ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba kız diyalogları
-
ıspanaktan açılan muhabbettir. nereye gideceği ise meçhuldur.
baba: ya bu ıspanak yemeği ne kadar güzel oldu. ıspanaklar mı iyiydi, yoksa elimin bereketi mi?
kızı: sevgini katmışsındır.
baba: seni yaparken de sevgimi kattım, ama hiç güzel olmadın.
kızı: (oha!?!?)
ülkücülerin çinili fırını protesto etmesi
-
geçtiğimiz hafta çinili fırın'ın önünden geçerken marmara üniversitesi ülkücüleri'nin iftar yemeğini bu mekanda düzenlediklerine şahit olmuştum. mekan bayraklarla donatılmıştı ve teşkilat içeride iftar yapıyordu. muhtemelen bu fotoğraf da o yemekten sonra çekilmiştir.
yani demem o ki, bu haber diye ortaya saçtıkları ifrazat, dezenformasyondan başka bir şey değil.
mide bulandırıyorsunuz, daha fazlası değil.
kedilerin gariplikleri
-
şimdi şöyle bir şey var ki, kediler nereye def-i hacet edeceklerini bilmiyorlar. bu alışkanlıklarını yetişkin kedileri izleyerek öğreniyorlar. "hmm bir yere giriyoruz, oraya çömeldikten sonra sabit bir yere gözümüzü kırpmadan bakıyoruz ve işimizi görüyoruz. sonra da böyle fışı fışı kollarımızı oynatıyoruz" şeklinde bir öğrenim söz konusu.
ancak olayı yanlış anlayanlar da yok değil.
kum kabına giriliyor, orada hacet gideriliyor. buraya kadar normal. bu noktaya kadar bir problem yok. ders iyi tatbik edilmiş, özümsenmiş. uygulama da kusursuz.
ancak bundan sonra kritik bir hata var; pisliğin üstünü kapatma maksadıyla yapılan fışı fışı hareketinin kumun içinde yapılması gerekiyor. kum kabından çıktıktan sonra, parkelerin üzerinde değil. o yanlış. orada ezbercilik var.
kadınların evlilik sonrası soyadını kullanabilmesi
-
empati yoksunu geri kalmış 3. dünya ülkesi vatanımda bunun bir aşama olduğunu dahi anlamayanları açıkça gösteren karardır.
kocasının soyadına kıl feministler o kullandığınız babanızın soyadı diyen zavallı cahiller;
ben 1980 yılında doğdum. benim adım okumak için geldim. bu benim adım. hadi kolaylaştırmak için çok rastlanan bir isim seçelim. benim adım ayşe yılmaz. bu benim adım! babamın soyadı, yok kocamın soyadı diye sıfat tamlaması kurmuyorum. bu b e n i m a d ı m (caps lock on)
diyorsunuz ki sen şimdiye kadar ayşe yılmaz'dın ama bundan sonra ya ayşe kocasıgil olacaksın ya da ayşe yılmaz kocasıgil. diyorum ki, arkadaşım ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim? anayasada kadın erkek eşittir yazmıyor mu. benim adımı, kütüğümü, nufus cüzdanımı neden değiştiriyorsun? kusura bakma bu iş böyle, bundan böyle senin adın ayşe yılmaz kocasıgil.
ben bireyim, bu ülkenin vatandaşıyım, sadece kadın değilim. benim cinsiyetim üzerinden kimlik oluşturamazsınız! hayır, hayır, hayır. sen bundan sonra ayşe yılmaz kocasıgil sin.
sonra bir kadın avukat dava açıyor avrupa insan hakları mahkemesine, kazanıyor. aihm diyor ki medeni kanununuz anayasanıza aykırı. türkiyeyi hatırladığım kadarıla 3.000 euro tazminata mahkum ediyor. ama medeni kanun değiştirilmiyor. sonra bir başka kadın daha dava açıyor bu haberdeki gibi, kazanıyor ama kanun değişmiyor.
düşünün ki ben bu ülkede kendi ismimi korumak, kendime ait olan ismi kullanabilmek için dava açmalıyım. bu bana verilmiş bir hak değil.
altı yaşında çocuğa anlatır gibi anlattım ama anlayabiliyor musunuz emin değilim.
bir de zaten bu kafadaki femenist evde kalır diyenlere de iki çift lafım var.
evde kalmak ne demek? bu nasıl bir hitap!? siz bu ülkede yaşayan tüm kadınların koca delisi olduğunu mu düşüyorsunuz. bu ülke benim haklarımı, birey olarak varlığımı kabul etmiyor diye 13 sene direndim evliliğe. beraber yaşadık ve evlenmedik. nihayetinde eş olarak kanun önünde sahip olacağımız haklar yüzünden evlenmek durumunda kaldık. bunu da memurun odasında imza atarak gerçekleştirdik. o günden beri de takip ediyorum aihm kararının medeni kanuna yansıtılıp yansıtılmayacağını. ama benim ülkem hala bana diyor ki sahip olduğun ismi geri alman için dava açman gerekiyor.
bu ülkede kadınlar için hiçbir şey kolay değil. bunu anlamalısınız önce. birey olduğunu bilen kadınlar içinse bu ülke bir işkence. yönetici arıyor, görüşmemiz lazım diyor, gidiyorum, ben eşinizle görüşecektim diyor! evin reisi benim bana anlatın diyorum bakakalıyor. güvenlikle konuşuyorum, malik olarak bir talebim var, olmuyor, olmuyor, araya eşimi sokup oldurtmam gerekiyor. iş yerinde, yolda, dışarda, orada, burada daima ve daima önce kadın olarak kabul ediliyorum. hep kendimi anlatmam, kendimi ispatlamam gerekiyor.
ben bir insanım. önce bunu kabul edin. sonra konuşalım.
edit: (bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
show tv'deki dizinin van'a dağ başı demesi
-
bu özür dile diyenlerde gram beyin yok. dizide "ne arıyorsun dağ başında?" diyen kişi sosyete ortamında büyümüş, bu ortamın dışına çıkmamış varlıklı bir kadın. bu senaristin veya oynayan oyuncunun kendi düşüncesi değil, bir karakterin repliği. aradaki farkı ayırt edebilmek pek zor olmamalı.
çocuk şarkısında sonra hemen padişah kovuldu demek
-
yanlış oldugunu ben de kabul ediyorum.
padisah kovulmamış, aksine ardına bakmadan kaçmıştır.
trafikte en temkinli yaklaşılması gereken araçlar
-
arka camında osmanlı tuğrası olan fiat doblo. aman diyeyim.
tanım: hiç el, kol yapılmayacak araçlar.
geziciler dostoyevski'yi isviçre peyniri sanıyor
-
oysa ki dostoyevski; dünyaca ünlü ukraynalı yazar raskolnikov'un tercih ettiği bir çeşit salamura zeytindir.
tanım: korkan birisinin beyanı. derin korkularının vardır bir sebebi, muhakkak.
tostu bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar
-
soslar
1)sulandirilimis salca domates rendesi kekik biberiye ile hazirlanmis pizza sosu.
2)feslegen, sarimsak tozu, cam fistigi, zeytinyagi ve tuz ile hazirlanmis macun kivaminda bir pesto.
3)siyah zeytin ezmesi, zeytinyagi, kapari ile hazirlanmis macun kivaminda bir tapenade
peynir
eger pizza sosu ile yola devam ediliyorsa, edam gouda gibi peynirler tercih edilebilir ama pesto tapanade gibi bir sos ile devam ediliyorsa mozzarella (mozzarella di bufala campana olursa cok iyi oluyor) tek opsiyon olmali.
ekmek
eksi mayali veya kara bugdayli tok ekmekler tercih edilmeli ciabatta cok guzel uyum sagliyor plase olarak fransiz beyaz+kara bugday unundan yapilmis boule de yukseltir sizi.
pisirme
ınce dilimlediginiz (0.5-1 cm kalinliktaki) ekmeklerin alt tabanina sosu surup ustune de peynirimizi koyuyoruz ekstra hic bir et urunu koymaniza gerek yok, tost makinesinde yalapsap pisebilecek bir et yiyeceginize sandwich olarak tuketin.
servis
ekmege fircayla yag surmeyin de naparsaniz yapin. size kalmis.
evinize misafir gelmis hatun kisisine sabah bu tariflerden birisini yaparsaniz, proseconuzu unutmayin, niye bilmiyorum ama bayiliyorlar.
21 ekim 2019 norm ender'in reklam açıklaması
-
bu tiplerin düşünceleri de, üslubu da beş para etmez. bu yaz itibarıyla kim bunları başımıza musallat ettiyse pipisi kopsun. fenalık geldi artık şunların ergen atışmalarından.
kuru ekmek yiyen aç değildir
-
evet bu da oldu hem de mecliste..
chp'li engin altay'ın “ millet aç, millet perişan. midesine sadece kuru ekmek giriyor.” sözleri üzerine a.k. partisi denizli milletvekili şahin tin “ o zaman aç değil demek” diye cevap verdi ve bu rezalet tutanaklara geçti. sinir sistemi sağlam olanların izlemesini öneririm sadece..
gün geçmiyor ki midenizi bulandıracak, insanlığından utandıracak bir şey yaşanmasın..
yaklaşık 15 sene önceye kadar; sektirmeden oruç tutan, her gece yatmadan şükreden dua eden, ara sıra da olsa namaza giden insandım. ama yıllar içinde öyle bir hale geldim ki bunca yapılan şeylere rağmen kimsenin belasını bulmadığı gördükçe resmen itikadım sarsıldı, geçtim oruç vs tutmayı artık dilek bile dilemiyorum. bildiğin koca bir nesil bunlar yüzünden dinden imandan soğudu, allah'la bile arasına mesafe girdi..
hala daha; allah sizi kahretsin demekten başka da elden gelen bir şey yok ne yazık ki..
yapıldığında iq'yu 50 puan düşüren şeyler
-
benim hep 50 puanlık iq'um olduğu için: allah belamı versin benim.