hesabın var mı? giriş yap

  • hikayesi a$agidaki gibi dillendirilen ta$tir:

    gunlerden birinde, bir olumlu dionysos ile dalga gecince buna cok sinirlenen tanri, tapinaginin onunden gececek ilk olumluden intikamini almayi kafasina koyar - ilk gecen olumluyu parcalamalari icin kaplanlar cagirir. bu sirada, genc ve gunahsiz amethyst tanrica artemis'e $ukranlarini sunmaktan evine donerken dionysos'un tapinaginin onunden gecmek zorunda kalir. kaplanlarin saldirdigini goren artemis, genc kizi korumak icin onu kaplanlarin pencelerinin cizemeyecegi kadar sert bir kristale donusturur.

    ofkesinin genc ve masum bir olumluye getirdigi zarari goren dionysus, genc kiz icin $araptan gozya$larini akitir ve kristal tanrinin $arap rengi gozya$larinin rengini alir.

    ara sira abuk subuk $eyleri hatirliyor insan...

  • "biz hala 'oruçluyken bizim yeğen ağzıma osurdu, orucum bozulmuş mudur?' diye tartışırken adamlar, üretiyor, üretiyor, üretiyor."

    cümlesi ile hem güldürmüş hem de doğru söze ne denir diye düşündürmüş olan hanım kişi.

  • en iyi arkadaşıma yaptım böyle bir zalimliği. sene 2012. yeni telefon almıştı. bir satranç oyunu indirmiş, eşiyle dostuyla satranç oynuyor. iyi de oynuyor pezevenk. bana da ısrar etmeye başladı. benim de hiç o taraklarda bezim yok. sadece kurallarını biliyorum. tepinmesiz oyun sevmem ben. neyse, uzun ısrarlar sonunda bir maçı kabul ettim.

    oyuna başlamadan önce bilgisayara satranç programı kurdum. zorluk ayarını da kökledim. telefondan da açtım satranç uygulamasını, arkadaşımın davetini bekliyorum.

    davet geldi, kabul ettim ve oynamaya başladık. önümde pc, elimde telefon, adamın yaptığı hamlenin aynısını bilgisayara karşı yapıyorum. en üst zorluk düzeyindeki bilgisayar mükemmel hamlelerle karşılık veriyor. bilgisayarın hamlesini arkadaşıma karşı oynuyorum. adam 10 dakika bekleyip ıkına sıkına hamle yapıyor, ben 2 saniyede karşılık veriyorum. ilk maçı 10 hamlede falan kazanmış olabilirim.

    mesaj attı, rövanş yapalım mı diye. kazanacağından o kadar emin ki "rövanş" diyor. tamam dedim, yapalım. ikinci maçı kazanmam 10 hamle bile sürmemiştir. telefonla aradı. heyecanlı heyecanlı soruyor, kursa mı gidiyorsun, doğal yetenek mi bu diye. ben de satranç sevmiyorum ki kursuna gideyim falan diyorum.

    7 yıl geçti, adam bir daha oynayalım demedi.

  • şu adamın oynadığı basketbolu izleyip maç sonu istatistiklerine bakanlar mükemmel oynamış falan zannediyor. bu adam için biri de çer çöp takımı play off yaptırdı diyor. diğer tarafta da hakkı yenen james harden var. adam batı da takımını üçüncü yapmış playoff da bu russell westbrook un takımını tokatlamış. tam kadro san antonio spurs a ecel terleri döktürmüş onun yerine istatistik kasan adama vermişler. bu adam yanındaki adamları değerini çer çöpe çeviriyor. çünkü kara delik gibi arkadaşlarını maç içinde oyuna sokamıyor. onların atması gereken sayıyı alması gereken ribauntu almaya çalışıyor. james harden ise daha çer çöp takımı nerden nereye getirdi. eric gordon, ryan anderson ile batıyı üçüncü bitirdi. bu russel westbrook culara sorsak ryan anderson ve eric gordon muhteşem oyuncular falan derler. kısaca ben bir oyuncunun değerini yanında ki oyunculara kattığı değer ile ölçülmesinden yanayım. bu adam oklahoma da olduğu sürece oraya süper yıldız gelmez. çünkü bu adam ile aklı başında hiç bir süper yıldız anlaşamaz. çünkü yıldız adam bunun yanında sıradanlaşır. şimdi istatistik paylaşmayacağım ama kaba taslak söyliyeyim lebron james tek başına bu adam gibi oyun tarzı benimseseydi 40 sayı 10 ribaunt 10 asist ortalaması tuttururdu ama bu lebron haricinde ki arkadaşlarını negatif etkilerdi. russel yüzünden enes , steven adams , victor oladipo çer çöp muamalesi görüyor. çünkü westbrook topu bu oyuncular ile mecbur olmadıkça paylaşmıyor.