hesabın var mı? giriş yap

  • bu reklam filmi için serenay sarıkaya’ya yedi milyon türk lirası ödenmiş.
    peki bu bankanın çalışma sistemi veya sunduğu avantajlarla ilgili herhangi bir şey öğrenebiliyor muyuz reklamdan? hayır.
    bize bankamızı akbank’la değiştirme isteği uyandıracak herhangi bir done elde edebiliyor muyuz? hayır.
    bence akbank, beyaz bir arka fona siyah büyük harflerle “akbank, bu reklamda ünlü bir yüze sadece kulağı irrite etmeyen güzellikte bir şarkı söyletip yedi milyon tl ödemek yerine; yangın afetzedesi okul çağındaki kızlarımıza yedi milyonluk destek bursu sağladı dese, en azından benim akbank’a sempati duymak için bir sebebim olurdu.

  • çeşitli içkilerin pahalılıklarının konuşulduğu başlıklarda 'ben evimde yapıyorum abi mis gibi oh siz de yapsanıza ne aptalsınız yav çok ucuza geliyor almayın tekelden saflar' şeklinde müthiş önerileriyle algılarımızı açan arkadaşların yardımlarını beklediğimiz pahalılık. ne alacağız şimdi kaju yapım kiti, su, tuz falan mı?

  • eskiden devlet baba derdik saygı gösterirdik. hoş hala saygıda kusur etmiyoruz ama devlet artık iyice beleşçi arkadaşa, hatta hayırsız evlada döndü.

    beleşçi arkadaş örneğinden gidelim;

    1 telefon alıyorsun devlet gelip kanka 1 tane de bana al diyor,

    1 araba alıyorsun hacı 2 tane de bana alsana diyor,

    1 paket sigara almaya gidiyorsun, 4 paket de bana al diyor.

    maaşı alıp eve geliyorsun, bilader sen bu ay iyi kazandın maaşından bir yüzde 30 bana versene diyor.

    sizin cebinizden yiyor, içiyor, geziyor, evinizde kalıyor, hatta it kopuk arkadaşlarını getirip sizin evde yatırıyor. yetmiyor, kardeş bunları da yedirelim diyor.(bkz: mülteciler)

    kendisi ticaret yapıyor. parayı tahsil edemeyince; kanka şu kadar zararım var sen ödesene diyor. (bkz: kayıp kaçak bedeli)

    bankalardan, tefecilerden borç para alıyor. sizi kefil gösteriyor. (bkz: dış borç, cari açık vs..)

    bilader, sen ne iş yapıyorsun, bana ne faydan var diye soruyorsun. kanka ben senin can ve mal güvenliğini koruyorum, biliyorsun çevrem geniş, gücüm kuvvetim yerinde diyor. aradan zaman geçiyor, sokakta serseriler önünüzü kesip paranızı gasp ediyor, ağzınızı burnunuzu kırıyor (bkz: ışıd eylemleri)(bkz: pkk saldırıları) vs........

    bilader niye yardım etmedin bak ne hale geldim diyorsunuz, kanka ben o ara karısını döven yan komşuyu ayırıyordum yetişemedim diyor. (bkz: suriye iç savaşı) (bkz: filistin saldırıları) vs. .................. hatta komşunun çocuklarını da getirdim, evde dayak yiyorlardı bunlar da sende kalsın sen bakarsın diyor. çocuklar sonra evi kırıp döküyor.

    bilader bıktım artık böyle yapma diyorsunuz. arkanızdan demedik laf bırakmıyor. (bkz: fetöcü, vatan haini, çapulcu, ayyaş, nankör vb.) ama evden de çıkmıyor.

    ısrar ediyorsunuz, artık sana para vermeyeceğim diyorsunuz. üzerinize yürüyor, sizi dövüyor. (bkz: icra takipleri, vergi borçları, eylemcilere dayak,vs.....)

    anlayamıyorum nedir bu bilader. aynı şeylerin çeyreğini, örnekte olduğu gibi bir arkadaşınız yapmaya kalksa kafayı yersiniz. devlet olunca çaresiz kalıyoruz.

    keşke devlet bizi kaz gibi yolmak yerine, bizim de insan olduğumuzu ve biz var olduğumuz için kendisinin de var olabildiğini idrak etse. herkese saygılar.

    edit: imla. uyarıda bulunan arkadaşlara teşekkürler.

  • artık gerçekten katlanamayacağımız bir noktaya gelen durum.

    ülkedeki fakirler de alabilsin diye tüm ürünlerde önce gramaj düşüklüğüne gidildi yetmedi içerikleri maliyeti düşürecek şekilde kalitesizleştirildi ve sonunda istediğimiz kalitede bir ürün bulamayacak noktaya geldik.

    kardeşim artık şu ürünlerin kalitesini düşürmeyin! magnum 50 lira olması gerekiyorsa 50 lira olsun. benim imkanım varsa 50 lira verip alabileyim, imkanı olmayan da almasın. ama 50 lira verdiğimde de 3-5 sene önce yediğim kalitede yiyebileyim. magnum sadece bir örnek. sebzeden meyveye kadar neredeyse her üründe inanılmaz bir kalite düşüşü var. neden fakirler alamıyor diye biz de kalitesiz ürünlere maruz kalıyoruz.

    bu konuda bakanlığın gıdalarda katı sınırlar koyması gerekiyor. ben artık fakirler de alabilsin diye, yıllardır tüketmeye alışkın olduğum ürünlerin kalitesinin düşmesini istemiyorum.

  • dave'in mihael ile çekilmiş sadece bir tek fotoğrafı olması, dave'in aslında michael olduğu tezini doğrular nitelikte. michael fotoğraf çektirmeyi seven bir adam. yardımcı olduğu, yanında tuttuğu, yada birlikte çalıştığı tüm insanlarla fotoğrafları hatta sürüyle videosu vardır. cidden ölmemişse bu çocukça oyunlar nereye kadar sürebilir bilemiyorum. bir yerde illa ki patlayacaktır.