ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gezi'de yapamadıkları darbeyi seçimde yaptılar
-
e, evet?
gezi'de yaptırmadınız da, "sandıkta yapın" dediniz ya lan?
ayrıca, sandıkta da yapmayacaksak, nerde yapıcaz? ona da siz mi yer göstereceksiniz? sokakta yapma, sandıkta yapma, nerde yapiyim be yeter lan!
plüton'un gezegenlikten çıkartılması
-
olayın altında yatan sebep plüton'un güneş sistemi aidatlarını geciktirmesiymis. güneş'e çok uzak olduğu için ısınma problemleri yaşayan plüton, "ulan bizim paramızla merkür ısınıyor" gerekçesiyle doğal gaz aidatlarını ödemek istememis. vay sen mısın ödemeyen?
ılgaz 15 temmuz istiklal tüneli
-
130 yıl önce dedemin dedesi çankırı'ya arkasını verip ılgaz'a doğru bakmış ve demiş ki:
"ı have a dream"
30 bin liraya satılan nokia 3310
-
sahibinden.com'da satılan nokia 3310'dur. adam anasından babasından, varsa evladından utanmamış, nokia 3310 için 30 bin lira fiyat çekmiş. antika diyor, koleksiyon diyor 11-12 senelik telefon için.
(ilan yayından kaldırılmış. ekran görüntüsünü almıştım.)
http://tinypic.com/r/30vkgsg/8
(http://www.sahibinden.com/…s-efsane-187733558/detay)
bu maalesef bize has durumlardan biri. "nasıl olsa satacak enayi bulurum" mantığı...
üşenmedim, ebay'de araştırdım. orada satılan en pahalı nokia 3310 şu: http://www.ebay.com/…ell_phones&hash=item3a8670ed50
şimdi al fiyatı 121 dolar. bizimkiyse "bunca yıl elimde tuttum. illa ki birini çarparım" diyor.
daha dün show haber'de gördüm. çocuk 129 liraya iphone 5s söylemiş, oyuncak telefonla armut gelmiş. baba da mağdur mağdur konuşuyor "insanı meyve sebze gönderip rencide ediyorlar bir de. en çok ona bozuldum" diyor. kardeşim armutla rencide olana kadar, bin beş yüz liralık telefonu 129 liraya alabileceğini düşünerek sen zaten kendini rencide etmişsin.
yine dün adamın biri iphone üzerinden sömürü hesabı çıkarmış, sadece fabrikada çalışan işçi üzerinden iphone üzerinden edilen karı hesaplamıştı.
nokia 3310'a 30 bin lira isteyen adam da, 129 liraya 1500 liralık aleti alacağını sanan adam da hep aynı zihniyetin ürünü kardeşim. emeğin, ederin, değerin bir anlamı yok. çarpan çarpana. halen neyi koparırsan yanına kar kalır mantığında hayatta kalmaya çalışıyor insanlar.
iki ay önce bir taksiye binmiştim. her zaman 29 lira tutan yol 37 lira tuttu. "kardeş bu ne?" dedim. "ney ne?" dedi. elimle de taksimetreyi gösteriyorum, sanki lavuğa atom çarpıştırıcısı uzattım da soruyorum bu ne diye.
- fazla yazmış bu.
- ne demek fazla yazmış. ne yazıyorsa o?
- kardeşim, her gün geldiğim yol. her gün 29 lira yazıyor da bugün nasıl 37 lira yazdı.
- haa. abi bu arabanın tekerlekleri büyük biliyorsun cip ya (dacia'dan bahsediyor cip diye logan mıdır ne boktur) o yüzden fazla atıyor.
- birader teker büyük olunca daha az devir yapar, tekerin küçük olması lazım daha fazla atması için.
- ya ben seni mi dolandırıyorum abi?
- ne yapıyorsan yapıyorsun, fazlasını vermiyorum. başına iş alma beni inada bindirip.
- ya tamam tamam.
bu qnet mi ne vardı bir ara? milleti fahiş fiyatlara piramit sistemine alıyorlardı, ondan sonra da göstermelik dandik bir saat veriyorlardı yok antika, yok bilmemne diye. millet baktı ki 7 ayda milyoner olamadı, o işler öyle kolay değil, başladılar sağda solda saatleri antika diye satmaya. kendilerine söylenen yalanları millete söyleyip paralarını çıkarmaya çalıştılar. örgütlenip, hak arama da yok, nasıl çarptılarsa, öyle çarpıp, kendi belini doğrultmaya çalışıyorsun.
aah ah.
iş görüşmesi
-
geçen hafta, bizim şirkette çalışmak isteyen biriyle yaptım. çocuk şirketteki hiyerarşi ile ilgili bazı çekincelerinden bahsetti, ben de "merak etme, sen direkt patrona bağlı olacaksın, burda kimse senin sikine osuramaz" dedim adama. bugün başlaması gerekiyordu ama gelmedi herif.
var ya bütün bu dünya kurumsal olur da, benden yine de bi sik olmaz ha.
saniyelik salaklıklar
-
dedemin arkadaşının gelen misafirlere yiyin utanmayın diyecekken yiyin utanmazlar demesi üzerine misafirlerin yediklerinin anlık biçimde boğazlarında düğümlenmesi ve ev sahibinin yüzünün yere geçmesi.
polisin maaşınızı biz ödüyoruz diyen kadına yanıtı
-
türkiye cumhuriyeti'nin polis devletine dönüştüğüne başka bir örnek. "biraz insancıl olun, bu millet ödüyor sizin maaşlarınızi" diyen bir kadına bağırmak, terbiyesiz diye hakaret etmek düpedüz umursamazliktir, görevini kötüye kullanmaktır. umarım insanların aklı başına çok geç olmadan gelir.
müstakil ev hayattır
-
mimari ve sosyoloji/psikoloji üzerine yaptığım uzun okumalar sonucu ulaştığım kanaat. üstelik yalnızca sosyolojik ve psikolojik açıdan değil; deprem gibi afetlere karşı da müstakil bahçeli evler diğerlerine göre daha güvenli.
6 saat ömür kalsa yapılacaklar
-
tövbe niyetiyle
gusül
abdest
2 rekat namaz.
ardından ; "niyet ettim varsa kaza namazımı kılmaya" diyerek azrail gelene kadar merhamet dilenmek.
kandırmayalım birbirimizi, düşen uçakta ateist olmaz.
hurriyetemlak.com'da 1 milyar dolar istenen saray
-
(bkz: tayyibinden.com)
ingilizce konuşurken yapılmış en büyük salaklık
-
work and travel ile yurtdışına giden bir arkadaş, otelde çalışmaktadır.
biri çağırır ve "iron (ütü)" ister.
bizimki gider, ayran getirir.
bunu gören adam sinirlenir,
eliyle bir şeyi ütülermiş gibi yaparak "iron! iron!" der.
bizimki ayranı çalkalar.