hesabın var mı? giriş yap

  • 1740'lardan itibaren mughal imparatoru hindistan üzerindeki otoritesini yitirmeye başlar ve olaylar gelişir. 1739'da bir afgan-türk koalisyon ordusuna komuta eden fars prens nadir şah afşar delhi'yi yağmalar. 1747'de ahmet şah abdali'nin komutasındaki ordu kuzey hindistan'ı istila eder.
    yukarıdaki bölgesel olayların sıkça gerçekleşmeye başlaması üzerine mughalların eski vekilleri kendi krallıklarını teşekkül ettirmeye başlarlar. özetle, hindistan bir kaos ortamına sürüklenir.

    hindistan'da yaşayan avrupalı her zaman yerleşimciler kendi güvenliklerini kendileri sağlamaya çalışmaktadırlar. bu gibi tehlikeli zamanlarda güvenliklerini sağlamak için daha yoğun arayışlara girmektedirler. kaosun iyice büyümesiyle birlikte güvenliklerini sağlamaya yetecek sayıda ingiliz asker bulamadıkları için hindistan'ın yerlilerinden asker tedarik etmeye başlarlar. bunlar: güneyden telagu köylüleri, batıdan kunbis, merkezi ganj vadisinden de rajputlar ve brahminlerdir. avrupalılar yerlilere avrupa menşeili sılahlar vermeye başlarlar.

    bu silahlandırma teoride şirketin malvarlığının güvenliğini sağlamak için gerçekleştirilmiştir. ancak artık pratikte the east india companynin kendi yerleşim yerleri, kendi diplomatları ve hatta kendi ordusu vardır. the east india company gün geçtikçe kendi meşruiyetini sağlayan bir krallık görünümü ortaya koymaktadır.

  • tepkiler gelince dil sürçmesi mi oldu bugün bu büyük yalan? siz var ya, neyse...her haltı yap, yine mağdur ol dünya bunlara güzel.

  • bilimsel ismi: musca domestica (ev sineği)
    diptera (çiftkanatlılar) takımında hemen her ortama uyum sağlamış bir üyesidir. çöplüklerde üremeyi sever. gelişim evreleri sırası ile yumurta, larva, pupa ve erişkindir. erişkinlerin ortalama ömrü bir hafta kadardır. genelde sıcak aylar da görülse de kışın binaların sıcak kısımlarında da erişkin sinekler görülebilir. ağız organelleri yalayıcı şekildedir. özellikle şekerli maddeleri çok sever. yiyeceklere ve her yere konduğu için anthrax (şarbon), entamoeba histolytica, giardia intestinalis gibi mikropları insan ve hayvanlara bulaştırmaktadır.
    mücadele: çeşitli yönlerden zordur. özellikle çeşitli ilaçlara karşı direnç kazanmıştır. tuzak şeklinde ilaçlar (yapışkan vs.) ile mücadele edilebilir. pencerelere sinek teli takılabilir. üreme alanları çöplük gibi pis yerler olduğu için bu alanlar mümkün olduğunca yerleşim alanlarından uzak olmalıdır. hatta bunları sineklik ile öldürmek bile mekanik mücadele yöntemlerinden birisidir.

  • diyanet çalışanları sakallı ve bıyıklı kadın seviyorsa demek ki...
    tercihlerine saygım sonsuz ama kişisel bakıma günah gözüyle bakılması çağın ne kadar gerisinde, medeniyetten ne kadar uzakta olduklarını gösteriyor.

  • doğru bir karardir.

    mercimek çorbasi dünyada ki en reliable yemektir.

    belki de yemeklerin toyota'sidir.

    az acikmissiniz, cok acikmissiniz bir mercimek corbasi her zaman kafi gelir. caniniz birsey yemek istedi, yine ama emin degilsiniz mercimek corbasi her zaman safe bir seçimdir.

    ve her ne kadar kotu yapilirsa yapilsin her zaman belirli bir standardi vardir.

  • yapılış sebebini anladım, açıklıyorum;

    eskiden yazarların troll olup olmadığını anlamak için profiline girmek yetiyordu. adam 1200 entry girmiş, 80 entrysi en beğenilen. direkt troll. engelleyip geçiyorduk.

    şimdi insanları engellemeyelim diye böyle saçma sapan bir yola başvurmuşlar. tamamen parasal mevzular yani. insanlar birbirini engellemesin daha çok çöp entry okunsun.

    benim yorumlarım bunlar, peki yapılan değişikliği siz nasıl buldunuz?

    http://www.strawpoll.me/12630755

    anket sonuçları şimdilik şöyle; kullanılan oy: 6.000

    rezalet: 4.720 (%79)
    kötü: 601 (%10)
    iyi: 679 (%11)

    sözlük okuru ve yazarlarının %89'u kötü ya da rezalet oyu kullandı. sözlük yönetiminde biraz utanma varsa bu değişikliği geri alırlar.

  • -ne okuyorsun?
    +moleküler biyoloji ve genetik
    -bana bi brad pitt klonlar mıssın?
    +yapabilsem kendime bi angelina jolie klonlarım.

    ekleme.

    şunu da gerçekten yaşadım.

    izmirde halamlardan eve dönüyorum. bi eshot otobüsüne atladım. şöfore iyi akşamlar dedikten sonra geç şu yakın koltuğa otur muhabbet edecek kimse yok dedi. peki deyip hemen kapının yanındaki koltuğa geçtim.

    -öğrenci misin ?
    +yok mezunum. yeni iş buldum. bi dahaki ay çalışıyor olacam inşallah.
    -ne mezunusun?
    +moleküler biyoloji ve genetik.
    -ha sen bilirsin o zaman, söylesene çocuğunun erkek ya da kız olması için ne yapman lazım çiftleşme anında?
    +dölleyen sperme bağlı. birşey yapamazsın.
    -allah'ın işi demek.
    +yani öyle de denebilir.
    -ama tüp bebekte seçebiliyorlar spermi değil mi? bi makine var. oraya koyuyolar, x ve y kromozomu taşıyan spermleri ayırıyor.

    dumura uğramıştım bunu duyunca. vay amk adam flow cytometry i (ya da diğer adıyla fluorescence activated cell sorting) biliyor lan. benim 3. sınıfta öğrendiğim tekniği.

    +valla abi aynen öyle.

    edit: sperm ayrımı yapılmıyor diye mesaj atanlar oldu, buyrun https://en.wikipedia.org/…iki/sperm_sorting#methods