hesabın var mı? giriş yap

  • 2004-2019 yılları arasında alaaddin yılmaz (akp) tarafından yönetilen bolu belediyesi'ne 10 sene önce itfaiye eri olarak giren serkan ılgaz'ın (başkanın uzaktan akrabasıymış) efsanevi kariyeridir. itfaiye eri olarak işe başlayan serkan ılgaz, şunların hepsini birden yürütüyormuş:

    • özel kalem müdür vekilliği
    • insan kaynakları birim sorumluluğu
    • belediye bünyesindeki 'tabiatın kalbi bolu' şirketinin yönetim kurulu üyeliği,
    • iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı,
    • belediye bilişim birim sorumluluğu
    • halk ekmek fırın müdür vekilliği

    2019 yerel seçimlerinin ardından tanju özcan (chp) belediye başkanı seçilince bütün görevlerinden alınıp tekrar itfaiye eri yapılmış.

    edit: bolu'da yaşan bir arkadaşımız haberde 10.000 lira olarak gösterilen maaşın sadece "tabiatın kalbi bolu" biriminden geldiğini, başka birimlerden de artı para aldığını söyledi. eşi ve annesi de belediyede memurmuş arkadaşın dediğine göre.

  • ekim 2010 tarihli hadisedir:

    şirkete siyah lazer yazıcı almak içün yenibosna'daki starcity avm'ye gittik.
    gitmeden önce netten 5 dk.lık araştırmayla bilgi edindim.

    teknosa'ya girdik...
    yazıcıların etrafında dolaşıp bakınırken, ilgili ve yetkili kişi yanaştı.
    diyalog şöyle :
    cahil satıcı genç : buyrun yardımcı olayım.
    ben: özetle şöyle bişey arıyorum ; uygun fiyatlı, herbişeyi yapmayan, sadece "yazan", siyah, toneri tam dolu, lazer yazıcı alayım.

    --- arkadan biri seslenir, dumura uğranır---
    cühela kasiyer adam: beyfendi hiç bir yazıcı tam dolu kartuşla gelmez !
    ben: ?! olanları var.
    cü.k.adam: mümkün değil !
    ben: brother hl2040 var örneğin ?!
    cü.k.adam: biz brother satmıyoruz...
    ben: olabilir de toner kartuşu tam dolu bir modeldir örneğin. samsung clp315 satıyorsunuz, o da tam dolu !
    cü.k.adam: ...neyse arkadaş size yardımcı olsun

    cahil satıcı genç'e dönülür...
    ben: özetle şöyle bişey arıyorum ; uygun fiyatlı, herbişeyi yapmayan, sadece "yazan", siyah, toneri tam dolu, lazer yazıcı alacağım.
    cahil.s.genç : (epey alaycı tavırla) ehehe lazerlerin renkli yazanı yok ki zaten !
    ben: ?!?!?!?! ........(mavi ekran...dakikada iki dumur kaldıramaz bünye)
    3 saniye sonra,
    ben: nasıl yani ?
    cahil.s.genç : lazer yazıcılar hep siyah yazar, renklisi çıkmadı hiç !
    ben: ?!?!?!?! ........(mavi ekran...system error veriri...yazık lan bana)
    etrafa 2 saniye bakılır...
    ben: bu tarafa gel !
    orada ortaya öbek yaptıkları samsung clp315'in kutusunun üzerindeki yazı işaret parmağıyla gösterilir...
    ben: oku bunu !
    cahil.s.genç : ..rrenkli lazer yazıcı...

    sonuç: hl2040 orada olmadığından çıkılır, karşı komşu migrosa gidilir. orada bulunur, alınır.
    elbette ki orada yetkili de tonerin %100 dolu olamayacağını iddia eder. gidip depodan koliyi getirir, ona da üzeri okutulur !
    çünkü kolide 35 cm çapında etiketle tam dolu toner yazar !

    2014 editi:
    acemilikleri ve mesleğine cahilliği had safhada olan vatan bilgisayar'da bi genç arkadaşa bu olayı anlatırken, bi başka vatan görevlisi "hiç bi yazıcı tam dolu tonerle gelmez !" diyerek beni benden almıştır !

    trajik ve komik olan ise, bunu söyleyen cahil vatan bilgisayar neferinin 50 cm önündeki samsung yazıcı kutusunda 25 cm çapında "tam dolu kartuş" ibaresi olmasıdır !

    lan bu görevlileri nasıl alıyorsunuz işe ?
    feysbuk hesabı olmaları yeter kriter midir sizin için?

  • kahvedeki akp'li dayı ile kahvedeki gençler arasında ilginç bi diyalog yaşanmasına sebep olmuştur. her şeyin özeti aslında.
    kad: kahvedeki akp'li dayı
    g: gençler

    g: ulan yine elektrik kesildi. böyle işin ben.....
    kad: bu hükümet size 364 gün elektrik sağlıyor, bir gün kesilse çok mu.
    g: ama dayı dünde kesilmişti elektrik.
    kad: eee hadi 2 gün diyelim, ne olcak.
    g: ya kaç oldu bu ay. en az onuncu kez kesiliyor.
    kad: yatın kalkın dua edin, tayyip yokken bu millet gaz sırasında beklerdi. şimdi her yer sabah akşam ışıl ışıl maşallah.
    g: neresi ışıl ışıl dayı? görmüyon mu her yer karanlık işte.
    kad: bak işte bize ceryan geldiğinde dua etmeyi öğretiyor. hey kurban olduğum tayyip. çok büyük adam hakkaten.
    g: .........

    bu kafayı yenemezsiniz, boşuna uğraşıp yormayın kendinizi. kafa beton kafa.

  • bunu kılıçdaroğlu 2015'den beri bas bas söyleyince, meydanlarda yuhalatılıyordu. cumbabamız açıkça bizlere çiftdüşün demektedir.

    gıda, tarım ve hayvancılık bakanı ahmet eşref fakıbaba: "biz dışarıdan şu an 3,5 milyon bizim suriye'den gelen misafirlerimiz var, kendileri gitse biz onları göndermeyeceğiz, bizim ihtiyacımız var" 1 ekim 2017

    ak parti manisa milletvekili doç. dr. selçuk özdağ: "biz kılıçdaroğlu gibi ‘alın başınızı gidin’ diyecek tabiata sahip değil, o insanlara devlet şefkatini, millet olma bilincini verecek güce sahip bir iktidar partisiyiz." 12 mayıs 2015

    içişleri eski bakanı efkan ala: "herkes biliyor ki; sınırın öte tarafında savaş var ve insanları savaş bölgesine gönderemeyiz. türkiye’de halkın sığınmacılarla birlikte yaşamasına, yaşam koşullarının iyileştirilmesine dönük çalışmalar da hızla sürecek." 5 nisan 2016

  • sarımsak soslu mantının beyinde oluşturduğu sinyalleri kayıt ederek gereğinde beyne yollayarak yediğimiz yer elmasına, pırasaya bu tadı vererek sağlıklı, ve stressiz bir hayat bahşedecek sinyal üretici kaydedici iletici.

  • tuttuğum evin iki aylık kirası ve depozitosunu vermiştim. kalanıyla da 12 aylık senet yaparak bi çamaşır makinası bir de yatak almak istemiştim. yatağa para yetmeyince halı aldım. ilk gece o halının üstünde uyudum. sonra belim tutuldu. hangi akla hizmet çamaşır makinası aldım, niye önce yatak almadım onu halen çözebilmiş değilim.

  • bu isimle felsefenin bir alt dalı haline gelmesi yirminci yüzyıla rastlar, ancak bugünün bilim felsefecilerinin ilgilendiği sorular felsefe tarihi boyunca tartışılmıştır. kısaca bilimi, bilimsel etkinliği anlama çabası diyebiliriz belki. bilim tarihi, bilim felsefesinin olmazsa olmazıdır.

    bilim felsefecileri zaman zaman bilim hakkında çok genel sorularla uğraşırlar. bu uğraşıda öne çıkan konulardan bazıları:

    - açıklama, gözlem, kanıt, olasılık, teori, kanun gibi kavramların sorgulanması,

    - bilimsel değişim (değişim nasıl olmaktadır? bu değişim bir ilerlemeye karşılık gelir mi?),

    - gerçekçilik (bilim gerçekliğin bir temsilini mi verir yoksa etkili, kullanışlı bir pratik midir?),

    - yöntem (bilimsel yöntem nedir? ortada gerçekten bir yöntem var mıdır? doğa bilimlerinin yöntemleriyle sosyal bilimlerin yöntemleri hangi açılardan farklıdır?).

    bilim felsefesi bu gibi genel sorular dışında belirli bilimlerle de ilgilenir. tarihsel olarak en fazla fizikle ilgilenilmiştir ancak son zamanlarda diğer bilimler (özellikle biyoloji) ön plana gelmeye başladı. bu şekliyle bilim felsefesi, belirli bilimlerin kullandığı kavramları ve yöntemleri sorgular:

    - fizik felsefesi (bkz: kuantum fiziği felsefesi),

    - biyoloji felsefesi (uyarlanım*, seçilim değeri*, evrim teorisi ile ilgili her şey. bu tayfa ateist, materyalist, darwinist),

    - psikoloji felsefesi (zihinsel süreçler, durumlar, olaylar ve özellikler ile ilgili her şey. zihin felsefesi ve bilişsel bilimle yakından ilişkili).

    bunların dışında kimya, iktisat, genetik, sosyoloji, antropoloji, bilişsel bilim gibi alanlarda da çalışmalar yapılıyor.

    türkiye'de bilim felsefesinin bir şekilde yayılması gerekiyor. nasıl olur, olur mu bilemiyorum. ortaöğretimde temel bilim derslerinin içerikleri hafifletilip bilim tarihi ve bilim felsefesi anlatılabilir mesela. bu şekilde bilimci olacak olan da olmayacak olan da bilimi daha iyi anlamış olur. bu önemli, çünkü bilim önemli. yapmak yetmiyor, anlamak da gerekiyor.

  • buluş var lan bi tane, "buluş". sanki laboratuvarda beher kapta kaynatarak yapmışlar çocuğu, büyüyünce borla çalışacak pezevenk.