ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yarrağımı kelimesi önüne geldigi cümleyi olumsuz yapar.
örn: -ben buradan atlarım.
- yarrağımı atlarsın.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
orta okuldaki din kültürü hocası sözlü notu olarak dua okutmaktaydı... sınıftan bi elemanla arasında geçen diyalog
-ayetel kürsiyi oku
-bilmiyorum hocam
-kevser suresi
-bilmiyorum
-fatiha
-yok
-subhaneke
-yok
-besmele çek
arkadaş onu da çekemeyince hoca en sonunda
-ulan allah de beş vercem...
telekinezi
-
lisedeyken* kizlarin eteklerini havaya kaldirmak icin kulladigim, universitede ve devaminda kizlar bu hareketi kendilerinden yapmaya basladiklari icin zamanla korelip yok olan zihinsel yetenegimin bilimsel adi.
en dandik üniversite bölümleri
recep tayyip erdoğan'ın mavi ekran verdiği an
-
konu 6-7 eylül olayları; sayın başbakanımız olayların olduğu dönemde sorumlu iktidar olarak chp'yi ararken,
kendisinin demokrasi kahramanı ilan ettiği dp ve menderes'in iktidarda olduğunu öğrendiği andır.
http://www.youtube.com/…ailpage&v=3mc0trrl9c0#t=89s
atatürk'ün kazandığı önemli bir savaş olmaması
-
dedelerinize koydu ya olum zamanında, hala çıkaramadınız.
debit: change.org da dmd hastalarina karsi global bir imza kampanyasi ve 3.395 imzaya ihtiyac var. bir cocugun gelecege dair umudu soz konusu.
https://www.change.org/…s_share&utm_medium=copylink
debit 2: kösreli ortaokulu kitap kampanyası
anahtar sözcük
-
bilindik olmayan bilginin bilindik olan bir bilgiye benzetilmesidir. ornegin, niagara selalesi icin "ne yaygara" benzetmesi yapilmasi gibi.
her gün duş alan insan
-
yağlı kafayla gezmeyi sevmiyordu. pis kokmak istemiyordur. ayakkabıyı çıkarınca etrafı kokudan bayıltan, uyarıldığında da yok yav benim ayaklarım kokmaz diyen pişkin leş adamlardan olmak istemiyordur. ailesinden öyle görmüştür, standardı budur. sabahları tertemiz güne başlamayı seviyordur. vücudu ıslanmadan uykusu açılmıyordur. kirli vücuda temiz kıyafetler giymeyi sevmiyordur. yakın temas halinde olduğu insanlara saygı duyuyordur. yanında oturan, aynı odayı paylaşan, aynı araçta yolculuk eden insanları rahatsız etmek istemiyordur. uykudan 5 dakika daha erken uyanmaya üşenmiyordur. zamanında uyanıp duş alır, saçlarını kurutursa hasta olmayacağını biliyordur bünyesi zayıfsa akşamdan giriyordur suyun altına.
evren büyüklüğünden hayatın anlamsızlığına ulaşmak
-
bugünlerde iyiden iyiye kafama takmaya başladığım mesele. bu başlığın karşıma çıkması da bir başka mesaj olsa gerek.
öyle çok derin bir adam değilimdir ama çocukluğumdan beridir uzaya, evrene, galaksilere, gezegenlere filan amatör bir ilgim var.
geçenlerde de ayıptır söylemesi 500 m2'lik bir arsa aldık. (buton filan aramayın şimdi. az bi durun lütfen.)
eşim "oh ne güzel yatırım yaptık" modunda, bende ise biraz burukluk var. "n'oldu?" diye sorunca:
"ne olacak yahu. şu sonsuz denilen evrende sayısız galaksiler içinde sayısız gezegen var. bunların bir tanesinde hayatın sürebileceği koşullar oluşmuş. ve bu durum milyarlarca yıl sürmüş.
öte yandan bir sürü yumurtanın içinden bir tanesi milyon sayıdaki spermlerin biri tarafından döllenmiş ve biz bu dünyada yaşama şansı bulmuşuz.
böyle bakınca milli piyangodan yılbaşı ikramiyesi çıkma ihtimalinden binlerce kez daha az olan bir ihtimal gerçekleşmiş.
bu imkan bize milyarlarca yıl yaşı olan bir evrende sadece ve sadece 80-85 yıl için sunulmuş.
biz ise bu yılların yarısından fazlasını 500 m2 arsa almak için harcamışız.
ve buna sevinmemi bekliyorsun."
dedim.
"haklısın ama ne yapsaydık" dedi.
"arabayı değiştirseydik" dedim.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''herşey, sweet november'ı, kasımda aşk başkadır diye çeviren bir gerizekalıyla başladı...''
havaalanında her şeyin iki kat pahalı olması
-
bu durum jerry seinfeld tarafından şu şekilde betimlenmiştir:
"bence tüm o havaalanı, havayolları kavramı sadece bize 9 dolara ton balıklı sandviç satmak için yapılmış kocaman bir dolap. bence sağlanan o kar, tüm havayolları sektörünü ayakta tutuyor. yani bir düşünün. terminaller, uçaklar hepsi dikkat dağıtmak için, siz de böylece ton balıklı sandviçten yediğiniz kazığı anlamıyorsunuz."