hesabın var mı? giriş yap

  • oturduğum evin arazisi vaktiyle gecekonduymuş. işte devlet tapu vermiş, sonra müteahhitler girmiş, binalar dikilmiş vs. araziyi veren gecekondu sahibi şu an birkaç daire sahibi.

    düşünüyorum, adam babamla aşağı yukarı aynı yaştadır. babam ömrünü bir memur maaşıyla kirada geçirdi. kimsenin arazisine konmadı, hele kamu malına çökmedi. zor günler geçirdiği de oldu, kirayı ödeyemediği de. eninde sonunda bir şekilde denkleştirdi ödedi. sonunda elinde hiçbir şey yok.

    fakat öteki adam vaktiyle dikti çadırını, yaptı kerpiç evini. tapu sahibi oldu, sonra birkaç ev sahibi oldu. ben o araziye dikilen evlerden birini almak için ömrümün beş yılını ipotek ettim. her ay taksidini ödüyorum; virüsmüş, salgınmış, işler kötü gidiyormuş bakmadan.

    babam ve onun soyu cezalandırıldı, bu adam ve onun soyu ödüllendirildi. gecekondu budur.

  • elbette yayaya çarpmak.. ki seneler önce yaşadım.. sanırım sene 1997 idi. kör bir virajı döndüm, hızım 60-65 km/s falandı. 70 yaşlarında bir teyze yola yeni adım atmıştı. beni görünce duracağına koşmaya başladı,fren mren derken muhtemelen 20 km/s civarı bir hızla kadıncağıza çarptım. önce kaputun üstüne sonra yere düştü.. hemen indim,yanımdaki kız arkadaşıma ambulans çağırmasını söyledim. etraftan koşan esnaf kadını çekiştirmeye çalıştı, oynatmayın vs dedim. neyse,kadın hastaneye ben karakola.. sadece bacağında bir morluk oluştu ama gel de bana sor.. vicdan azabı vs eşi emekli bir diş hekimiymiş ve olayı balkondan görmüş. polise "çocuğun suçu yok, bizim hanım resmen koşup arabaya çarptı" demiş ve şikayetçi olmamışlar. ertesi gün çiçek vs yaptırıp utana sıkıla evlerine ziyarete gitmiştim.. o zamandan beri yayaya çarparım diye altıma sıçıyorum..

  • zararlı cemiyetlerden ismailağa cemaati'nin sözde şeyhinin ölümüdür. darısı benzerlerinin başına. toprağı sığ, ateşi bol olsun... konyak

    23 haziran 2022 mahmut ustaosmanoğlu'nun ölmesi başlığını da ben açmıştım. verdikçe veriyor...

    "efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." mustafa kemal atatürk

    edit: bu, şeyh ilan edildiğinde osurayım derken sıçacak halde olduğu için ölümü pek dikkat çekmedi. oysa 23 nisan coşkusu şimdiden başlamalıydı.

  • "yolda yürüyen bir çift erkeğin konuştukları konunun ilginçliği, civarda yürüyen kız çiftlerinin kendilerine uzaklıkları ile ters, güzellikleri ile doğru orantılıdır"
    (24.08.2004, ankara)

  • hiç bir etkisi yoktur. 3.köprünün de bir etkisi olmayacaktır. geçmişe dönün bakın, metrobüs, metro, marmaray, kgs'nin kaldırılması vs. hepsinde trafiğe çözüm diye beklenti oluştu. ama sonuç ortada.

    ne demişler: gelişmiş ülke fakirlerin de araba kullandığı değil, zenginlerin de otobüse bindiği ülkedir.

    edit: sözün sahibi "gustave petro"

    19 aralık 2019 editi: tahmin ettiğim gibi istanbul trafiğinde zerre etkisi yok. navigasyon 4 km yol için 27 dk gösteriyor.

    12 temmuz 2021 editi: dün avrasya tüneli ile yenikapıdan girip üsküdar'dan çıktım. saat 17.30 itibariyle 13 km yol için navigasyon 58 dakika gösterdi. sonuç: 1 saat 5 dakikada ulaştım.

  • tarihi bir olay.

    barış özcan canlı yayınına katılarak izledim. öncelikle; giordano bruno, galileo galilei, johannes kepler, albert einstein, tycho brahe, batlamyus vb bilim adamlarının biyografilerini okudum. cosmos a spacetime odyssey serisini vb. türde onlarca belgeseli izledim. carl sagan, neil degrasse tyson, michio kaku, stephen hawking konuşmalarını da az çok dinledim, seyrettim. yani demek istediğim kendimce bir ilgim ve bilgim var.

    bugün bunu izleyenler tarihi bir olaya tanıklık etti. bunu nasıl açıklayabilirim diye düşünüyorum. şunu söylemeliyim, bunun önemini kavrayabilmeniz, sizin ne kadar ileri görüşlü olduğunuzla ilgili bir d
    urum.

    2021 yılında mars'ta bulunan gölün yüzeyinde exomars aracı çalışmalara başlayacak. belki de içilebilir bir su bulacak. belki de yeni bir yaşam formu keşfedecek. tıpkı bizim dünya üzerinde hala daha yeni canlı türleri keşfettiğimiz gibi.

    hep uzaylıların dünyayı istila ettiğine dair filmler izledik. belki de o istilacılar biziz, bir başka yaşam formları için. fakat insan öncelikle kendi türü için endişeleniyor.

    peki dünyanın 3,5 milyar yıl önceki haliyle bugünkü mars'ın aynı olduğunu düşünürsek? hani yaşamın ilk başladığı zamanlar.. ya o gölün içinde tıpkı alglere benzeyen canlılar varsa?

    insan mars'a gidebilir ve mars'ta uygun yaşam koşulları oluşturabilirse yeni gezegenlerin keşfi ve gezegenler arası seyahat kaçınılmaz olacak.

    araştırmalar dünya’nın 4.54 milyar yaşında olduğunu gösteriyor. geriye ne kadar ömrünün kaldığıysa öngörülemiyor. zira bu karmaşık bir konu. fakat olası savaşlarda patlatılan nükleer bombalar bile hem dünyanın ömrünü kısaltabilir hem de insan kendi türünün sonunu getirebilir. su azalıyor, dünya ısınıyor, kaynaklar tükeniyor. dünyadaki yaşama elverişli ortam giderek yok oluyor.

    geçmişte de olduğu gibi keşfedilenler, yaşamın sırrına ışık tutacak...
    böylece varoluş sancıları biraz daha azalacak...