ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hamas'ın yaptığını türkiye'de yapmak zorundayız
-
hamas o yaptığının sonunda fare gibi deliklerden çıkıp sürüne sürüne ateşkes için yalvarmaya gitti israil' e. isterseniz o aşamaları geçip direk sürünmeye başlayın.
t: terörist eylem ifadesi.
melda saf ölsün minibüsten selamlar
-
alttaki yorumlar kahkahaya boğmuştur
cuneydkulunkcuneydkulunk:
lan bu toplumun bu eşitlikçi tarafını çok seviyorum. zengini de fakiri de denyo.
gokhansev1gokhansev1
kol kola girip beraber ölün bence
yıllar geçse de akıldan çıkmayan ders terimleri
yaran facebook durum güncellemeleri
-
sanırım evrene yolladığım mesajlar kenan evren'e gidiyor. darbe üstüne darbe yiyorum lan..
forget paris
-
nba yle alakalida cok guzel sahneleri vardi bu filmin.charles barkley ve david rabinsonun nbade kral olduklari bi donemde cekilmis film.jordanin biraktigi donem.
filmin basinda robinsonla barkleyin biribrlerine girmeleri,agiz dalaslari ardindan charlesin macin hakemi olan billy e gelip kufretmesi,tv de charles hakeme disarda rastlarsa dovecegini soyledi haberleri,billyin bunlari dumur bi ifadeyle izlemesi.
ayrica nba hakemlerinin hayatinida dogru ve gercekci yansitmistir.zira ntvde nba hakemlerinden birinin sezon icinde yaptiklarini,seyahatlar,kurslar,antremanlar falan,filmle birebir uyuyodu.
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
haydar:
"sıfır bir değer değildir. bir sayı bile degildir. ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.
biri dese ki, "sevdamı al, kendine ekle, bir ömür ile çarp, sonra sonsuza eşitle". yine değeri sıfır mı olur senin için?"
evet (bkz: yedi numara)
teknofest finalisti milli uçak gemisi projesi
-
ucuna taramalı da takarız. denizde taraya taraya gideriz.
amca olmak
-
dün başıma gelen olay.
ilk haberini aldığımda normal karşıladım " e abim evlendi tabi çocuğu olacak normal yani" dedim, ama gün geçtikçe bi düşünce sardı dört bi yanımı. sonra o gün geldi çattı, doğdu.
hastaneye gittim sabahtan, lan bildiğin el kadar, korkuyla karışık tebessüm eden bi hale geldim. bi yandan da "darısı başına, hadi amca oldun hadi" diyenlere "ehe ehe evet dimi amca oldum ben" diye cevap verme faslını çektim. bi türlü idrak edemedim başta, e yaani noluyo ki şimdi diye. taa ki amcam bizi ziyaret edene kadar, şöyle bi baktım, 60 küsür yaşındaki adam benim amcam, haa ben de bunun yeğeni oluyorum dimi lan dedim. ha o zaman düşündüğümden daha yakınım dedim. dedim ki kendime; "lan ne öküz adamsın, şu girdiğin pozlara bak hele, boynunda fular oluşacak bu gidişle, o kadar insan her gün amca teyze oluyo, ne diye mal mal düşüncelere giriyosun, sev işte çocuğu, neyin peşindesin?" ve böylece biraz netleşti kafamda git gide daha çok ısındım ona.
sonra sevmeye agucuk magucuk demeye başladım ki, bi anda uyarıldım! neden? çocuğa "ne güzelsin sen" diyerek sevmişim. ne diyecek mişim?
- ne çiykin şeysin şeeen, çiykin mişin şen yaaa
diyecekmişim. çünkü nazar değermiş, ayrıca çok da öküzmüşüm. e oğlum ben eskiden hep öyle seviyodum ne ara değişti bu olay ya. nazar ne lan ayrıca!?
1 saat kadar bizim kızı izledikten sonra, karşı odalarda yeni doğan gökalp bebek ve ceylin bebekleri sevdim, evet soyadları bebek'ti, çünkü kapıdaki süste öyle yazıyodu. karşılaştırdım bizimkiyle, bence bizimki daha güzeldi, paydon daha çiykindi. ama gökalp'in teyzesinin de maşallahı vardı şimdi, neyse. sonra ben daha çok ortalığı karıştırmadan, şerbet servis etme elemanı görevime başladım ama annem önce davranıp gökalp'in teyzesine benden önce ikram etti şerbeti, yaktı beni. gerçi şerbetle de olmazdı o iş sanki, merhaba siz de mi partiden sıkıldınız diyemezdim böyle bi durumda. ayıp olurdu. olsun hayırlısı olmuş.
sonra işsizlik geldi aklıma, lan bi flüt bile alamıyorum ben buna, kaç para lan bi flüt, düşüncelerine daldım. çok şükür çalamıyor da anlamaz fakirliğimi o büyüyene kadar alırım en kralından, süper baba çalarız. olmazsa yutuptan açarız. sevdim seni, umarım ileride, "amca ne garip bi adamsın" demezsin. tamam kız dersen yine severim, ama demezsen daha çok severim ona göre.
edit: imla.
hoşlanmakla aşık olmak arasındaki fark
-
hoşlanırken aşık oldum zannediyorsun. gerçekten aşık olduğunda nefret ediyorum sanıyorsun. gerçekten nefret etmeye başladığında çok seviyorum diyorsun. gerçekten çok sevene dek çoktan unutmuş oluyorsun.
düşün bak, yeterince eski sevgililerinin hangisini özlemiyorsun?