hesabın var mı? giriş yap

  • elinizi pantolonunuzdan içeri daldırıyortunuz. takın fazla daldırmayın, tadece birazcık daldırın. eliniz ıtlak olmatın. biliyortunuz ki tu en büyük dütmanınızdır. yavat yavat indirin elinizi, bir tertlik hittedecektiniz, itte o tiktir. tutun tutun, korkmayın. itte tiki tuttunuz.

  • üst edit; adam troll, okumayın bosyere...

    türkiye'de olsa kesin çıkardı ama amerika olunca işler farklı olmuş.
    ölen kıza üzüldüm.
    eğitimli olduğunu belirtiyorsunuz ama alkollü araç sürüyor...
    ortada bir kaza/ölüm var sonuçta...
    cezasının burada çekilmesini istemenin sebebi 2 yıla kalmadan serbest kalacağını bilmelerinden. dededen avukat olan aile, ne yapar ne eder ölen kızdan tazminat bile koparabilir.
    " oz " dizisinin çekildiği hapishaneyemi düşmüş, çeteler adam bicaklamalar felan. müslüman tayfaya yanassin ama alkol aldığını söylemesin.
    (bkz: engelle)
    (bkz: başlıklarını engelle)

  • kıyamam ya nasıl da boynu bükük savaş mağduru...ülkesinde barış olsa toprağını terk edip bize sığınır mıydı bu masum yavrucak:(

  • insana kökeni farsça olan dost kelimesinin acaba türkçe tam karşılığı nedir düşündürten bir durumdur. sen git hem arkadaş gibi harika bir etimolojisi olan kelimen olduğu halde başka bir dilden eşanlamlısını al, hem de daha sonra dışarıdan aldığın kelimeye daha büyük anlamlar yükle. sonra da neymiş ingilizce bıdı bıdı.

    not:bu entry arkadaş kelimesini daha samimi bulanlar derneğinin bir ferdi tarafından girilmiştir.

  • 1 ya da 2. sınıf tam emin değilim. atatürk'ün yaşını hesaplamak adına bir problem çözüyoruz. neyse öğretmenimiz soruyor, yapan var mı, diye. sınıfta çıt yok. en sağdan başlıyor kontrol etmeye. kulağımda cetvelin tiz sesleri. öğretmen gelmeden utanıp defteri kapatıyorum. sıra geliyor, defterimi kontrol etmeden bir darbe de bana.

    neyse. sonra öğretmen geçiyor problemi çözüyor. defteri açıyorum, yanıtım doğru.

    anlıyorum ki ben problemleri çözebilsem bile başarısız olacağım.

  • 8 aydir guvenle yasadigim memleket. 8 aydan sonra yerleseceklere bir kac nacizane tavsiye vermeyi kendime uygun gordum.

    konaklama

    oncelikle dubai de konakladigin muhit cok onemli. ben ilk geldigimde sirket beni al nahda adinda , sharjah emirligine sinir bir yere yerlestirdi. ben artik dubai de yasayacagim diye sevinirken, kendimi bir anda pakistan-hindistan sinirinda bir yerde buldum. sokaga ciktigimizda beyaz insan gordugumuzde hayirdir ins dedigimiz bir yere denk geldik. sokaga ciktigimizda dedigime de bakmayin, markete falan ciktigimizda. yoksa sole 2 yuruyeyim, bir parkta oturayim diyebileceginiz hic bir yer yok. sirketteki 6. ayi tamamladigimda direk 3 arkadasim ile beraber dubai marina da bir daireye ciktik. suan su sekilde bir manzaraya sahip evimde aksamlari balkonda nargile tutturuyoruz.

    http://i.hizliresim.com/zn7mv7.jpg

    oncelikle yasadigimiz bu 4 oda 4 banya 1 salon, 1 misafir odasi evimizin kirasi senelik 155.000 dirhem. yani 130.000 turk lirasi. kisaca aylik kiram 11 bin lira diyebiliriz. ve emin olun evin bulundugu muhit , evin buyuklugu ve manzarasi goz onune alindiginda evin kirasini kime soylesek , cok sanslisiniz lafini isitiyoruz. yani demem odur ki arkadaslar, ev kiralari pahali. cok pahali. eger bir is bulup geliyorsaniz, konaklamanin ucretsiz olmasina dikkat ediniz. ya da en guzeli, sirketin konaklama icin size en az senelik 50.000 dirhem para vermesini isteyiniz. zira verecekleri konaklama benim ilk yerleskemden farkli olmayacaktir.

    ulasim

    ulasim icin metro ve taksi yaygin bir secenek olarak gozukuyor. taksi inanilmaz derecede cok. ucretleri turkiye ile paralel. ancak kazandiginiz para dusunulunce taksinin ucuz oldugunu dusunebilirsiniz. metro sehrin hemen heryerine var. ancak inanilmaz yogun. tabi ki bunun icinde dubaide yer seyde oldugu gibi, bir ust klas var. gold class tercih ederek, daha luks ve nispeten bos kompartmanlarda 2 kat ucret karsiligi yolculuk edebilirsiniz. metronun bir ucundan bir ucuna 7 dirhem karsiligi standart, 15 dirhem karsiligi gold klass olarak yolculuk edebilirsiniz. ayni yolculuk icin taksiye yaklasik 80 dirhem odersiniz. 1 dirhem = 0.84 tl . arac almak icin ise dunya uzerinde daha uygun bir yer dusunemiyorum. zira vergisiz ortamda arac fiyatlari inanilmaz ucuz. dun arkadaslarimla 'bmw 650 cabrio mu yoksa mercedes slk200 cabrio mu' almanin daha iyi olacaginin muhabbetini yapiyorduk. ve 2006-2008 model bu iki aracin fiyati yaklasik olarak 25bin 26 bin tl civarinda degismektedir. memleketteki baba yadigari 2000 model fordu satip almayi dusunuyorum.

    yeme icme

    yeme icme konusunda cesitlilik inanilmaz derecede fazla. dunyanin butun mutfaklarina bizdeki yemeksepeti benzeri bir site olan talabat.com ile ulasabilirsiniz. ancak fiyatlar konusunda biraz caninizin sikilacagini belirtmek isterim. ornek vermek gerekirse gecen turk arkadasimla lahmacun soleyelim dedik. 6 lahmacun 1 litre ayrana, 145 lira para verdik. bir ogun icin odeyebileceginiz en dusuk tutar 40 dirhemdir. tabi bu yine yasadiginiz bolgeye gore degiskenlik gostermektedir. eski yasadigim bolgede , bir hint kardesimizin essiz ellerinden cikmis bir tavuk biryaniyi 20 dirheme yiyebilirsiniz. sunu soylemek isterim ki, ben yemek solemem ekonomi yaparim, gider marketten alisverisimi yapar, yemegimi kendim yaparim diyenlerdenseniz, nah yaparsiniz. zira evde yemek yapmak ile, disardan soylemek arasinda ogun basina en fazla 4 5 lira oynar. zira super marketteki fiyatlarin da masallahi vardir. bir kilo dometes geldigi ulkeye gore yaklasik 10 11 liradir . tavuk filetonun kilosu 24 liradir. bunun baharatini yagini tuzunu ekleyince size bir ogun yaklasik olarak 25 26 liraya denk gelmektedir. yani evde yapmak ve disardan soylemek sizin bir tercih meselenizdir. bu arada tum supermarket ve kucuk marketlerin eve tasima bedeli vardir.

    icki konusuna gelince , evet belki her kose basinda marketten soguk biranizi alamiyorsunuz ama, bir bar club a gidip rahatlikla ickinizi icebilirsiniz. ustunede soguk su niyetine bir biraya 50- 60 dirhem paranizi birakirsiniz. benim isim icabi bir cok yerde yuzde 50 indirimin oldugu icin daha birami daha keyifli icebiliyorum. ancak size tavsiyem dubai de yasayacaksaniz eger, ajman emirliginde bulunan ve alkol lisansi istemeyen bir kac dukkandan yuklu alisverisinizi yapip, alkolu evinize getirmeniz. zira alkol fiyatlari dedigim yerde oldukca uygundur. uygun dedigim bir litrelik red label i 60-70 dirhem araliginda alabilirsiniz.

    alisveris

    dubai icin alisverisin baskenti diyebiliriz sanirim. zira inanilmaz buyuk alisveris merkezleri butun turistleri cezbetmektedir. zira ben alisveris merkezi kullanmayi tercih etmiyorum. zira afedersiniz, o devasa binalarda, aradigim hic bir boku bulamamaktayim. ayrica kilik kiyafet konusunda dubaiden alisveris yapmanizi tavsiye etmem. ben isim geregi cok gezen bir insan oldugumdan, kilik kiyafet alisverislerimi baska ulkelerden ya da turkiyeden yapmayi uygun goruyorum. zira dubai de oldukca yuklu bir miktar oduyorsunuz. alisveris yapmak istiyorsaniz , teknoloji alisverisinizi dubaiden guvenle yapabilirsiniz. yeni tasindigimiz ev icin lg 65 inc 4k uhd televizyonumuzu 4600 dirhem ( 3880 tl ) ye aldik. ayrica yine lg marka 5+1 ses sistemi bize sadece 770 dirhem ( 650 tl ) ye maloldu. turkiyeye gelmeden kendime bir adet 128 gb iphone 7 aldim. onunda bedeli 3200 dirhemdi. yani doslarim sizlere tavsiyem , elektronik alisverisinizi dubaiden, diger alisverislerinizi memleketten yapmaniz.

    faturalar

    tabi dogal olarak faturalarda pahali. en yuksek bedel dogal olarak merkezi klimaya gitmektedir. aylik 600 dirhem merkezi klima , diger hizmetleri ise aylik 1200 dirhem olarak dusunebilirsiniz. internet icin televizyon ve ev telefonu ile birlikte 500 dirhem, cep telefonu faturaniz icin ortalama 200-300 dirhem olarak dusunebilirsiniz.

    genel itibari ile soylemek gerekirse dubaide is buldugunuz taktirde en az 10.000 dirhemlik bir gelirinizin olmasina dikkat ediniz. tabi bu ilettigim tutar ev kirasi haric olan tutardir.

    genel itibari ile dubai aileniz ile beraber ozgurce, guvence kayginiz olmadan yasayabileceginiz bir yerdir. gece saat kac olursa olsun, sehrin istediginiz yerinde rahatca dolasabilirsiniz. basiniz alkollu olup kavga gurultu cikarmadiginiz surece kolay kolay belaya girmez. ama basiniz polis ile belaya girerse, cok kolay bir sekilde dubaiye by by diyebilirsiniz. eger ben etliye sutluye karismam, alirim parami, keyifli keyifli yasarim diyorsaniz, dubai tam size gore.

    eger gelmeden once sorulariniz olur ise, cevaplamaktan mutluluk duyarim.

  • insanin duygulari kolayca duzenlenmis, rasyonel ve kolay tahmin edilir degil. ask, hayatin cogunda oldugu gibi örüntülerle dolu. matematikteki tahminlerde bu örüntüleri calismak ve bulmakla ilgili. ornegin, hava durumu, borsa dalgalanmalari, gezegenlerin hareketleri, sehirlerin gelisiminin örüntülerle anlamlandirilmasi gibi. matematigin, kisiye yeni bir bakis acisi verme potansiyeli var.

    askin matematiksel oruntulerinden cikan ilginc sonuclar:

    1. sosyal medyada eger birisini ortalama cekicilikte buluyorsaniz ona mesaj atip konusma ihtimalini daha yuksek buluyorsunuzdur. eger birisini cok cekici buluyorsaniz bir cok kisinin ona mesaj attigini dusunuyorsunuzdur. dolayisiyla rekabetin fazla oldugunu dusunerek cok cekici birine mesaj atmazsiniz. rekabetin daha az oldugu yere yonelirsiniz. isin ilginc kismi sosyal medyada hemen hemen herkes en iyi fotograflarini profil fotografi yapmaya meyillidir. dolayisiyla buradan cikan sonuc sudur: cekicilik belli bir yere kadar alinan mesaj sayisini artirirken belli bir seviyeden sonraki cekicilik alinan mesaj sayilarini dusurmektedir.

    2. optimum durma teorisi. diyelim 18 yasinda flort etmeye basladiniz ve 35 yasina geldiginizde evlenmeyi dusunuyorsunuz. hayatinizda o yas araliginda flort edebileceginiz birtakim insanlar var. farkli seviyelerde iyiler. arastirmalara gore flort doneminizin ilk yuzde 37'lik kismi ne yapmamiz gerektigini soyluyor. eger ilk yuzde 37'lik kisimdan cok daha iyi birini buldugunuzda evlenme ihtimaliniz artiyor. tabii, bu arada soyle bir kac durum var. hayatinizdaki en iyi insani yuzde 37'lik kisimda gormus olabilirsiniz. bu durumda bundan sonra herkesi reddedip yalniz olma ihtimaliniz var. bir de evlendikten sonra o kisinin en iyi kisi olup olmadigini bilemiyorsunuz. burada sunu da unutmamak gerekir: dogru insani bulmak yuzde yuz her seyiyle mukemmel insani bulmak veya sana tam olarak uygun olani bulmak degil. dogru insani bulmak kabaca yuzde ile ilgili. ornegin, bir kisi zamanin yuzde 18'inde karsidaki insani sinirlendirsin ve delirtsin. ama ayni kisiyle zamanin yuzde 82'sinde herkesle eglendiginden cok eglensin. bu yuzde kisi icin yeterse karsidaki dogru kisidir. kisaca dogru kisi, yuzde ve beklentiyle alakali. sayilar yeterliyse ona sans ver.

    3. gunumuzde tum dunyada yaklasik her iki evlilikten biri bosanmayla sonuclaniyor. evliligin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagi tahmin etmek neredeyse parayi havaya atip yazi veya tura beklemek gibi. bazi matematikciler, evlilikleri gozlemledi. bosanmalarin nedenini soyle gozlemlendi: bosanmalar cogunlukla eslerin birbirlerine ne kadar olumlu ve olumsuz olmasiyla ilgiliydi. eger ciftler iliskilerinde olumsuz konusmalar daha coksa muhtemelen bosanacaklardir. cunku sonrasinda olumsuz dusunceler iliskiyi daha da negatif yapacaktir. matematikcilerde sadece bu oruntuyu kullanarak bir iliskinin bosanmayla sonuclanip sonuclanmayacagini %90 dogru tahmin ettiler. sonrasinda eslerin bu durumunu modellediler. konusmalar, tamamen eslerin reaksiyonuna bagliydi. (bkz: #71740323) peki, eslerin tepkileri matematiksel hangi parametrelere bagliydi? bu parametreler sunlardi:
    1) kisinin yalnizken modu
    2) esiyle birlikteyken modu
    3) esin kisinin uzerinde yaptigi etki.
    buradan cikan sonuc cok ilgi cekiciydi. basarili evlilikler, olumsuzluk esigi yuksek olanlar degil. aksine olumsuzluk esigi dusuk olanlardir. cunku bir iliskide olumsuzluk ne kadar azsa iliskinin olumsuzluk sarmalina girmesi de o kadar azalir. iliskilerinde sorun olanlarin iliskilerini olumlu yapmaya calismasi evliliklerini olumlu yapiyordu. kucuk meseleleri kartopu gibi buyutmuyorlardi.

    the mathematics of love | hannah fry