hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin içişleri bakanının (bilinçli ya da bilinçsiz) azmettiricisi olduğu olay.

    edit: adam teröristse ya da teröre desteği varsa, ve delilin de varsa tutuklarsın yoksa mafya gibi sokak ortasında yüzbinlerin oyunu almış (beğen ya da beğenme) milletvekiline saldıramazsın.
    bu yoldan çıkmış saldırganlığınızla, işinize gelmeyene terörist, vatan haini diyerek bu ülkenin başındaki en büyük bela ve teörist sizsiniz.

    yakın dönemde af ile salıverilen mafya pisliklerin ne için salındığı da anlaşılmıştır umarım.

    edit2: pkk terör örgütüdür, apo da terörist, ikisinin de suratına sıçayım.
    ama ortada milyonlarca insan var biz bu ülkede eziliyoruz diyerek hdp'ye oy veren... siz hepsi terörist, hepsine kibrit suyu diyerek neyi çözüyorsunuz? siz insanları böyle döverek ve öldürerek neyi çözeceksiniz? bu kadar insan bir sabah kalkıp tamam la biz ikna olduk hiç derdimiz yok en birinci vatandaş biziz mi diyecek? ne cins bir gerizekalısınız lan siz?

  • hiç de ayıp olmayan durumdur. adam nerden bilsin kalecinin dizinin döndüğünü? druid shaman falan mı futbolcular amk? adamlar ligin en az gol atan takımı, belki sene sonunda ligde kalacaklar o golle. sikmişim duyarınızı.

  • 15 yıllık evliyim, yatakta sıçıyorum. karımla karşılıklı birbirimizin üzerine işeyip geğirerek öpüşüyoruz. facial cumshot üzerine bir de ağzına işiyorum hatta.

    saçma önerme.

  • hint-avrupa ana dilinde yer alan "bhrgh" kelimesi yüksek yer anlamına gelir. bu kökten türeyen kelime yunanca'ya "prgos" kule,
    aramice'ye "burg" kule, durak, menzil ve
    arapça'ya "burc" kule, hisar, yıldız kümesi olarak geçmiştir.
    birçok avrupa şehrinin/ülkesinin adında yer alan "burg" ifadesi de yine bu temelle oluşturulmuştur. başlangıçta "kale" anlamına gelirken sonradan "şehir" anlamı da kazanmıştır.
    hamburg, lüksemburg, strazburg,salzburg
    st. petersburg vs. gibi.

    türkçe'de kullandığımız "burgaz" da bu evrimin bir parçasıdır. "kemerburgaz" ve "burgazada" gibi yer adları da "yüksek/korunaklı" anlamıyla oluşmuştur. hatta izmir ilçesi "bergama"nın da aynı kökten "kule, yüksek yer" temelli olduğu görüşü mevcuttur. bir dönem truva için "pergamos truva" ifadesinin kullanıldığını da belirtmek gerekir.

    slavca, farsça, irlandaca gibi dillere de "yüksek" anlamıyla farklı söylemlerle yerleşmiştir. kelime ayrıca "dağ" anlamıyla da sıkça kullanılmıştır. kelimenin "dağ" anlamı kendini en iyi ingilizce "iceberg" yani "buz dağı" kelimesinde gösterir. yine güncel ingilizcede "kasabalı" anlamındaki "burgher" temelde "yüksek yerde oturan, kalede oturan, kale sakini, kentin özgür adamı" anlamındadır.

    edit: ne bereketli kelimeymiş. farklı kullanımıyla ilgili birçok mesaj geliyor. bir kaç ekleme yapmakta fayda var.
    burjuva kelimesi de buradan türemiştir. eski fransızca'da "burgeois" sözcüğü "şehirde yaşayan" anlamına gelir. sözcük fransızca'da 1560'lardan itibaren orta sınıf anlamında kullanılmaya başlanmıştır. (ama tabi burjuva, orta sınıftan daha kapsamlı bir ifadedir. çünkü kişinin feodal olmayan idari ya da ticari bir iş yaparak o mevkiyi işgal ettiği hakkında fikir sunar.)
    "burjuva" ve "varoş" kelimelerinin nasıl aynı kökten türediği hakkındaki entarim: (#126067100). aynı zamanda "burgher" almancada bürger, yani vatandas demek. yaygın olarak burjuva anlamında da kullanılıyormuş.
    ayrıca izmir'in ödemiş ilçesinin mahallesi olan ve 3 bin yıldır pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, aydınoğulları beyliği'nin de başkenti olan birgi'nin ismi de aynı kökenden geliyormuş. bizans dönemindeki ismi de kule anlamına gelen pyrigion'muş.

  • güçlü kızdır.

    zira normal şartlarda uzun vites oranına sahip 5. viteste araba hareket geçmez. kızın arabayı tutup havaya kaldırması gerekir.

    bu kadar güçlüyse ve seninle evlenmek istiyorsa ya o'nunsundur, ya da kara toprağın*

  • siyasal islamcılığın neden mide bulandırıcı olduğunu gösteren önemli bir sözdür. sümeyyesi de selçuk'u da durmadan saçma sapan açıklamalarla malum kişiye baston olmaya devam etsinler bakalım.

  • hiçbir yer "tam istediğiniz" gibi olmayacak, çünkü sizin "tam istediğiniz şeyin" kendisi zaten "çalışmamak" üzerine kurulu.

  • yanlış yaptığımız şeylerden sadece biri.

    bundan yıllar önce bir maç çıkışı, tümer metin ile denk gelmiştim bir otoparkta.
    akşam saati pek kimse yok ortalıkta. tümer, bir foto çekilelim felan, yanında yaklaşık on metre yürüdüm adam ne cavap verdi ne de döndü yüzüme baktı. açıkcası o maçı izlemeye gitmemin en büyük sebebi tümerdi.

    ben senin yanında o kadar rica minnet yürüyecem, hadi onu geç sen gol atınca sevinecem, sen sakatlanınca, üzülünce üzülecem, senin ekmek yediğin kapı için kendi ekmek kapımmış gibi dertlenecem, ama sen dönüp iki dakkanı ayırmayacan. tabiki de ayırmayabilirsin, bunu yapmak zorunda da değilsin ama insanda bir hayal kırıklığı oluşturuyor ister istemez. o kişi adına forman olsa daha giyer misin o formayı mesela?

    o zamandan bu yana ne bir futbolcu ne bir oyuncu, kim olursa olsun, tanımadığım muhabbetimin olmadığı hiç kimse ile, bırak sosyal medyadan güzellemeler yapmayı, ne bir fotoğraf çekinirim ne de dönüp iki kelime laf ederim, kafamı kaldırıp gülümsemem bile. gerek yok arkadaşlar gerek yok kimse sizden büyük değil kimse de sizden önemli değil.

    trabzon özelinde söylüyorum, siz fatih tekkeler, gökdenizler, yattaralar, kimler kimler oynadı bu takımda hepsi geldi geçti, ey sorloth sen kimsin ya...