ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
caretta caretta'ların insanlara saldırması
-
kaş'tan bildiriyorum. burada da ısırılanlar var. genel olarak, yeter amk yumurtlayacak yer bırakmadınız demiş olabilir arkadaşlar. eleman yüzlerce binlerce yıldır yüzdüğü yerde algida çubuğu görünce sinirleniyor tabi. sonuna kadar destekliyorum. ısıran dişleriniz dert görmesin arkadaşlar.
ahmet hakan
-
bugun ekrem ımamoglu ile yaptigi programda kendini rusva etmistir.
ekrem ımamoglu "ben ıstanbul belediyesi`ndeki israfi anlatayim" dedi,
"onu anlattiniz" dedi,
adam "hayir, anlatmadim" dedi,
"sure doldu" dedi,
"bana 12 dediler" dedi,
"o zaman reklama gidelim" dedi.
utanmaz adamlar.
6 ekim 2015 istanbul'da hissedilen ilginç koku
-
oha lan. ofiste kimse yokken salayım dedim ama o kadar kokacağını tahmin etmedim. özür dilerim beyler.
edit: (bkz: öyle bir osurmak ki debe'ye girmek)
2.edit: (bkz: şehit selahaddin esin ilkokulu yardım kampanyası) başlığı boş bırakmayalım arkadaşlar.
sadece evli erkeklerin bildiği gerçekler
-
evli arkadaşlarıma ''nasıl evlilik tavsiye eder misin?'' diye sorduğumda hiçbiri kötü demiyor.
hepsi iyi diyor ama derken ki yüz ifadeleri böbreğine bıçak saplanmış bir adam gibi ''abii çok iyi ıh kesin evlen yani insan tatmad.. ıh anlamıyo''.
29 ağustos 2017'de istanbul'da görüntülenen eser
-
ilk görüşte dahi insanı çarpan müthiş tablo. odama çerçeveletip asmak istediğim çok sayıda ayrıntı barındıran bir yapıt.
https://pbs.twimg.com/…ia/diaky6wuwaqxatj.jpg:large
son akşam yemeği tablosundaki o herkesin ayrı bir karede bir nevi kendi halindeliğine rağmen bütünlüğü oluşturması gibi... italya'da bir şapelin tavanına bakmak gibi bu övgüyü hak eden tarihe geçmiş an. rönesans döneminden günümüze bir esinti.
suda yüzen vileda post modern bir ayrıntı olarak kareye girmişse de, insanlığın özüne dair çok şey barındırıyor bu kare. köpeklerin uyumu ise ayrı bir güzellik olmuş.
insanı içine çeken bu fotoğrafı yakalayan kişi bir ödülü hak ediyor. daha fazla konuşmadan bu fotoğrafa dalıp gitmek istiyorum.
asosyallik
-
mutluluktur. ciddiyim çok kolay ufak şeylerle mutlu olabiliyosunuz. insanı mutsuz eden diğer insanlardır ya işte siz o faktörü ortadan kaldırıyosunuz. kendi bir dünyanız oluyor siz o dünyanın hem kralısınız hem uşağısınız. ne isterseniz oluyor ne istemezseniz olmuyor. ama dış dünya ile bağlantı kurdunuz an herşey bitiyor.misal bazı insanlar hayatınıza giriyor sonra çıkıyor o insan için bu çok normal bişey ama sizin için değil. çünkü siz alışık değilsiniz. asosyallik yalnızlıksa eğer herkes gece kafasını yastıiğa koyduğun da asosyal olmuyor mu , yani asosyallik kendini bilmektir, candır.
bursa'daki magandaların serbest bırakılması
tatile gidecek kız bulamamak
-
kız değilim ama ben gelirim lan.
kız gibi giyinirim nolcak
uzayda canlı bulunamaması
-
şu ana kadar görebildiğimiz kadarıyla uzayda canlı yok demek, okyanus sahilinden çay kaşığıyla aldığımız suya bakıp, okyanusta balık yok demek gibidir.
toplum baskısı editi: bu sözü benden önce neil degrasse tyson söylemiş olup, ben sadece fincan yerine çay kaşığı, balina yerine balık koyup ifade etmiştim. ancak yine de intihal yapmaktan yakalandık. sabaha kadar uyumayan eksisözluk bekçilerine ve favcılarına teşekkürler.
saatiniz yok mu sizin olm..t
ertesi gün editi: çok arkadaş bu sözün carl sagan a ait olabileceğini söyledi. valla bana da dert oldu.
epey sonra editi: bu tanımı neil degrasse tyson'un star talk adlı radyo şovunda yapmış olabilme ihtimali son derece yüksek. araştırmalarım buraya kadar geldi dayandı:
şöyle demiş üstat:
"ıt’s like taking a scoop out of the ocean with a cup and saying there are no such things as whales because there are none in my cup."
kadın sohbetlerinde en çok kullanılan kelime
-
(bkz: ondan sonra)
mars'ta top bulunması
-
sabrinin şutlarından birinin sonucu olması çok muhtemeldir.
tarık akan
-
yine yanlış uzun gitti.
nas ortada dururken sana bana ne oluyor
-
nas suresi değil, arapça nass yani kesin ve açık hüküm kastedilmektedir. bu ifadeler çok sakıncalı ve tehlikelidir. türkiye cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı açıkça kendi inandığı dinin hükümlerine göre devleti yönetmeye çalışmaktadır. bu ülkenin bütün kurucu ilkelerini karşısına almaktadır.
bu nasıl bir saçmalıktır. bana ne senin neye inandığından, kendi hayatında faiz alıp vermediğinden, naparsan yap. devleti buna göre şekillendiremezsin. çok hassassan istifa et. bu memlekette devlet bankaları da çatır çatır faiz uyguluyor, içki de satılıyor, vergisi de alınıyor, çok eşlilik de yasak, kadın erkek de eşit. kendi inancına tersse istifa et, inzivaya çekil, istediğin gibi yaşa. bunları da mı değiştirmeye çalışacaksın? kuran'da yasaklanmadı diye kölelik ve cariye sistemi de mi gelecek?