ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
asansörde öpüşen yaşlı çift
-
yayınlanması suç olmalı. özel hayat diye bir şey var.
vatanıma hakaret etseydim oscar vereceklerdi
-
çok gerçekçi gelmeyen açıklama. film kalitesi olarak öyle oscarlık bir film değildi. aslında bunu kendisi de biliyor, maksat prim yapmak.
nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz filimleri oscar alamayacak, ayla filmi oscar alacak!
sms atarken kelimeleri kısaltmadan yazan kız
-
attığı mesaja "tmm cnm glyrm" gibi bir cevap aldığında her seferinde içinden "mnkym bn snn" diyor, hiç kimse bilmiyor...
walter white
-
methini pek bi duyduğumuz kişilik.` : ehe`
mango'ya girip 4 dakikada çıkan kadın
-
mango'nun merkezine doğru artan çekim kuvvetinden dolayı kadına 4 dakika gibi geliyor ama bu süre kapısı önünde iki buçuk saate denk. kadın çıktığında erkek yaşlanmış saçları beyazlamış oluyor. olay ufkundan uzak durmak en iyisi.
angela merkel'in buruk dünya kupası sevinci
-
13 temmuz 2014 almanya arjantin maçı'nın ardından gözlerden kaçmamış sevinçtir. malum 3. havalimanının inşasından duyduğu derin üzüntü dünya kupası sevincinde dahi yüzüne yansımıştır. gecelerinin uykusuz geçtiği her halinden belli. beter olsun.
alp er tunga'nın ilk tweet'i
-
"acun, sen misin? @acunılıcalı"
yaran olaylar
-
koç yumurtasının bolca tüketildiği yurdumun bi köşesinde, mem-et isimli süper yaratıcı mahalle kasabında bayan bir müşteri ile birlikte sıra bekleniyordur. kanı kaynayan ve muhtemelen kasabın daimi müşterilerinden biri olan açıksözlü vatandaşın içeri girmesiyle 'usta daşşşşak var mı?' diye sorması bir olur. birden ortam sessizleşir, bir tek western filmlerindeki gibi ortadan yuvarlanarak geçen diken yumağı eksik kalmıştır.açıksözlü vatandaş kısa sürede kasapta beklemekte olan bayanı farkeder ve durumu toparlamaya çalışır: 'pardon usta taşak var mı?' (bkz: and the oscar goes to)
28 kasım 2016 ufo saldırısı
-
ulan ülkeye bak. şu son iki yılda bir uzaylı görmediğimiz kalmıştı. sağolsun eksik bırakmadılar bizi bundan.
edit: bırakmışlar. niye gelmediniz lan? bir yanımız eksik kaldı şimdi.
oğuz atay
-
yakın dostu altay gündüz'ün mecidiyeköy büyükdere caddesi 26 kapı numaralı apartmandaki 11 no'lu dairesinde hayata gözlerini yummuştur. bu apartman, mecidiyeköy hukukçular sitesinin yanında uzanan ve ana caddeye bakan dizi apartmanlardan biridir.
altay gündüz hala bu dairede oturmaktadır.
öldüğü gün yaptıkları: hilton otelinde yer alan berberine gider, traş olur. berberinin dediğine göre, normal gibidir. şakalaşırlar.
ardından mecidiyeköy'de arkadaşı altay gündüz'ün evine gider. (tahminen taksiyle. çünkü hasta bir insandır ve otobüse binmiş olmasını pek sanmıyoruz. aylardan aralık olduğu ve hilton'dan mecidiyeköy'e yürünecek mesafenin fazla olması nedeniyle büyük olasılıkla yürümemiştir de.. bildiğimiz kadarıyla arabası da yoktur; kaldı ki olsa bile, o hasta haliyle araba kullanmasına da ihtimal veremiyoruz.) eşi pakize atay da oradadır. hep birlikte içilen çaydan -bilemiyoruz ne kadar sonra- fenalaşır. fenalaştığını öncelikle eşi sezer. yıldız ecevit'in ben buradayım kitabından öğreniyoruz hep bunları.
evin banyosuna gider ve kapıyı kilitler. bir rivayete göre (ecevit'in kitabında yer almaz bu anekdot), içeride fazla kalınca merak edip banyo kapısına gelenlere "merak etmeyin daha ölmedim" der.
ama bir türlü çıkmaz da banyodan. en sonunda yanıt da vermez olur. sonuçta kapı kırılır. ölmüştür..
yukarıda yazdıklarımızdan anlaşılacağı üzere, mecidiyeköy'deki söz konusu daireye bu satırların yazarı gitmiştir. gün apartmanı nın 6.katında yer alan bu dairenin kapısında altay gündüz'ün ismi hala yazmaktadır. yani atay'ın dostu hala burada oturmaktadır.
verdiğimiz yol tarifinden yararlanarak, oğuz atay'ın "hastalıklı" hayranları, atay'ın öldüğü daireyi kapı dışından da olsa görebilirler. (zili çalmaya kimler cesaret edebilir, bilemeyiz). ve atay'ın son saatlerinde bindiği ve ardından ölümüne doğru yol aldığı asansöre binebilirler. (geçen 32 yılda eğer komple değişmemişse.. ki pek sanmıyoruz..)
ışıl reçber
-
gazetenin rü$tü ile ilgili bir sorusuna ''rü$tü eve i$ getirmeyi sevmez'' $eklinde cevaplami$ti. salonda penaltı mı atıyor rü$tü'ye anlamadım ki.
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
anasını mı öldürsek baba?
erdal özyağcılar