hesabın var mı? giriş yap

  • plazada çalışırken benim de böyle dertlerim vardı. ayda bir değil, ayda en az iki üç kez cicişlerden biri yaklaşıp "falanın doğumgünü ehehe" derdi, ben de para verirdim. para vermemin tek amacı da doğumgünü dolayısıyla oluşan kaos ortamından faydalanıp dışarı kaçmaktı. eski iş arkadaşlarım beni pek sevmezdi, allahı var ben de onları sevmiyordum, bazen iş yerinde insanlarla konuşmamak için köpekbalığı maskesi takıyordum ve bunun ölçüsüz avlanma protestosu olduğunu söylüyordum(insanlardan uzak durmak için yaptığım buluşlara inanamazsınız). hatta bir tanesi bana aşırı derecede uyuz olduğu halde alter egom olan isolde'yi çok seviyor ve yıllardır yazılarını paylaşıp övgüler yağdırıyor asdfdsas. neyse, sonra baktım ki bunlar benim doğumgünümü hiç kutlamıyorlar, pasta masta almıyorlar, ben de "ayşesu'nun doğumgünü için para topluyoruz :))" diyen tiplere 25 kuruş ya da 50 kuruş vermeye başladım. nötr olduğum kişiler içinse 1 tl veriyordum, ve inanın bunu yaparken çok eğleniyordum. şrfszler bi kez arkadaşımın doğumgünümde ofise gönderdiği pastamı daha ben yokken kesip yemeye başlamışlardı bile. mesela çok taş bir kız işe başlamıştı, tüm kan çükünde toplandığı için nasıl üniversite bitirip çalıştığına hayret ettiğim bir tip de bu kız işe başlayalı henüz 2 gün 3 saat olmasına rağmen canhıraş bir çabayla herkesten para toplayıp, üstüne de kendisi para koyup kıza 2 farklı pasta ve hediye almıştı. 2 ay sonra kızı maille taciz ettiği için işten kovuldu. böyle sikimsonik ortamlarda çalışıp her ay 50 tl doğumgünü parası toplama masrafına katlanan herkese sabır diliyorum.

  • minibüste en ön sağdaki tekli koltukta oturmak.

    o anda ne bozuk para uzatma ritüeli,
    ne ineceğin yeri kaçırma korkusu.
    o anda ne düşmek dalgalara ne de hürriyet,
    şoför, yol ve ben...
    bahtiyarım.

  • asıl adı solomon r. guggenheim'dır. ilk guggenheim müzesi olan new york guggenheim'ı yaptırmasının nedeni ilk önce kendi resim kolleksiyonunu sonra diğer ünlü ressamların eserlerini sergilemek istemesidir.
    new york'taki binayı yapması için frank lloyd wright'la anlaşmalarına rağmen projedeki tereddütler nedeniyle -çünkü o yıllarda (1943-1959) bu büyüklükte iskeletimsi organik bir yapının ayakta duracağına ihtimal vermiyorlardı- vazgeçilmek üzereyken wright'ın ısrarları ve kararlılığı sayesinde gerçekleşen bina, her nekadar wright en iyi yapısı için "bir sonraki yapım" dese de, gökdelenler arasındaki heykelimsi formuyla wright'ın en iyi yapısı olarak değerlendirilir.

  • o zamanlar ülkücü gençlerin hakim olduğu bir lisede okul genelinde yapılan sınıf aramasından sonra
    toplanan sigaraların hepsinin amerikan malı olması sebebiyle
    cuma istiklal marşı töreni öncesinde müdürün kalabalığa
    - milliyetçiyiz diye geziyorsunuz, hepiniz marlboro içiyorsunuz puştt herifler
    samsun için, maltepe için demesi. *

    (bkz: kasımpaşa lisesi)

  • başlık: tavuk+döner+ayran 1 lira'ya yedim soruları alayım

    1. yıkanmamıştır diye yeşillik koydurtmadım. ketçap mayonez ve turşu koydurttum.

    8. 1 lira'yı yerim daha iyi amk.

  • gerçek hayatta da etkisinden çıkılmıyor. geçen gün boş çekici gördüm şehir içinde. bi mutlu oldum anlatamam. kocaman böyle heybetli. man. dorse alcak muhtemelen birazdan. korna çalıp selam verecektim de kim lan bu düdük demesin diye çekindim :(

  • kediler, kendilerini evcilleştirmeyi başarabilmiş tek türdür.
    kediler kendilerini insanlara dayattı ve bize neredeyse hiç yararlı bir hizmet sunmamakla birlikte, dünyadaki en popüler evcil hayvan oldu.

    onlar çöl yaratıkları olarak doğdular. ama şuan dünyadaki her çevrede, ormanlardan bataklıklara, dağlardan şehirlere kadar her yerde yaşıyor ve gelişiyorlar. birçok avcı hayvan, sınırlı bir av türüne odaklanarak uzmanlaşırken, kediler binlerce farklı hayvan türünden yemekten mutlu olurlar.

    bir kedinin vücudunun her bir parçası öldürmek için optimize edilmiştir.
    o kadar iyi avcılardır ki; birkaç türün soyunun tükenmesine neden olmuşlardır. hayatım boyunca sahip olduğum kendi kedilerim, güvercinlerden jöle yılanlarına, tavşanlardan sıçanlara kadar her şeyi öldürdü.
    bildiğim bir kedi (bir aile arkadaşına ait olan), tam bir yetişkin rakun öldürdü (bu süreçte bir gözünü kaybetti). başka bir kedi peçeli baykuş öldürdü.

    kedilerin geri çekilebilen pençeleri vardır, bu sayede ayakları üzerine düşme, ayakları üzerinde kusursuz denge kurma, mükemmel işitme, binoküler görme, yapabildiğimizden çok daha iyi far'açıklıgı tapetum lucidum (gece görmelerini sağlayan, karanlıkta yeşil renkte parlayan ve retinanın önünde yer alan bir tabaka), esnemeye yatkın dişler.

    bu hayvanlar çekiciliğiyle, başka hiç bir hayvanın yapamadığı bir şey başardı --insanları köleleştirmek.
    evcilleşmeyi başardılar ve insanlığı, kendi türlerini dünyaya yaymak için kullandılar. antarktika'nın yanı sıra şimdi her kıtada bulunurlar.

    kediler ve insanların en az 9.500 yıl öncesine ait bir ilişki vardır.
    o zamanlar, diğer evcilleştirilmiş hayvanlardan çok az değişti. evcil hayvan olarak tutulan hayvanların çoğu yaban hayatında işe yaramazken, kediler kendilerini buldukları her yerde büyümüş ve çoğalmışlardır.

    insanlar ve yırtıcıların genellikle düşmanca bir ilişkisi vardır. insanlık avcı popülasyonları üzerinde zararlı etkilere sahip olma eğilimindedir ama kedilerle değil. dünyada muhtemelen yaklaşık bir milyar var. benzer büyüklükte bir başka yırtıcı, bu sayılara ulaşamaz hatta yakınına bile gelemez.

    kısacası kediler, insanlara hiçbir katkı sağlamadıkları halde bu ilişkiden yararlanan, son derece uyarlanabilir hyperpredatorlerdir ve bu ilişkiyi, kendilerini tarihin tartışmasız en iyi yırtıcı avcıları haline getirmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanmışlardır.
    kafasında ne tilkiler dönüyor şu an.