hesabın var mı? giriş yap

  • müjde!

    ameliyat az önce bitti arkadaşlar. eymen'i birazdan yoğun bakım odasına alacaklar. bundan sonraki 24 saat çok önemli. ilk gelen haber, herhangi bir aksilik olmadığı yönünde.

    gözümüz aydın.

  • “normal yolcu sayısının iki katını aldıkları zamanlarda, ödediğimiz ücretin yarısını iade ettiler mi ki iki kişilik ücret ödeyelim?” diyerek itiraz ettiğim önermedir.

    ps: senin ruhun dolmuşçu.

    düzeltme: anlatım bozukluğu giderildi.

  • 150tl'lik kullanımın 280tl'ye evrildiği ve kişisel elektrik faturası rekorumu kırmamı sağlayan, içinde dağıtım bedeli adı altında 80tl'lik bir kalem, kdv adı altında 40tl'lik bir kalem barındıran soygunun faturasıdır. dağıtım bedeli ne olabilir diye düşündüm, olsa olsa firma enerjisa'ya verilirken avantalanmayı garanti altına alan yaratıklara dağıtılacak paradır dedim.. dağıtacak adam çok tabi, 70-80tl az bile bakınca...

    sıkıntı yok ama ya, ülke iyi yönetiliyor. ekmek 30% zam yemiş, yakıt hala dünyanın en pahalılarından, bütün yol & köprü ücretleri +10% zam yemiş, içki sigara fiyatları uçmuş tutabilen yok, eczanelerde ilaç alırken muayene ücreti falan veriyoruz, dolar sene sonu hedefini 4tl olarak açıklamış, euro "sene sonunu beklemem 5'i çakarım" demiş ama asgari ücret artık 1.300tl, sıkıntı yok yeaa..

  • üzerinde 'iskender 6.90' yazan bir yerde hesap ödenirken, adamın kredi kartını geçirmesi:

    -bakiyeniz yetersiz efendim.
    -kaç çektiniz?
    - 7 lira.
    - 6.90 yazıyo ama.

    tekrar denenir ve banka onay verir.

  • çocukluğumdan aklımda kalan garip fotoğraflardan biri.
    yaşım 12-13. karşı apartmanda - ama nası karşı bak, tam bizim evin hizasında. bizim evin ayna görüntüsü gibi düşün- birlikte yaşayan fantastik bir çift oturuyor. şimdi bundan 11 sene öncesine git. bak bakalım orda birlikte yaşayan çift denen şeyden kaç tane var. çevrede yarattığı yankıyı düşün. erkek olanın adını jose mariano koymuştum. (o zamanlar yayınlanan salak dizilerden birinin jönüydü ehehea) o yüzden bundan sonra kendisinden jose mariano diye bahsedeceğim.

    şimdi bunlar çevredekilerden oldukça farklı bir çiftti. zira evli olmadıkları için, evde bir aşk havası süzülür dururdu. o yaz, açık balkon kapısından, onların hayatına dahil olmuştum. hatta sitece olmuştuk ahahaha. ama bunlardan onların haberi yoktu sanırım. çünkü öyle davranıyolardı. akşam olurdu, jose kapıdan koskoca bir çiçekle eve girer, karşı evde bir fransız güncel dizi filmi mutluluğu yaşanırdı. abla mütemadiyen jose'nin kucağındaydı. kucağa atlandıktan sonra, evde mutfaktan antreye, antreden yatak odasına doğru ışık geçişini takip etmek zor olmazdı. aynı zamanda tasarrufsever de bir çiftti bunlar.

    gene gecelerden bir gece, abla mutfakta yemek yapmaya başladı. yere kadar olan jaluzi sayesinde görünmediklerini zannediyolardı fakat biz hepsini görüyor, god bless their love diyerek ellerimizi birleştirip tanrıya yakarıyorduk. abla tezgahta bişeyler doğrarken (oha detaya gel) jose mutfağa girdi ve yemek yapan o kadına arkadan sarıldı. 1-2 sallandılar. sonra ne mi oldu? mutfaktan antreye, antreden yatak odasına bir ışık geçişi. yemekten haber alınamadı.

    bu saadet bir kaç yıl böyle sürdü. hatta üst komşunun oğlunun dediğine ve bizim de şahit olduğumuza göre (hohoahah kaçmaazz) o evde çok daha çılgın hikayeler yaşandı. diğer başka ablalar gibi. sonra, aniden evlendiler. eve bi mutsuzluk çökmüştü. çocukları oldu. aşk bitmişti. ne yemek yapan ablaya arkadan sarılma kalmıştı, ne çiçek, ne ot, ne kucağa alma ne de ışık geçişleri.

    hayatımda ilk kez bi aşkın ölümüne, bir ikilinin macerasever genç bi çiftten "amca ve teyze"ye geçişine şahit olmuştum. ilişkilere bakışımı etkileyecekti bu.

  • ceza sahsına girerken elini top istemek için kaldıran, sağ kanattan akan malum kızımızıdan orta gelmeyip barcelona gibi orta alanda top çevirmeye karar verince, soldan akan diğer kızdan gelen topa çıkıp jan koller kafası vurup kaleciyi içeri sokan erkeğin hareketidir. soldan akan kız asist yapıp kıymet görürken, sağdan akamayan, top çevirmekle meşgul kızımız ayağında topla kala kalır.

  • "bacağına sıcak ağda döküp, kıllarını alan kadının bir örümcek görünce çığlık atabiliyor olması dünyadaki en büyük gizemlerden biridir" *