hesabın var mı? giriş yap

  • trt'de rock market isimli bir program vardı. her türlü metal müzik grubunun video klipleri ve konser görüntüleri gösterilirdi. "aman insanlar tepki göstermesin" kaygısıyla daha ılımlı gruplar da seçilmezdi. hayatımda ilk kez bir black metal şarkısını o programda dinlemiştim. emperor'ın klibiydi.

    internetten video izlemek gibi bir olanağı olmayan bizler için inanılmaz değerli bir programdı. bugün işi gücü gerici siyasi propaganda olan trt'nin eskiden böyle bir program yayınlıyor olması inanılmaz değil mi?

    jenerik müziğini de ekleyeyim şuraya, nostalji olsun: tık

  • %20 ile türk kızlarına göre olmadığım sonucunu veren test.

    çok da fifi. fransız kızları iyidir. (ama afedersiniz taharet almıyorlar)

  • adından da anlaşıldığı üzere marsı terraform etmenizi sağlayan board game. oksijen, sıcaklık gibi etkenleri yaşanabilecek düzeye getirmeye çalışıyorsunuz. venüs expansionu ile birlikte buna venüs de ekleniyor. kart çeşitliliği çok fazla olduğu için oynadıkça sıradanlaşıp sıkmıyor aksine her oynayışınızda farklı bir stratejiyi denemek istiyorsunuz. oynanılan kişi sayısına ve oyun bilgisine göre 1.5-3 saat arası sürüyor.

  • askerde yazıcı olan bilgisayar mühendisi bir asker arkadaşımdan naklen;

    aynı odada komutan 1 ve komutan 1'i ziyarete gelen komutan 2 arasında, yazıcı arkadaşım hakkında geçen diyalogtur.

    komutan 1: bu arada, seni bizim yazıcı arkadaşı görmedin di mi daha önce? bu bizim mustafa.. kariyerini duysan aklın şaşar..
    komutan 2: hadi ya neymiş, temiz çocuğa benziyor zaten, ehe he..

    (mustafa burada kulak kesilir)

    komutan 1: bu adam öss'de ilk 100'e girmiş, boğaziçi'nde bilgisayar mühendisliği okumuş, amerika'da master yapmış, dönmüş doktora yapmış.. programcılık üzerine kitapları var lan bi sürü hem de..

    (mustafa burada sırıtır)

    komutan 2: deme yav, sen de kaptın di mi hemen çocuğu çakaal..
    komutan 1: öyle valla, egzel tablosu filan yaptırıyom işte.. neyse mustafa, bırak sırıtmayı da sen bize ordan iki çay kap bakayım, hadi..

    (mustafa burada dumur ama çaresiz)

    (bkz: askerde yazıcı olmak)

  • sdp il binasında yakalanmıştır. kendisini hem polise sdp flamasıyla molotof atıp hem de doğruca il binasına gittiği için kutluyorum. kahraman polisimizi hiç uğraştırmamıştır.

  • vahit emmi ve haydar'ın, evlilik üzerine diyaloğu;

    --- spoiler ---

    -vahit emmi, evlilik nasıl bir şeydir?
    +evlilik dağdaki keçi yolu gibidir evlat.
    -anlamadım...
    +şimdi bir dağ düşün yalçın mı yalçın. sivri kayaları var. işte doğar doğmaz bizi ''hadi bu dağı aş'' diye eteklerine bırakıveriyorlar
    -hayat yani?
    +aferin... ilk başlarda iş kolay. ama yükselmeye başladıkça dağ sarpa sarıveriyor... dimdik kayaların, uçurumların arasında kalıveriyorsun. gücün azalıyor... derken senin gibi bir yolcu daha çıkıyor. yoldaşınla omuz omuza, can cana verip bir keçi yolu açıyorsun kendinize... biliyorsun ki artık tek başına değilsin. biliyorsun ki artık o yolu iki kişi yürüyeceksin... dağ yine yalçın. ama artık yürümek zevkli. nefesim tükenecek diye korkmuyor insan. çünkü yanında kendi can nefesin gibi bir nefes daha var... anladın mı?
    -her evlilik sizinki kadar mutlu mudur?
    +yoldaşına bağlı... biz zeliha'mla yan yana yürürken, dikenleri değil çiçekleri derdik. canımız yanınca bir yandan ağladık, bir yandan türkü söylemeyi bildik... ben ''pes'' deyince, o ''hadi'' dedi, o yorulunca ben sırtımda taşıdım.
    -peki geçim sıkıntısı insanı mutsuz etmez mi?
    +bilmiyorum... biz mutluluğu ne parada ne handa bulduk evlat... bak bugün deniz kenarında zeliha'mla beraber çekirdek çıtlayıp, çay içerken, mutluluk da bizimle beraber masada oturuyordu sanki...

    --- spoiler ---