ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
life is drunk
-
okunan her entry, birer puzzle parçası aslında. parçalar birleştikçe, vakit geçtikçe söz konusu yazara dair bir profil beliriyor aklımızda. politik görüşünden tut da dinlediği müziğe kadar, aile mefhumuna ilişkin görüşlerinden tut da yaşamı nasıl özetlediğine değin birçok farklı bahiste neler düşündüğünü okuyor öğreniyoruz. fakat life is drunk heybesinde olanı anlatmak, kendisini yazmak yerine, düzmece hikayelerle şükela avına çıkıyor.
kendisinin ve yakın çevresinin, evvel entry'lerde anlatılanlardan çok çok uzaklaştığını, bambaşka kişilere evrildiğini görüyorsunuz mesela zamanla. yazılanların külliyen uydurma olduğunu anlamanız öyle çok bir vaktinizi de almıyor. okurun, şüpheci ve mantık arar olması, meselenin baştan aşağıya tiyatro olduğunu kavraması için yeterli.
life is drunk, sözlüğün şifresini çözmüş yemiş bitirmiş bir beşer. burada bir "hak teslimi" yapmamız da şart. hangi başlıkta, hangi yazının, hangi detaylarla yazıldığında debe'ye gireceğini çok çok iyi biliyor. gerçi bazen tek bir entry'de 25 olağanüstü gelişmeyi art arda dizerek mübalağa'nın dibine vursa da, yurdum insanı "eheheheheh çok güzel" deyip şükela'yı yapıştırıyor.
olaya müteallik karakterler yaratması, konuşturması, mizah katması ve tüm bunları bir çırpıda okutturan akıcılıkta yazması, yazabilmesi, onun becerisi hiç kuşkusuz... ama artık sıktı. vallahi de sıktı billahi de sıktı. badim değil ama neredeyse badim gibi. asıl can sıkıcı şey de bu işte. her sabah debe'de life is drunk'ın fantastik kurgularını okumak canımı sıkıyor. kurtulamıyorum düzmece metinlerinden... yaptığı girizgahtan anlıyorum o olduğunu; scroll'luyorum aşağıya bir bakıyorum ki o, basıyorum eksiyi...
askerlikte ilk gece
-
ilk gece en eğlencelisidir. tüm gün tuhaf bir şaşkinlik içindesinizdir, onlarca kişi ile tanişmişsinizdir. komutaniniz koğuşa gelir, babacan bir ses tonu ile gençler bir süre beraber olacağiz, burada herşey sizlerin rahati, güveni ve konforu için tasarlandi. sizlerin memnuniyetinizden bizzat ben sorumluyum lütfen en ufak şikayetinizi bize bildirin diye bir konuşma yapacak aralara da sıcak bir iki espri katacaktir.
daha ilk akşamdan koğuşta en az iki üç kafa adam bulacak, artik hayattaki ilgi alanlariniz neyse onun üzerine konuşmaya başlayacaksinizdir. memleketin dört bin yanindan toplanmiş bir mozaik size eşsiz bir kültür sütlaci sunacak. ilk geceniz büyük ihtimalle farkliliklarin çatişmasindan kayanaklanacak, ateşli bir entellektüel etkileşime sahne olacaktir.
o sirada koğuşunuza dalacak olan yardimsever ve sizin duygularinizi en iyi anlayacak olan üst tertipler size inanilmaz dostane şekilde yaklaşacak, askerlikle ilgili tüm tüyolari verecekler, hatta kendi aralarinda popüler şarkilarin yaylalar versiyonu şekline getirdikleri küçük rondu sahneleyecek sizi sıcak ve güvenli bir ortamin içinde bulunduğunuza ikna edeceklerdir.
bu uzun sohbetlerin ve tatli kaynaşmalarin olduğu ilk akşamda, yastik kavgalari, ebelemeç, bazen sobelemeç gibi çocukluğunuzu andiran oyunlar yer alacak sabahin ilk işiklarina kadar koğuştan kahkahalar yükselecektir.
uyumadan önce isterseniz 24 saat sicak suyun hazir olduğu süper steril duşlarda yikanabilir kendinize gelebilirsiniz. ertesi sabah ordunun sizin için hazirladiği egzersiz programi, içtima eğlencesi ve özel görevlere hazirlik için bir kaç saat deliksiz uyumaniz gerekecek.
merak etmeyin arkadaşlarinizi taniyacak ve iyice kafa olanlarla toplanip ayri bir koğuşa geçmek için komutana dilekçe vermeniz için önünüzde daha uzun zaman olacak. askerliğinizin tadini çikarin.
henüz askere gitmedim, ama sanirim buna benzer bir sistem uygulaniyordur.
koskoca yanardağın adını hasan koymak
-
(bkz: hasan dağı)
aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..
tarık akan
-
yine yanlış uzun gitti.
konya'da zencilere karşı yapılan ırkçılık
-
"komura bak komura diolar, ne komuru ya" deyip sudanlı abimizi isyan ettirmişlerdir :))
gülüyorum ama 21 yy a geldik hala ten rengine göre insan sınıflamak devam ediyor.
not: o sudanlı bebek ayrıca ne tatlıymış öyle.
kapıyı tutan erkeğe bir teşekkür bile etmeyen kız
-
geçtiğimiz günler şunu yaşadım; eşimle yemek yedikten sonra restorandan çıkarken ben biraz geride kaldım önüme iki genç kız atladı, eşim de ben geliyorum düşüncesi ile kapıyı tutuyor tabi kızlarımız da sandı ki onlara özel yapılmış bir hareket.* kapıyı tutuyor diye teşekkür etmek şöyle dursun yan yan bakıyorlar filan. salak bunlar, ciddi söylüyorum kafaları çok çalışmıyor ondan üzerinize alınmayın beyler.
evde beslenebilecek en uygun kedi türü
-
ben kedileri cok seviyorum ama alerjim var. en son patronum dedi, alerji yapmayan kedi var. ondan sonra arastirdim biraz alerjisi olanlar icin su iki opsiyon uygunmus arkadaslar.
1. russian forest cat
2. savannah cat f1 (bu vasak, ev kedisi kirmasi, f ile siniflandiriliyor bunlar anladigim kadariyla f1 vahsi genleri en cok olan, oldukca buyuk panterimsi bir hayvan bu alerji yapmiyormus)
utah’da yasadigim yerde russian forest cat yetistiricisi bir kari, koca var. bunlarla iletisime gectim, bir adet sahiplenmeye karar verirsem, kediyi benimle yasamasi icin 1 hafta kadar bana verecekler. alerjim yoksa benim hayvanim olacak. fakat su an isler karisik, ben tam olarak ne yapacagima karar vermis degilim o acidan beklemedeyim. fakat, paylasayim burdan alerjisi olan arkadaslara yardimci olmasi adina
tek başarısı okuyup çalışmak olan kadın
-
evde her gün tek başına atom parçalayan insanların eleştiri oklarına hedef olur.
sahibinden'deki tasarımı ile çığır açan daire
-
arap görgüsüzlüğünün dibine vurmuş dairedir.
hayata dair iç burkan detaylar
-
bir haftadır türkiyedeyim. en son bir yıl önce buralardaydım.
insanlar daha bir sessiz, suskun, nahif, kanaatkar, garip ve kimsesiz kalmış gibi ama bir o kadar da paylaşımcı geldi. rutin gittiğim yerlere göre:
- her yıl yaptığım gıda ağırlıklı alışveriş sepetinde fiyat artışı %220
- kira sorunu yüzünden kimse huzurlu değil, yaklaşan kira artışı dönemi birçok kişiyi kara kara düşündürüyor. 1.800 tl'den 5500 tl'ye fiyat artıran var.
- tekstilde üreticiler maliyetler yüzünden kısıtlı yeni ürün çıkarmaya başlamış hedef kitle zaten turistler olmuş.
- döviz altın fiyatlarının yanında benzin fiyatları da takip ediliyor. yolda kalma riskine rağmen indirim başlayana kadar benzin almıyor durumu kötü olmayanlar bile.
- kimse paralı yolları kullanmak istemiyor. 3-5 lira tasarruf bile önemli hale gelmiş.
- geçen yıllarda her ortamda son model telefonlar görürdüm, bu sene yeni telefon 1-2 kişi haricinde görmedim
- oturduğum kafelerde hep en ucuz menülerin sipariş edilmesi dikkat çekici. kafelerde masalara peçete konulmamaya başlanmış.
- arabası olanlardan bazıları satmış, ulaşım için metro ve otobüs kullanıyorlar.
- doktor randevusu 2 haftadan önce alınamaz olmuş. alınan randevular iptal olabiliyor. doktor eksikliği belirgin hale gelmiş. ilaç bulmak zorlaşmış, raporlu ilaçlara da katkı payları gelmiş.
- ev hayvanları masraflı diye sokağa bırakılır olmuş. hayvansever birisinin evi hayvanat bahçesine dönmüş.
- sigara yerine tütün sarmayı, alkol yapmayı öğrenmiş insanlar. bir kazanın içinde özel bir ağaç parçasını kaynatarak viski yapmaya çalışan birisi bu yılın akılda kalanı. iktidarı destekleyip evde kendi içkisini hazırlayanlar da var.
- gençlerde okudukları bölümleri bırakıp psikoloji okuma isteği başlamış. etrafta birbirinden bağımsız 3 örnek gördüm.
- çocuk yaşta çalışanlar çoğalmış. ışıklarda su satan ilk okul çağındaki bir kız çocuğunun ısrarla para üstü vermeye çalışması unutulmayacak.
küçücük yürekteki o hakkaniyet ve onuru bu ülkeyi yönetenler, kaymağını yiyenler de gösterebilseydi.
izmir'deki mini şort akımı
bir erkeği adam edip başkasına kaptırmak
-
çok itici ve samimiyetsiz bir tabir bence bu. kendini üstün gören kezbanımsı bir laf. genelde hiçbir şey bilmiyordu ben adam ettim büyüttüm vs şeklinde kullanılmakta. nereden baksan kezbanlık akıyor.
italyan kahvaltısı
-
portakal suyu, espresso ve kruvasandan oluşan bir versiyonu vardır, denedim çalışıyor. bizdeki kahvaltı gibi değil tabi, sabah şekerli bir kruvasanla birlikte portakal suyunun çok iyi bir ikili olmadığını düşünüyorum. bu üçlü roma-terminide 4.20 euroydu yakın zamanda.