hesabın var mı? giriş yap

  • herkes konuşuyor da, konkordato, konkordato neymiş bu konkordato?

    konkordato ilanları sadece zarar ettiğinizde ortaya çıkan bir durum değildir. şirketin 10 borcu, 20 alacağı vardır ancak alacaklılar alacağını ödemediğinde, geciktirdiğinde, ödeyemez duruma doğru gittiğinde, şirket abiler bir dakika borçlular tepeme binmesin benim zaten kalkacak gücüm var şu borçları taksitlendirelim, vadesini yayalım deme şeklidir. zaten mahkeme de direkt kesin mühlet vermez. önce bir konkordato komiseri atanacak, o hemen bir rapor verecek, şirketin bu kadar alacağı bu kadar borcu var, şu şu durumda bunun altından kalkabilir/kalkamaz. eğer kalkabilir derse mahkeme kesin mühlet verir ve alacaklılar hotiç'e icra-tedbir vs koyamaz, onu 1 sene rahat bırakmak zorunda kalırlar.

    yani özetle bu durum sadece hotiç'in iyi/kötü yönetilmesi, zarar etmesi vs den kaynaklanan bir durum değil. piyasa hotiç'e taahhütlerini yerine getiremezse de ortaya çıkan bir durum. piyasada borç vadeleri geldikçe, bakalım durum ne olacak. 2 aya toparlıyor muyuz, piyasa nalları dikiyor mu bakalım.

  • taksimde benettonun olduğu sokakta ufak çingene bir kız çocuğu var. bir seferinde arkadaşlarla otururken yanımıza gelip para istemişti. ben de o zamanki aklımla şimdi buna para versem, gidip birisine verir diye düşünmüştüm. gel beraber bakkaldan ne istiyorsan alalım dedim. ben sigara aldım, ona da eti browni aldım birtane. teşekkür edip yanımdan ayrıldı. o günden sonra ne zaman o sokakta bir yere otursam gelir abi nasılsın der, muhabbet etmeye çalışır. bir seferinde tam sigara almaya giderken geldi gene, abi bakkala gidiyorsan ben alayım dedi. iyi dedim 5 milyon verdim bi tane sigara istedim. masadakiler tam gitti 5 milyon derken, elinde sigara ve paranın üstüyle geri geldi. ben de paranın üstünü ona bırakıp senin olsun dedim. neyse aylar geçti, doğumgünümü yanlız kutlamak için taksime 2 bira içmeye gitmiştim. masada yanlız otururken geldi yine bu. abi hayırdır yanlızsın dedi. bugün böyle dedim. sonra canımın sıkkın olduğunu farketti. ben de doğumgünüm olduğunu söyledim. öylece biraz bakıp gitti. ben de vay anasını satayım o da gitti derken bir tane eti browniyle yanıma geldi.
    - abi, doğum günün kutlu olsun!

    (bkz: hokkabaz)
    --- spoiler ---
    - vefa çok önemli birşey oğlum!
    --- spoiler ---

    o sırada dostlarım dediklerim geçti gözümün önünden. (bkz: nefreti ifade edecek kelime bulamamak)

  • 2012'den beri a milli kadın voleybol takımının ana sponsorlarından olan mc donalds'ın ortaklık anlaşması uyarınca reklamlarında kullandığı görseldir.

    milli forma ile amerikan firması reklama n'alaka diye değil; ortalıkta yerli ve milliyim diye gezinen köftecisi, midyecisi, tostçusu, etçisi niye milli takıma sponsor değil, onu sorgulamak gerekir.

  • yorumlardan biri şöyle... "şortsuz bir nazlı çelik dileğiyle"

    tişört de olmasın anasını satayım :)

    tanım: hiç şaşırmadığım yorumlardır. ülkede daha şorta tahammül edemiyen milyonlar var.

  • geldiğinden beri yıldırım demirören'in pisliğini temizliyor.
    borçlarla başladı, statla devam ediyor, en son dün de liverpool meselesini halletti.

    yıllar sonra editi: ellerim kırılaydı da şunu yazmayaydım. efsane başladı, kestane bitirdi. beşiktaş tarihinde süleyman seba gibi yâd edilme şansını kendi elleri ile itti.

  • geçen haftalarda nilüfer ile beraber verdiği konserin yakın bir veda olduğunu sanırım herkes biliyordu. dinleyicileri ile dostları ile ailesi ile helalleşmek herkese nasip olmaz, ona oldu. nur içinde yatsın.