hesabın var mı? giriş yap

  • ilgili videoda görüldüğü gibi ellerini havaya kaldırmış halde dağılan vatandaşlara copla vuran polis. unutulmasın, kayda geçsin.

    not: hedef gösteriyormuşuz. lan oğlum olsa olsa içişleri bakanlığı'na hedef gösteriyoruz, açığa alsın diye. adamın sicil numarası belli, başka bir şeyi değil. evet, hakikaten savcılar göreve!

  • seçmeden önce mutlaka şunları yapın:
    1- bölümdeki diğer lisansüstü öğrencilerin hoca hakkındaki fikrini sormak, subjektif olarak nasıl bilindiğini gözlemlemek
    2- lisansta veya lisansüstünde verdiği en az bir dersine gitmek, akademik olarak nasıl olduğunu gözlemlemek
    3- danışmanım olur musunuz demeden, sırf tanışmak için hocayla görüşmeye gitmek, insani yönünü gözlemlemek
    "kendi algınıza göre" bu üçünden de geçen hoca size büyük ihtimalle sıkıntı çıkarmaz.

    veya sadece 3.yü yapıp hocayla tanışmaya gidin. insani olarak anlaşıyorsanız akademik olarak da bir şekilde halledersiniz.

  • 24 yılın ağır biz ceza olduğuna katılıyorum. hatta bir insan ömrünün neredeyse 3'te1'i ama indirim uygulanınca bunun 16 yıla düşeceği aşikar gibi.

    işlenen bu cezada tahrik unsuru yok. adı üstünde -canavarca hislerle adam öldürmek-

    adli tıp raporunu okumuştum malesef. münevver karabulut henüz canlıyken tahayyül dahi edemediğimiz işkencelere maruz kalmış.
    bu tip ayrıntılara girmek istemiyorum ama kızın kafa derisini kafatasından ayırmaya kalkmışlar. hadi öldürdün, hadi parçaladın.
    neyin hırsıdır bu ki vahşice oynuyorsun bedenin üstünde.

    yani bu, kızı öldürüp sonra panikten parçalamak falan değil. bu cani ve yardım edenler bir şekilde çocuğun bedeni üstünde en korkunç şekilde katliam yapmışlar.

    münevver karabulut göbek hizasına paralel şekilde yarıklar açılırken malesef ki hala canlıymış...

    münevver karabulut başı gövdesinden parçalanırken bir noktaya kadar canlıymış.

    bakın bu kız korkunç acılar çekerek öldü. ve bir çöp kutusuna atıldı. bunlar şaka değil.

    empati yapın aileyle dahi diyemiyorum. insan delirir !

    bu tip bir cezanın bedeli duygusal yönden bakarsam idam olmalı. ama idam cezasına da karşı duralım diyoruz, insan canını alma hakkı başka insana verilmesin diyoruz amenna.

    o yüzden uygun olan cezanın müebbet hapis olduğuna inanıyorum.

    bir caydırıcılığı olmalı her şeyden evvel yahu. emsal bir dava bu.

    ne kadar ıslah olmuş olursa olsun ben 40'lı yaşlarında özgür kalmış bir cem garipoğlu'nun olduğu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum.

    cem garipoğlu'nun işlediği suç akıllara sığmayacak derecede ağır bir suçtur. bunu unutmayın. o'na sempati beslemeyin.

    hepimizin iyi niyetleri adına üzgünüm ama bazı insanlar topluma kazandırılamaz. kazandırılmamalı..

    bunu anlamak için münevver/emsalleri/yakınları olmak gerekmiyor.

  • cep telefonu da entegre edilmediği için eksik kalmış buzdolabıdır.

    - abi dün aradım buzdolabından sana ulaşamadım
    - banyodaydım
    - abi klozet numaranıda aradım, o da sürekli meşguldü.

  • 1- devrimci papağan

    1789 yılında fransa'da mutlak monorşi yıkılıp yerine cumhuriyet gelmesinden 3 yıl sonra fransa'da sahip siz bir papağan ''yaşasın kral '' diye bağırması sonucu halk papağanı yakalar.

    mahkemeye çıkarılır,devrimi öven slogan ezberletilmesine karar verilir.hayvan ezberlediği için idamdan kurtulur.

    2- insan yiyen domuz

    1864 yılında bir domuz sokakta oynayan kıza saldırıp kulaklarını yer.domuz idam edilerek cezası verilir.

    3- katil arı

    1864 yılında avrupa'da arıl sokmasına alerjisi olan adam fenalaşarak öldü.ailesi arılardan şikayetçi oldu.arının geldiği kovan tespit edilip 1 kovan arı dumanla idam edildi.

    4- yumurtlayan horoz

    1474 yılında isviçre'de yumurtlayan horoz görüldü,mitolojik bir hikayeden etkilenen halk mahkemeye taşıdı.
    şeytan olduğuna karar verilip yakıldı.

    5- hırsızlar ve köpek

    1906 yılında iki hırsız ve bir köpek bir adamın önünü kesip paralarını almış.bu sırada köpek adamı ısırıp kan kaybından ölümüne neden olmuş.

    yakalanıp yargılanan hırsızlar köpeğin suçlu olduğunu söyledi.
    hırsızlar hırsızlıktan köpek ise kasten adam öldürmekden idama mahkum oldu.

    6- fil topsy

    video fil topsy

    tarih ve bilim platformundan alıntı;

    --- spoiler ---

    topsy, 1875 yılında forepaugh sirki tarafından abd’ye getirilmişti ve sirkle birlikte, amerika’nın dört bir köşesinde, yaptığı şovlar ile, binlerce izleyiciyi eğlendirdi. ama ne yazık ki onun büyük bir sorunu vardı: 3 tonluk öfkesi!
    topsy, son üç yıl içinde, 3 bakıcıyı öldürdü. son kurbanı, ona yanan sigara yedirmeye çalışan içkili bir bakıcıydı.

    sirk, fili, coney adası’nda bulunan hayvanat bahçesine yolladı. olaya bakan mahkeme, topsy’ye ölüm cezası verdi. halka açık bir alanda asılarak idam edilecekti. bu haber üzerine, hayvan severler derneği, filin asılmasının zalimce bir yöntem olduğu konusunda protesto yapmaya başladı. bu nedenle mahkeme, topsy’i, o zamanlarda yeni bir infaz yöntemi olan elektrikle idam kararı verdi ve meşhur mucit thomas edison’u da cellat olarak atadı.

    edison'un esas amacı doğru akımına kendisine rakip olan nikola tesla'nın alternatif akımın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermekti.

    --- spoiler ---

    6600 volt elektrik verilerek idam edildi fil topsy

    7- koşturduğu için asılan kedi

    1650 yılında protestan bir hakim kedi fare kovalıyor pazar günü diye asılmasına karar verdi.

    8- dana ile adam

    dana ile ilişkiye giren adam tek başına değil suçu ikisi işledi diye ikisi yakılarak öldürüldü .

    9-fil mary

    http://www.tarihiolaylar.com/…-edilen-fil-mary-1248

    --- spoiler ---

    fil mary tarihin ilk asılarak idam edilen filidir.

    13 eylül 1916'da amerika birleşik devletleri'nin tennessee eyaletinde, erwin kasabasında bir sirkte gösteri yapan fil mary, bakıcısının kendisini kızdırması sonucunda bakıcısına saldırmış ve bakıcısını öldürmüştür.
    cinayet suçundan yargılanan fil mary suçlu bulundu ve idamına karar verildi.

    --- spoiler ---.

    10 - osmanlı’da idam edilen maymunlar

    https://hayvanozgurlugucevirileri.com/…n-maymunlar/

    maymunların ön plana çıkmasından rahatsız olan dindar bir kesim farklı dedikodularla bu hayvaların öldürülmesine ön ayak oldu.

    konuyu aşağıdaki kanaldan aldım.farklı kaynaklarda kullandım.

    video kaynak

  • hülya avşar’ın 10 yaşındaki kızı zehra çilingiroğlu’nun hülya dergisinin son sayısından itibaren köşe yazarı olması ve engin hayat deneyimlerini okurlarıyla paylaşması durumu. kendi adıma, zehra çilingiroğlu’nun bir “küçük virginia woolf ” olduğundan ya da onun yazarlık yeteneklerinden şüphem yok. ama türk medyasındaki sarsısıcı entelektüel rekabet nedeniyle zehra çilingiroğlu’nun yazarlığının daha çok hülya avşar’ın kızı olmasından kaynaklandığını düşündüğüm için – tamamen saçmalıyor da olabilirim- başlığı da bu şekilde açtım.

    şimdi konumuza dönelim ve hemen zehra çilingiroğlu’nun ilk yazısından bazı alıntılar verelim:

    -her çocuk gibi ben de hafta içleri alışveriş yapmaktan ve arkadaşlarımla buluşmaktan keyif alıyorum. tabii derslerimden arta kalan zamanlarda... hafta sonları da ormana gitmeyi, balık tutmayı ve sahilde koşmayı seviyorum.(...) annem gibi ben de ayvalık'a bayılıyorum. hafta sonları annemle fırsat buldukça antalya'ya kaçıyoruz. kışları kayağa gitmeyi ve londra seyahatlerini çok seviyorum.

    - sizin hiç tahta oyuncağınız var mı? taa ki nişantaşı'nda açılan tayga toys'a uğrayana kadar benim de yoktu. 'sihirli annem' dizisinde severek izlediğim inci türkay'ın açtığı mağazada, sadece kesilmesi uygun olan ağaçlardan yapılmış oyuncaklar satılıyor.

    -bay majör'le klasik müzik masalları dizisi bence harika. bay majör isminde bir müzik araştırmacısı, kimi zaman anlatıcı, kimi zaman maceranın içindeki biri olarak karşımıza çıkıyor. dizi çobanın mevsim yolculuğu (vivaldi), şatoda üç saat (bach), büyük sır (mozart), duygu makinesi (beethoven) isimli dört kitaptan oluşuyor. üstelik her birinde bulunan müzik cd'lerini, hem yalın olarak, hem de seslendirilmiş versiyonlarıyla dinlemek mümkün.

    ...........................

    10 yaşındaki kızını kendi ismini taşıyan, her ay kendi resmini kapak yapan dergide köşe yazarı yapmak nedir allahaşkına? hayır zehra çilingiroğlu’nun yeteneğinden tabii ki kuşkum yok. “üstelik her birinde bulunan müzik cd'lerini, hem yalın olarak, hem de seslendirilmiş versiyonlarıyla dinlemek mümkün”..müş. bu cümleyi kurmakta hala zorlanırım mesela ben. 17 yaşımda bu cümlenin dörtte birini kursaydım belki de babam bizi terk etmezdi. neyse kişisel acılarımla sizi üzmek istemem.

    aslında beni bir ertuğrul özkök okuru olarak asıl rahatsız eden; “kışları kayağa gitmeyi ve londra seyahatlerini çok seven” zehra çilingiroğlu’nun canımdan çok sevdiğim, kişisel yol göstericim, aykırı düşünür ertuğrul özkök’e rakip olma ihtimali. biliyorsunuz “haftasonu las vegas’da çok ünlü bir restorandaydım. yanımda çok ünlü bir türk iş adamı, onun güzel eşi ve al pacino vardı” yahut “dün akşam petrus bana yeni bir şarap göndermiş. tattım. ve o an dünyanın gerçekten yaşamaya değer olduğuna inandım” türünden yazıları biz ertuğrul özkök’ten öğrendik.

    peki ne olacak şimdi? aydın doğan bey, yarın bir gün, zehra çilingiroğlu'nu hürriyet genel yayın yönetmeni yaparsa? biz ertuğrul özkök'ü nereden ve nasıl takip edeceğiz? skyturk'ten mi? oh, ulu tengrim, öyle çok korkuyorum ki....buyrun bu da zehra çilingiroğlu'nun köşe yazarlığıyla ilgili bir haber linki:

    http://www.internethaber.com/…_detail.php?id=115435

    edit: kidmanist ve kibritsuyu'na düzelti için çok teşekkürler. ben korkudan, üzüntüden ne dediğimi biliyor muyum arkadaşlar?

  • lan arkadaş millet iş görüşmesi için geldiği şehirde direkt sanat camiyasıyla temasa geçiyor, kavga ediyor, saman ye doymazsan beni ye tarzı tartışmalara giriyor. bize de düşe düşe saat satan zenciler düşüyor. oğlum bu hayata bir sıfır yenik başlamışız ötesi yok.