ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"sen git roma'yı imparatorluğa dönüştür sonra da ismini salataya versinler. dağdaki çobandan ne farkın kaldı hey gidi koca sezar."
büyüdükçe özlenen şeyler
-
birisine inanmak. çocukken hiç şüphe etmeden, herkese inanırdık oysa. domates yiyince, kırmızı olacaktı yanaklarımız.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
hasan iki salak osman dört.
maç skoru gibi.
yaran youtube yorumları
-
yine bombok bir görüntü bu sefer yabancı bir ülkeden yüklenmiş. ve berbat görüntüye yapılan bir yorum:
1080p
720p
480p
360p
240p
minecraft
tetris
potato
your video
neşet ertaş
-
bundan sekiz on yıl kadar önce, yanlış hatırlamıyorsam beyaz şova konuk olmuştu. telefonla bağlananlar, stüdyodakiler inanılmaz bir sevgi ve saygı göstermişti ustaya. sanki onu ne kadar sevdiklerinin farkına varmışlardı bir anda. almanya'dan arayanlar, amerika'dan arayanlar, telefonda ağlayanlar. gecikmiş bir borç ödemesi gibiydi. gece boyunca türküler söyledi bir yandan. telefona her bağlanan, "usta, şöyle bir türkü vardı, o da senindi değil mi?" deyip türküyü istiyordu. her seferinde de daha bir mahçup oluyordu usta. sanki herkesin sevdiği o türküleri yazmış olmak ayıpmış gibi, eziliyor, kısık sesle yanıt veriyordu. arada stüdyodakiler de benzer cümleler kuruyordu. "şu da mı senindi? onu da bi söylesen?" falan. sonra telefona biri daha bağlandı. dedi ki "usta yaa, falanca diye bi türkü vardı, o da mı senindi?" usta'nın cevabı şöyle oldu: "başka sahap çıhan yohsa benim diyelim."
hani "sahap çıkan" olsa ses etmeyecek. böyle de mülkiyetten, dünya malından, egodan, kibirden muaf bir adam. güzel adam.
bazı şehirlerin isimleri değişebilir
-
http://www.radikal.com.tr/…lecegini_soyledi-1247265
arınç vecizesi. manisa saruhan olabilirmiş mesela, düşünmek de parayla değilmiş. tabi bunu duyan bozdağ durur mu yozgat da bozok olsun eski adı bozok'tu demiş.
bunun üzerine düşünüp istanbul da konstantinopolis olsun diyorum. malum eski adı oydu.
bikinisinde astronomi
-
dinledim ve sevgilimle beraber denizde sırt üstü uzanmış, gözlerimizi kapatmış güneşten korurken bulduk birbirimizi.
üstelik kasım ayındayız, en yakın deniz çok soğuk, güneş ısıtmıyor ve sevgilim yok. o derece gerçekçi bir şarkı.
sineklerin ön ayaklarını ovuşturması
-
internetteki araştırmalarım sonucu nedenine ulaştığım sorun lakin ben hala iştahlarının kabarıp ağızlarının suyunun aktığını düşünüyorum:
--- tübitak'tan alıntı ---
sinekleri daha yakından gözlemlerseniz aslında sadece ayaklarını birbirine sürtmediklerini fark edeceksiniz. sinekler aslında ayaklarını, proboscis adı verilen, ağızlarından bir uzantı şeklinde çıkan ve beslenme için kullandıkları hortumlarına sürterler. bildiğimiz kadarıyla bunu yapmalarının iki amacı var. birinci amaç, proboscis'e yapışmış olan polen tanelerini ayaklar yardımıyla temizlemek. ikincisi ise, sineklerin ayaklarından tat almalarıyla ilgili. sinekler normalde kıvrık duran proboscisi uyarmak için ayaklarının üzerindeki duyarlı kılları kullanırlar. ayakların sürtünme hareketi, bu kılların hortumu yani proboscisi uyarmasını sağlar. bu sayede sinekler, besin alımı sırasında enerji tasarrufu yapmış olurlar. (sineklerin besini proboscis aracılığıyla aldıklarını hatırlatalım.) ayaklarıyla tat alabildikleri için her seferinde, kıvrık durumdaki proboscisi açıp, besinin olup olmadığını kontrol etmelerine gerek kalmaz. böylece, besinin olup olmadığını ayakları aracılığıyla anlayıp sadece gerektiği zaman proboscisi açmış olurlar.
bunlara ek olarak, sineklerde göz kapağı bulunmadığı için gözlerini temizlemek amacıyla ayaklarını gözlerine sürttükleri de biliniyor.
b. duygu özpolat
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/…_id=7&soru_id=586
--- tübitak'tan alıntı ---
kadının kilosu erkeğin en fazla yarısı olmalı
-
75 kiloyum hmm benim iki katım 150, 150 kg erkekler eklesin.
edit: ulan hırbo, senin mentalitene göre mi kilolarımıza karar vereceğiz .d