ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hadise
-
belçika'dan ala ala sadece bunu aldık. oysa fellaini vardı. kompany, lukaku, eden hazard... kafamıza sıçayım.
1.86 boyunda kirli sakallı siyah deri montlu erkek
-
benden 7 cm kısa erkektir, benim bulunduğum caddeyi inletemez.
1000 euro vefa vergisi
-
bana kalırsa yurt dışı oy verme vergisi adı altında vergi alınsın 1000 euroyu ödeyen oyunu kime istiyorsa versin. bak nasıl düzeliyor herşey.
uyku açma yöntemleri
-
- hayattaki en büyük başarısızlıklarınızı, hatalarınızı düşünün.
bütün gece gözümü kırpmadığımı bilirim.
zehra çilingiroğlu
-
su gencecik yasimda yaslandigimi hissettiren kiz. ulan dogdugun gunu biliyorum ne zaman paparazzilik oldun
ilkokulda statü farkı yaratan nesneler
-
önlüklere takılan yakalık. zamanında dantelli, fistolu olanları çoğunlukla sosyoekonomik seviyesi nispeten yüksek olan ailelerin çocukları takardı. diğerleri ise genelde düz ve sürekli yıkanmak suretiyle tek bir yakalıkla haftayı bitirirlerdi. bir de nedenini tam olarak anlamasam da diş teli. diş teli olan çocuklar da genelde zengin olurdu.
facebook'un whatsapp'ı 16 milyar dolara alması
-
facebook'un kazıklandığı olay. çok para vermiş, ben bedavaya indirdim.
söz nişan kına düğün balayı çekyat istemeyen kadın
-
benim o. ama zerre kıymeti olmadı...
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dün kendinizi öldürmüş olsaydınız eğer
1. bugün ne kaçırmış olacakdınız?
2. lan zaten merakımdan öldüremiyom
burn after reading
musul'da kerkük'te olup hakkari'de olmayan petrol
-
musul rakım :230 m
hakkari rakım: 1800 m
başka söze gerek yok.
erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması
-
tomris tamer (henüz tomris uyar değilken yani) ülkü tamer'le evliyken aşık oluyor cemal süreya'ya. ikisi de evli aslında. sonra ikisi de ayrılıyor eşlerinden ve birlikte oluyorlar. yaklaşık üç yıl sürüyor bu aşk. o dönemin edebiyat çevrelerine göre de, aşk ki ne aşk hani.
tomris uyar çok sağlam bir kadın. sizin aklınıza kadın gibi kadın dendiğinde kim gelir bilmem ama benim aklıma gelen üç isimden biridir kendisi. özgür, zeki, cesur, sosyal, komik, dilinin kemiği olmayan, okuyan, yazan, eleştiren bir kadın. hakkında en sevmediğim tanım ikinci yeni'nin gelinidir. (zaten türkçe'deki en çirkin kelimelerden biri de "gelin" bence. ne saçma sapan bir kelime)
aşık olunacak kadınmış ki, ülkemizin sayılı edebiyatçı ve yazarları (ülkü tamer, cemal süreya, turgut uyar, edip cansever) kendisine aşık olmuş. ve muhakkak hepinizin hayatına dokunmuş en az bir tane şiirin/şarkının öznesi olmuş.
cemal bey pek seviyor tomris hanımı. her akşam koşa koşa eve geliyor. tomris uyar o günleri şöyle anlatıyor;
"evine bağlı, evinde olmayı seven bir adam -akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı- dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor" (şu tatlışlığa bakar mısınız?)
tabi bu hikayeden tomris hanımın biraz otoriter olduğu anlamını da çıkarabiliriz. haliyle biraz fırtınalı bir ilişki yaşanıyor. bir ayrılıklarından sonra cemal süreya şu satırları yazıyor "daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!" (bana biri bunu yazsa, allahhhh allahhh nidalarıyla zafer turuna çıkardım.)
ama gelin görün ki bu ilişkiyi bitiren de cemal süreya oluyor. bu konuyla ilgili tomris uyar şöyle diyor:
"beni bıraktı ama rahat edemedi. ona göre bana sahip olunamazdı. senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikayen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak, dedi ve doğrusu hiç yazmadı."
şimdi gelelim asıl konuya. cemal süreya'nın söylediği gibi, tomris uyar için bir daha hiç yazmaması aşk acısını atlattığından mı, yoksa ölene kadar atlatamadığından mı?*