hesabın var mı? giriş yap

  • fiyatı 6.000 tl olan oldukça kaliteli bir koltuk takımını alıp salona yerleştiremedim. boyutlar showroomda görünene göre oldukça büyük çıkınca doğru düzgün kullanmadan satışa koydum.

    mağaza belli, satış fiyatı belli, ürün faturalı. sahibinden.com'da açtığım ilanda fiyat 3.500 tl.

    gelen mesaj aynen şu (yazım hataları ile birlikte):

    "selamlar ozz bey sanırım az kullanılmış bir ürün.. fiyat çok pahallı 2. elciyim. biz en iyi müşteriye bunları 2. el 1000 lira civarında satıyoruz. son ne olur?"

    "tamam gelin alın 1.000 liraya" diye cevap attım.

    eskiden kullanıp epeydir kenarda duran cep numaramı verdim. aradılar konuştuk, evin karşısındaki özel güvenlikli bir sitenin adresini verdim. adamlar yarım saat sonra rulo naylon yüklü koca bir kamyonetle karşı sitenin kapısına geldi.

    artık kullanmadığım ve kullanmayı düşünmediğim hattımın sim kartını kırıp çöpe attım. kahvemi sigaramı ayarlayıp elemanların güvenlikler tarafından yaka paça siteden kovalanmasını izledim.

    ölücülere ölüm..

    not: bunu sonuna kadar sabırla okuduysan elini vicdanına koy ve türkiye'de ölüme terk edilen sma hastası yavrulara bir imzayla destek ol: https://www.change.org/…etition&utm_medium=copylink

  • kesinlikle insanlarla iletişime geçmektir.mesela;
    otobüs şoförüne günaydın deyin, o da size geldi yine tipine soktumunun bakışı atsın süper oluyore.

  • sesli güldürmüş olaydır.

    bu yüzden hapse girse içerdekilere olayı nasıl açıklayacak adam onu merak ediyorum.

    - sen neden yatıyorsun?
    +adam yaralama.
    +abi sen neden yatıyorsun?
    -snnmnkym.

  • sabah sol gözüm şiş ve hafif ağrıyla uyandığım için doğrulayabileceğim durum. muhtemelen sıcaklık değişimiyle ilgilidir.

    ayrıca bu açık bir darbe girişimidir. seçimle başa geleni ağrıyla göndermek istiyorlar. eski türkiye bunlardan çok çekti.

    başkanlık sistemi olsaydı yaşamazdık bunları. 400'ü verip kurtulalım derim.

    ha bir de unutmadan; paralleel yapı.

  • yazar arkadaş sanırım ortaçağ savaş düzenleri konusunda yeterli bilgi sahibi değil. hilal taktiği dediğin sahte geri çekilme sadece türkler tarafından değil dönemin tüm orduları tarafından kullanılırdı. roma döneminde bile hannibal aynı taktikle romalılara kök söktürmüştü. romalılar bu düzene çare bulamıyorlardı çünkü her defasında farklı bir stil ile yapılıyordu. 2 ordu savaştığında her zaman biri baskın gelir ve diğer taraf geri çekilmeye başlar. geri çekilen ordu genelde en ağır kayıpları geri çekilme esnasında verirdi. burada ki fark geri çekilen ordunun bunu bilinçli olarak yapması ve manevra kabiliyetidir. genelde ordusunda hafif süvari kullanan türkler bu konuda çok avantajlıydı fakat denk manevra kabiliyeti olan 2 ordu karşılaşınca hilal taktiği tutmaz. bunun en güzel örneği kösedağ savaşında moğolların anadolu selçuklu ordusunu hilal taktiğiyle yenmesidir. moğol ordusu, türk ordusu gibi hafif süvari ve atlı okçulardan oluştuğu için selçukluları çok rahat bir şekilde yendi. sahte geri çekilmeye karşı yapılabilecek en mantıklı şey atlı okçular ve hafif süvarilerin manevra yapamayacağı bir savaş alanı seçmektir. romalıların attilaya karşı yaptığı gibi yada memlüklerin moğollara karşı yaptığı gibi.
    avrupalı orduların ana saldırı gücü şovalye denen ağır zırhlı süvarilerde ve onlarda iyi bir saldırı için atlarına sürat kazandıracak düz bir zemine ihiyaç duyardı. sorun şu ki düz bir zemin seçersen hafif atlı okçularda etkin bir şekilde manevra yapabilirdi. burada bir nevi paradoks var, kazanmak için düz arazi lazım ama düz arazi düşmana daha çok yarıyor bu durumda kazanma şansın çok düşük oluyor.

  • muhtesem dortlu. bunlari akil edip orf adet gelenek yapan zihniyetin amina koyim! arkadas nedir bu iki haftadir beynim sikildi bunlara yardim etcem diye. kendim yapsam kafayi yerdim. bunca tantana topu topu uc bes saatlik eglence icin deger mi lan. cok istiyosan git giy gelinligini damatligini kiy nikahini olsun bitsin be. cigeri bes para etmez insanlari, hayatta hic gormek istemedigin adamlari bi kac saat eglendircen diye bu yapiliyor ya ne diyim.

  • “savaş bir halk sağlığı sorunudur.”

    düşünebilen her birey, doktor olmasına gerek yok, savaşta tek kaybedenin halklar olduğunun farkındadır. savaşın hem psikolojik hem bedenen halk sağlığını tehlikeye attığının bilincindedir.

    düşünebilen dedim.

  • çok kolay bir reçetesi var,

    öncelikle sülün osman’ın cümlesini hatırlayalım, ben beni dolandırmaya çalışanları dolandırdım, suçsuz insanları dolandırmadım der. adam köyden gelmiş, boğaz köprüsünü alabileceğini sanıyor, karşısındaki adam sülün osman, bir fiyat biçiyor, köylü karşısındakini tokatlamaya çalışırken tokatlanıyor. dürüst olacaksın, karşındakinin hakkını korumaya çalışırken (bu araba bu fiyat olmaması lazım diye düşünerek) duruma ayıkırsın.

    ucuz mal buldum gel, bana destek at yapalım, gömü buldum kimseye söyleme, biletimi al gelirim gibi saçma cümlelere hep soru soracaksın, neden ben? bu adam neden bana söylesin ki, para bulsam ben kime söylerdim. kısacası güvenmeyeceksin.

    şüphe insanı diri ve uyanık tutan en önemli duygulardan birisidir. şüpheci olmak ayarı kaçırmadığın müddetçe seni bütün musibetlerden uzak tutar.

  • 230 köy ile dönemin en büyük aşiret ağalarından. devletin köylüye dağıttığı toprakları hilelerle üstüne geçiren, istanbul'da yaşayan aşiret mensuplarından da adam yollayıp vergi toplayan...

    çok büyük devrimci çok

    zamanın ötesinden gelen ekleme: aynı zamanda başöğretmendir. ee ne de olsa aşiretinin çocuklarını okula yollamayıp kendisi eğitirdi.