hesabın var mı? giriş yap

  • büyük kolaylık. bak şimdi: 2014'deysen 14 yaşındasındır. 2035'teysen 35 yaşındasındır. peki ya 2058'deysen? tabi ki 58 yaşındasındır. lükse bak amk.

  • avrupa'da hasbelkader kağıt üstünde dahi olsa bağımsızlığını korumuş, isviçre - avusturya sınırı arasında kalan ufak bir prenslik.

    nüfusu 37.000 kadar olup, fürstentum liechtenstein (almanca liechtenstein prensliği) resmi adından dolayı fl plaka koduyla geçer. isviçre'den arabayla rahat ulaşılabilir, zürih'e iki saatten biraz daha az bir mesafededir.

    vaduz kasabası başkenti olup, schaan kasabası en büyük yerleşimidir.

    vaduz birkaç ana caddeden ibaret şirin bir kenttir. tüm müzeleri, parlamento, hükümet binası, katedral vs. staedtle adlı aynı caddede bulunur. tepesinde vaduz kalesi (schloss vaduz) adı verilen, prenslik ailesinin de ikamet ettiği şato bulunur. şatoya arabayla çıkılıp kenarda kalan kırmızı ev (rotes haus) adı verilen anıt da görülebilir. mitteldorf'da da birkaç şirin ev vardır.

    balzers kasabası tarafında yol kenarından da görülebilecek gutenberg kalesi bulunur.

    eh işte bu kadar.. çizgi film/masal kahramanı heidi'nin köyü de yakındır buraya (25 km) kadar; orayla birleştirilip bir tur yapılabilir.

  • mecaz falan kullanıldığı yok arkadaşlar, bu insanlar gerçekten tiyatro yüzünden birbirine girdi ve boşandı.

    olayı bilmeyenler ve anımsamayanlar için özetleyeyim:

    levent kırca-oya başar tiyatrosu, oya başar yönetmenliğinde al birini vur ötekine oyununu sahneye koyuyordu. başrolünde levent kırca'nın oynadığı bu oyun, oya başar'ın ilk yönetmenlik denemesiydi (son oldu galiba).

    oyunda, adalet sisteminin çürümüşlüğü ve mahkemelerde görülen trajikomik davalar işleniyordu. meddahlık geleneğine ve kabareye selam çakmayı seven levent kırca, oyun sahnelenirken metne güncel eklemeler yapıyor, doğaçlama takılıyordu. yönetmen oya başar ise, bu eklemelerin trajikomik oyunun gülmece yönünün ağır basmasına neden olduğunu, dramatik ve eleştirel yönünü gölgelediğini düşünüyordu.

    bu iş ikisi arasında inada bindi. levent kırca "kabare böyle oynanır" diyerek doğaçlama güncel esprilere devam etti. oya başar ise oyunun ruhunun bozulmasını ve yönetmenliğine karışılmasını istemediğinden, madem öyle işte böyle diyerek, kapalı gişe oynayan oyunu kaldırdı, artık oynatmıyorum dedi.

    bunun üzerine araları açıldı. birlikte çektikleri televizyon programı olacak o kadar'ın çekimlerine oya başar gelmedi. levent kırca da "öyle mi? o zaman ben de eve gelmiyorum" dedi ve tiyatroda yatıp kalkmaya başladı. oya başar boşanma davası açtı. daha sonra arayı bulmak için hatırlı insanlar girdi devreye, araları tam düzelecekken yine oyun yüzünden bozuldu. levent kırca, bu konuda tiyatronun ve olacak o kadar'ın daimi kadrosundan fatma murat ve ebru kural'ı rollerini beğenmedikleri için laf taşımakla ve oya başar'ı kendisine karşı kışkırtmakla suçladı ve onları kadrodan attı. oya başar da arkadaşlarına yapılan bu muameleyi kabullenemedi ve yolları tümden ayırdılar.

    daha öncesinde levent kırca'nın girdiği tırışkadan açlık grevi falan var da onlara giremeyeceğim.

    özetin özeti: oya başar tiyatroda ilk yönetmenlik denemesinde, sahnede levent kırca'ya bir türlü söz geçiremedi. yönetmenliği ve otoritesi sayılmayınca, oyunu sahneden kaldırdı. dışarıdan anlaşıldığı kadarıyla naz yapıyordu. ama levent kırca bunu anlayamamış olsa gerek ki, evi terk etti. naza karşı naza çekti kendini. ikisi de gurur yaptılar ve bir oyun yüzünden pisi pisine boşandılar. şaka gibi ama gerçek. inatçı keçiler!

  • ''iran, esad'ı destekliyor.

    körfez ülkeleri ise esad'a karşı.

    esad, müslüman kardeşler'e karşı.

    müslüman kardeşler ve obama, general sisi'ye karşı.

    ama körfez ülkeleri sisi'yi destekliyor. dolayısıyla müslüman kardeşler'e karşılar.

    iran, hamas'ı destekliyor, hamas da müslüman kardeşler'i.

    obama, müslüman kardeşler'i destekliyor ama hamas abd karşıtı!

    körfez ülkeleri abd yanlısı. ama türkiye ve körfez ülkeleri esad'a karşı ama türkiye aynı zamanda müslüman kardeşler tarafında, general sisi'ye karşı.

    ama general sisi, körfez ülkeleri tarafından destekleniyor.

    ortadoğu'ya hoşgeldiniz, iyi günler dileriz.''

    http://i.imgur.com/iijurxt.jpg

  • meyveler en az 3'e ayrılır. en berbatları bu şekilde meyve suyu tesislerine verilir. biraz eli yüzü düzgün olanlar pazara, biblo gibi olanlar ise otellere vs dağıtılır. aynı şeyi salçada kullanılan domates için de söyleyebiliriz. bu tür tesislerde çalışanlar kolay kolay ürettikleri ürünleri tüketmezler.

    şahsımı hiç şaşırtmayan görüntülerdir.

    (bkz: şahsım)

    edit: bir de ihracat kısmı vardı doğru ya. en güzelleri yurtdışına.