hesabın var mı? giriş yap

  • bir insanın hayatı boyunca yapabileceği en büyük kerizlik.

    düşünsene sen her şeyini ona endekslemişsin ama o daha 1.sınıftayken senden ayrılıyor. hediyenin taksidi bitmeden ayrılmak gibi bir şey bu. hatta daha beteri.

    allah düşmanımın başına vermesin!

  • zamaninda tam tersini yasamistim. hatunun biri benimle muhabbet acma yoluna girmisti.

    -selam:)
    -s ss selamm
    -muzik cok iyi degil mi?(ayni zamanda hafiften oynuyo)
    -evet. burasi her yonuyle iyidir:)
    -sana katiliyorum:)
    -evet
    -ya yanlis anlamazsan bir sey diyecem sana
    -niye yanlis anlayayim ya soyle soyle :)
    -ya biz 6 kisiyiz sen teksin. rica etsem masalari degistirebilir miyiz?
    -taam. olur. ok. peki.
    -tesekkurr:)

    dosdogru eve gitmistim amk.

  • migros hazır pizza hamurunun yağlı kâğıttan ayrılmadığı ile ilgili sayısız şikâyet okudum internette. sonra youtube'taki tarif videolarını gördüm. kendine "umut chef" dedirten umut reçber isimli migros aşçısının çektiği videolara siz de bir bakın:

    https://www.youtube.com/watch?v=u61zj13abqg
    https://www.youtube.com/watch?v=aeitc00jmvu

    videoların sonunda pizzayı yağlı kâğıttan ayıramamışlar ve yağlı kâğıdı makasla kesip, pizzanın altına yapışık olarak servis etmişler. hatta adam pizza dilimini kaldırıp göstermek istiyor ama pizza dilimlenmiş olmasına rağmen ayıramıyor, çünkü kâğıda yapışmış :)

    pizzayı altına yapışmış yağlı kâğıtla birlikte yemek gibi bir durum söz konusu olmayacağından, bu ürün alenen ayıplıdır. migros ayıplı ürün satmakla kalmayıp, yağlı kâğıdın pizzaya yapıştığı gerçeğini gizleyerek müşteriyi aldatıyor!

    ey bu ürünün satışına onay veren migros yetkilileri, altına yağlı kâğıt yapışmış bir pizzayı restoranda önüne getirseler ne yaparsınız? hiç utanmıyor musunuz ayıplı ürün satmaya?

    bir de bu migros'un mottosu "dürüst satıcı" idi. iyi ki değiştirmişler, bu yapılan işin dürüstlükle uzaktan yakından alakası yok çünkü.

  • onca gördüğüm antik kent arasında en etkileyicilerinden.. ayırt edici yönlerinden en önemlisi küçücük bir tepenin ardından aniden karşınıza çıkan ve halen tüm görkemi ile ayakta duran, devasa stadyum.. stadyuma giriş kısımları, seyirci kısımları tamamen ayakta ve aşağıya indiğinizde büyü artarak devam ediyor. bir diğeri hamam yapısı. hamam kısmı hem çok büyük hem çok iyi korunmuş hem de havuzların ve havuz başındaki heykellerin mermer işçiliği inanılmaz etkileyici. o anda binlerce yıl öncesine gidip o havuzun üstünü kapatıp, kendisini sıcacık mermer havuzun içinde devasa heykellere karşı dinlenirken hayal etmeden geçen yoktur sanırım.. bir diğeri kent meclisi idi.. etkileyici tarafı çok iyi korunmuş olması: giriş kısım, tek tek odalar, girişteki heykeller, meclis toplantı kısmı çok iyi korunmuş.. son olarak da gördüğüm en büyük pazar yerinin burada olduğunu belirtmeli,, kenar kısımdaki sütunların halen ayakta olması, ortadaki büyük havuzun net bir şekilde seçilebilmesi hayal kurmanızı o kadar kolaylaştırıyor ki.. hayal gücünüze en az ihtiyaç duyacağınız, mevcut verilerin görece çok daha yeterli olduğu antik kent.. ha kent girişindeki muhteşem müzesi, 1950'lerden kalma hikayesinin fotoğraflandığı eski yapı fotoğraf evi, ömrünü bu kente adamış "aphrodisias emekçisi" diyebileceğim prof. kenan erim için özel oluşturulan kısım ve oradaki kazı giysilerinden tutun da birçok özel eşyasını görebileceğiniz özel salon, sonra kentin "mucidi" prof. kenan erim'in mezarının afrodit tapınağı tören kapısının hemen yanı başında görülmesi üzerine yaşanan duygu seli hep birlikte değerlendirildiğinde ilk üçte yeri olan antik kent...

  • otostopçunun galaksi rehberi'nde bir bilgisayara hayatın/evrenin/yaşamın anlamını sorarlar. o da epey uzun bir işlem yapıp sonunda 42 cevabını verir. 42 bu manada kullanılır.

    420 de 4.20 yani amerikan tarih sisteminde (ay.gün.yıl) 20 nisan'ı simgeliyor.

    20 nisan da marijuana'nın legalleşmesini isteyenlerin sebebini bilmediğim bir sebepten ötürü legalize it çığlıklarını daha güçlü attıkları gün.

    marihuana'nın legalleşmesinin hayatın anlamından 10 kat daha önemli olduğunu söylemek istemiş. arada da gerçek matematiksel değeri sıkıştırıp zeki esprisi yapmış.

    edit:

    mesajlar yağdı sağolsunlar. teşekkürler.

    4.20 konusunda iki farklı görüş varmış.

    birisi şu; weed'in abd yasak kodu 420 imiş. bu yüzden 420 ayrı bir anlam taşıyormuş.

    diğeri de şu; bir grup öğrenci sürekli saat 4:20'de buluşup dumanlanıyormuşlar. bu zamanla aralarında bir şifreye dönmüş, ordan da 4.20 şenliklerine evrilmiş.

    katkılar için teşekkürler.