ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ak parti'nin erken seçime gidip %65 oy alması
-
imkansızdır.
edit: ahahah bunu bile zamanın ötesine göndermiş adamlar. alır alır bekleyin alır.
(bkz: babayı alır)
2014-2015 sezonu şampiyonu galatasaray
-
4 hafta önce https://pbs.twimg.com/media/cdometbw8aamlgx.jpg
3 hafta önce https://pbs.twimg.com/media/cemcneyuuaasv2j.jpg
2 hafta önce https://pbs.twimg.com/media/cersnieukaie50b.jpg
1 hafta önce https://pbs.twimg.com/media/cfaapeausaayyba.jpg
ve bu hafta https://pbs.twimg.com/media/cfuo1o0viaaflf8.jpg
genç kadını hüngür hüngür ağlatan ev sahibi
-
ayakkabılarınızı evin içine alın.
kimse sizin kokuşmuş ayakkabilarinizi gormek zorunda değil .
-48 derecede suyun buza dönüşmesine şaşıran türk
-
bu sonucu bilimsel olarak ongormesine ragmen kendi gozleriyle gorup sasirmayacak insana sasiririm.
benim yasadigim yer boyle olsa her sabah bi kova sicak su doker izlerim "vay amk" sozleri esliginde.
kaybedenler kulübü
-
-haftasonu naapıyosun?
-hiç işte standart sana geliyorum
-peki ben naapıyorum?
-bilmiyorum hiç evde olmuyosun
tezer özlü
-
"yalnız yaşı olmayan ve dünyalarını kendi içlerinde taşıyan insanlara dayanabildiğimi görüyorum."
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
dogu anadolu'da bir birlik. er tuvaletlerinden biri tikanir. boluk komutani bir turlu actiramaz tikali tuvaleti. hadise bir sekilde, kurmay baskaninin kulagina gider. kurmay baskani hisimla, boluk komutanini, nobetci subayi ve tuvalet sorumlusu eri tuvalete toplar. hic bir sey soylemez, ceketini cikarir, gomleginin kolunu omzuna kadar sivar, milletin saskin bakislari arasinda kolunu delikten iceri pis sulara daldirir, dirseginden yukariya kadar sokar, karistirir. etraftakilerin mideleri agizlarina gelmistir. bir asker donu cikarir delikten veee, oracikta esas duruşta beklemekte olan tuvalet sorumlusu erin suratina şlaaaaaaap!!! diye carpar donu. butun sular milletin ustune basina sicrar. tuvalet acilmis, sular cekilmeye baslamisken, kurmay yarbay, bir kelime dahi etmeden, lavaboya gider, kolunu sadece suyla soyle bir yikar, ceketini giyer ve gider. o gunden sonra birlikteki tuvaletler ornek tuvalet haline gelir.
ömür gedik'in giydiği tayt
-
"tayt, insanın kendine yapışanı giymesidir" cümlesinde bahsi geçendir.
otobüste yaşanan dumur olaylar
-
yıl 1971 .mevsimlerden kış.erzurumdan ığdıra burunlu otobüsle (kamyondan bozma otobüs) seyahat edilmekte..hava çok soğuk,camlar içerden bütünüyle buz tutmuş,dışarı görünmüyor.ön ve arka kapıların arasına ilave fitilimsi bir bir madde yerleştirilmiş,herkes palto,kaput ne bulduysa giymiş.otobüste kalorifer filan yok..yol açık , gidiyoruz ama donuyoruz.bir saat kadar sonra yolculardan biri "hele şu kaloferi yah" dedi.ben yeniden arandım kalorifer nerde diye..öyle bir şey yok...(allah allah ne kaloriferi) diyorum içimden.birden muavin büyük bir tepsi çıkardı.içi odun külü dolu...çapı bir metre.mor ispirtoyu döktü yaktı.bir sıcaklık bastı yüzümüzü.ısınır gibi olduk.böylece aralıklarla dört-beş defa " kalofer"i yaktılar.mola yok.her ısınmanın
sonunda oksijen yokluğundan nefes alamıyoruz..dokuz saat sonra ığdır'a vardık,yarı baygın...
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
aile dostu olan bir öğretim görevlisinin odasına gitmiştim biraz muhabbet biraz dertleşme amaçlı. kapıyı çalıp içeri girdiğimde hocam okey oynuyordu bilgisayardan. beni kendine çok yakın gördüğü için "ooo hoşgeldin freewave" deyip bir yandan oyununa devam etti. sonra bir iki havadan sudan nasılsın, iyi misin, muhabbetinden sonra hocamın yanına oturup müsabakayı izlemeye başladım.
ben arada "hocam şu taşı atan bence ben takip ettim ara taş çıktı." filan diye akıl veriyordum. lan birden bir şey dikkatimi çekti. masadaki diğer kişilerin adlarına bir bütün olarak bakınca böyle baya tanıdık geliyordu. sonra içimden lan yoksa deyip "hocam kimle oynuyorsunuz?" diye sordum. karşılık olarak da "hee onlar mı dekan, prof x hoca, prof y hoca."
oha lan biz de ilim irfan yuvası diyoruz. adamlar üniversitede okeye dönüyor.
balçiçek ilter
-
"ve biiiz linç edildik, enver"
değil mi, tüh tüh... linç edilmişler, çok üzücü doğrusu...
linç deyince aklıma geldi, zaten çıktığı hiç olmuyor da;
(bkz: ali ismail korkmaz)