hesabın var mı? giriş yap

  • (yıllar evvelinde, saçlara geçici rasta yapılmış, bakkaldan birşey alınmış, çıkılacak...)

    - annene temizlikte yardım ediyorsun herhalde?
    - nasi abi annamadım?
    - saçlarını süpürge etmişsin de aahhaha!
    - ehe...
    - ahahahahah!!!

  • gerçek ronaldonun ve ümit davalanın saçı.

    topun şekli.

    ilhanın roberto carlos'a attığı efsane çalım. o çalım 13 yıldır atanı gördüğümü hiç hatırlamıyorum.

    sipik lan kaptan. ayrıca hasan'ın olağanüstü performansı.

    bazı istisnalar hariç yıldızlı futbolculardan şut çektiğinde toptan ateş çıkması.(bkz: fifa 2002 world cup).

    son olarak o zamanlardaki milli takım havası futbolun havası çok ayrıydı. o güzel şarkılar, maç olduğunda sokakların bomboş olması çok güzel detaylardı.

  • kültürün dışına çıkıp nazar kavramına bakınca çok tuhaf bir şey görürsünüz.

    bir kişi bakışlarıyla ve olumsuz düşünceleriyle sizi ve hayatınızı etkiliyor. mesela hasta ediyor ya da başınıza bir bela sarıyor veyahut boşanmanıza, ayrılmanıza neden oluyor. düşünce ve bakışla...

    evet, böyle baktığınızda psikotik bir belirti gibi, hezeyan gibi gözüken bir kavram nazar. kültürün içinde yer aldığı için psikotik olarak tanımlanmıyor olsa da kültürün kendisi hakkında bir şeyler söylüyor. nazar mevzubahis olduğunda iki kavram geliyor aklıma:
    öteki ve projeksiyon.

    öteki aslında alelade bir insandır ama berikine göre bakışı kötüdür, kıskançtır, hasetlidir. ötekinin kötülüğü, projekte edilen kötülüktür. bu projeksiyon ötekini daha da uzağa atar, projekte edilen kötülük başkasına atfedilmiş, böylece benlik kötülükten azad olmuş, ve üstüne üstlük temize çekilmiş olur. bir insan karşısındakini, elinde somut veri olmaksızın bir şeyle suçluyorsa o insanın kendini o şeyden temize çektiğini varsayabiliriz.

    nazar da bu zeminden köklenir. iyiyi ve kötüyü bir araya getirmekte zorlanan, bir yücelten bir yerin dibine sokan, nesne ile güvenli ve stabil bir ilişkisi olmayan insanlar toplumun çoğunluğunu oluşturduğu için nazar inancı güçlü bir şekilde varlığını sürdürmektedir. nazarın mevcudiyeti için kötüyü dışsallaştırmak zorunda olan, kendini ve nesneyi tek kutuplu algılayabilen bir kitlenin varlığı elzemdir.

    * toplumsal olarak nesne ilişkilerimizin bu hali, tarihi dinamiklere dayanıyor bence. bu konu üstünde kafa yormaya ve yazmaya değer diye düşünüyorum. kafamda toparlar toparlamaz bunun üzerine de yazacağım.

  • bu sabah işyerine gelen bir arkadaşım şöyle dedi:

    "lan oğlum bu nasıl soğuk lan! paranoyak etti beni! gelirken ikide bir paçalara baktım, acaba pantolon giymeyi mi unuttum bu bacaklar nasıl bu kadar üşüyo diye!"

  • çoğunlukla düğme pilli cihazlarda piller ve duylar arasında, kullanıcı tarafından satın alınmadan önce devrenin kurularak pilin tükenmesini önleyen ince bir yalıtkan film bulunur; demek ki aynı filmin bir benzerinden evrendeki madde ve anti madde arasında da var. sanırım bu kimilerine göre -subjektif- bir irade, kimilerine göre -nötr- bir rastlantı, kimilerine göre de henüz bilimin tespit edemediği -objektif- bir etken.

    “there are only two ways to live your life. one is as though nothing is a miracle. the other is as though everything is a miracle.”
    albert einstein

  • recep reis'e 10-15 milyar dolar fişeklesinler, verir bence.

    tanım editi: "ben de moskovayı talep ediyorum. yani?" tadında bir haber

    ek: milyonlarca mülteciyi "resmi olarak kabul ettiği bir şekilde" para karşılığı ülkesine yığan adam için söylenen sözü hakaret sayanları da gördük şükür.