ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 mart 2021 fenerbahçe'nin attığı tweet
-
vallahi helal olsun
sportif rezaletler bir tarafa, uzun zaman sonra yonetim hakkinda helal olsun deyip gururlanmami saglayan bir aciklamadir.
diger kuluplerden de benzer aciklamalar gelmesini umuyorum
20 temmuz 2017 türkiye almanya krizi
-
almanya dışişleri bakanı sigmar gabriel'in açıklamalarıyla başlayan ve şansölye angela merkel'in açıklamalarıyla devam eden, henüz türkiye'nin yanıt vermediği, ciddi bir krizin başlangıcı olarak işaretlenmesi gereken gün.
kaynak
ne dedi gabriel, bakalım:
*türkiye'ye çok sabır gösterdik
*türkiye politikamıza yeni bir yön vermemiz gerekiyor
*türkiye sadece avrupa değerlerinden değil nato değerlerinden de uzaklaşıyor
*hukuki güvencenin olmadığı bir ülkede hiç kimseye yatırım yapması tavsiyesi veremeyiz
bunlar tabi, açıklamalarından sadece bir bölüm.
ve merkel de çıktı, dışişleri bakanını doğruladı. velhasıl türkiye için kötü sinyaller geliyor.
türkiye de yanıt vermiş. cumhurbaşkanlığı sözcüsü ibrahim kalın bakın ne diyor:
"bu talihsiz açıklamaların yaklaşan seçimlere yönelik iç siyaset yatırımı olduğunu düşünüyoruz"
kaynak
"kişi kendinden bilir işi" diyorum. gülünç.
ülke
-
beraber gaza gelmi$ insanlarin kendilerini digerlerinden ayirmak icin cizdigi sinir..
sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları
-
her gün işten eve giderken 3 bira alabilen insan bence zengindir. mesela ben zenginim kendi hesabıma göre. tam bir sefa pezevengiyim. fakir adamın sefası olur mu hiç?
bir de bu 8'li, 250 ml'lik coca cola paketleri oluyor ya, mesela ondan alınca da çok zengin hissediyorum kendimi. galiba zenginim ben ya, şimdi düşününce yine zengin hissettim kendimi. zengin olmak çok kolay olm, niye abartıyonuz bu kadar?
akademik kariyer mi işlek caddede büfe mi
-
kesinlikle içinde bulunduğum ikilemdir.
okuduğum bölümden ötürü akademik altyapıyla yetiştirilmiş olmama rağmen içimde bu tarz bir isteğin tek bir emaresine bile rastlamadım yıllardır.
eskiden beri içimde resmen esnaf bir dayı var ve sürekli olarak durup durup ''hadi'' diye sesleniyor. üstelik etrafımda ve ailemde tek bir esnaf bile yokken sadece bende böyle bir aşk olması da genetiğin mucizesi.
büfe olur, efendime söyliyim tekel bayisi olur, restoran olur, hep sürekli bir alayım satayım, ticaret yapayım, dükkan işleteyim hevesindeyim.
bi laboratuara kapandığını düşün, makalelere gömüldüğünü falan, bi de işlek caddede büfe falan işlettiğini. oha lan büfe süper olm.
ama sermaye şart.
protez pipiyle 3 kadını kandıran kadın
-
ve halen aramızda 1 tane bile kız kaldıramayıp, sözlükte sağa sola abazanlık saçanların suratına tokadı yapıştırmış ablamızdır. yürü bea.
altınını darphaneye getirene sertifika verilecek
-
kimse de demiyor ki, biz neden altınımızı, paramızı size veriyoruz? savaş mı var, kıtlık mı oldu? yoksa aç çekirge sürüsü ülkenye musallat oldu da tüm kaynakları tüketti, sıra halkın evindeki birikime mi geldi? kimse sormuyor.
the platform (film)
-
başrolde zlatan ibrahimovic ve erol günaydın’ın oynadığı film.
facebook eskiden var olsaydı olabilecekler
-
bülent ecevit : ayşe tatile çıktı (5 hours ago)
bülent ecevit : bülent has just checked in to cyprus via foursquare. (22 minutes ago)
barça ve real için tartışan sözlük yazarları
bcaa
-
branched chain amino acids.
dallanmış molekül yapısına sahip aminoasitler. merkezi karbonatomuna bağlı olan ve aminoasidin türünü belirleyen grupta dallanmalar olduğu için bu adı alırlar. vücut tarafından üretilemeyen ve dışarıdan alınması zorunlu olan temel aminoasitlerdendirler. üç tanedirler: isoleucin, leucin, valine. sporcular tarafından çokça tüketilirler.
arabasıyla adama çarpıp umursamayan kadın
-
bugünün iç sıkan haberlerinden biri olmuş. adam atlamıştır, sen çarpmışsındır orasını bilemeyiz de adam yerde yatarken kezban sıkılma ifadesiyle telefondan e-maillerini kontrol etme hareketi nedir be ablam?
http://gundem.milliyet.com.tr/…/1839142/default.htm
(bkz: kezban trafikte)
ek:
kadına hakaret edilmesini doğru bulmuyorum fakat görüntü ne kadın ne erkek için etik.
birisi yerde can derdiyle uğraşırken (hele bu yaralanmada bizim de payımız varsa durum daha vahim) gidip o benim önüme atladının derdine düşülmez.
belki toplum olarak kadından daha duygusal bir tavır beklediğimiz için de tepki büyüyor olabilir ama burada kilit nokta şu: kadın çevredeki "sağlık" görevlilerine adamın nasıl da önüne atladığını anlatma derdinde. burada bir cinsiyet rolü yok; şunu ne erkek yapar ne kadın...
akabinde gazeteciye gösterdiği "küçük dağları ben yarattım" tavrı da durumu daha itici hale getiriyor ve oklar kendisine çevriliyor haliyle.