ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
teyze kızı amca kızı dayı kızı hepsi caiz
tabu diyalogları
-
kelime:küba
+ azerbaycanın başkenti neresi?
- bakü
+ 3 kere söyle
- ba küba küba kü
ibb'nin litresi 73 liradan dezenfektan alması
-
piyasa ortalama fiyatı 170 tl/litre olan virüslere karşı en etkili dezenfektanı yarı fiyatına almışlar. hem de mübarekler için alkolsüz. bu dezenfektan su içerisine 1/20 oranına kadar seyreltilebiliyor.yani kullanımda litresi 3.5 tl’ye kadar düşüyor.
bekir bozdağ'ın kardeşini yüksek müşavir yapması
-
adalet bakanı bekir bozdağ'ın kardeşi ünal bozdağ'ı, adelet bakanlığı yüksek müşavirliğine ataması olayıdır.
"resmi gazete’de yayımlanan karara göre, “açık bulunan bakanlık yüksek müşavirliğine, personel genel müdür yardımcısı ünal bozdağ’ın atanması, 2802 sayılı hâkimler ve savcılar kanunu’nun değişik 37. maddesi gereğince uygun görülmüştür” denildi."
(bkz: abiden kardeşe nesil bunlar)
"açık bulunan bakanlık yüksek müşavirliğine" bakanlıkta böyle bir kadro varmış ve ne tesadüf ki bu kadroda hiç kimse çalışmıyor ve yine ne tesadüf ki bu kadroya en uygun kişi bekir bozdağ'ın kardeşi. tesadüf işte hep bunlar...
serdar akınan'ın konu ile ilgili tespiti;
"bakan olarak koltuğa oturtulan zat devlette liyakata bakamayacak kadar ekibinden korkuyorsa ne yapar? tam da bunu!"
gece süpürge açan komşuya atılan mesajın cevabı
-
ogretmen maasiyla boyle bir daire nasil aldiniz? ciddi anlamda igrenc insanlar var.
eğer diktatör görmek istiyorsanız tarihinize bakın
-
ahaha dediğim islamcı akpli açıklaması.
evet adamlarda diktatör vardı, en sonunda öldürüp haftalarca direkte asılı beklettiler.
bir de seçim falan demeyelim lütfen ki seçim kazanmayan diktatòr neredeyse yok,
sen devletin tüm kurumlarını parti teskilatı gibi kullan,
80 bin cami ve tüm diyanet kurumları direk senden gelen propaganda metinlerini okusun,
polis-asker muhalif bastirmaktan başka bir işe yaramasın,
devlet hazinesinden kendine ait 9378383 tane yayın kuruluşu oluştur ve 7/24 propagandanı yapsınlar,
yargı muhalif parti başkanları dahil tüm fark yaratabilecek muhalifleri tutuklatsın,
ilçe başkanların bile mahkeme sonuçlarına karar versin,
üstüne ohal ilan et bu şartlar altında seçime gidilsin ve yetmesin milyonlarca mühürsüz oy sayılsın sonra kalk seçim kazandım de.
daha tüm bunlara rağmen beğenilmeyen seçimlerin yenilenmesi, daha da olmazsa kayyum atanması gibi durumalar da var.
bu seçim meselesine ancak cahillikten tarikat şeyhlerine kendini badeleten kitle inanır.
18. yüzyıl ekşi sözlük başlıkları
15 temmuz gazisinin kurnazlığı
-
erdoğan'ın öptüğü, sedat peker'in araba hediye ettiği 15 temmuz gazisi ahmet onay'ın, o gece ayağının çizildiği, kan tuttuğu için fenalaştığı anlaşıldı.
bir yakınının olayın gerçeklerini ifşalaması
vay arkadaş memlekette herkes nitelikli dolandırıcı olmuş.sosyal medya olmasa hakikaten hiçbir şeyden haberimiz olmayacak.rezil bir düzen gerçekten...
edit : videonun gerçek olup olmamasından çok şahısa tanınan ayrıcalıklar evler,arabalar,özel kalemlik bile başlı başına yandaşlık,liyakatsizlik kokuyor.adamın önüne cenneti sermişler daha ne olsun!bu duygu sömürüsünü falan geçmiş artık hastalıklı bir adam kayırma olmuş...ulan gaziysen bile sosyal yardım alıyorsun,gereken yerlerde zaten ömür boyu ailene yeterli ayrımcılık tanınıyor bu kadar ihtişam merakı da bokunu çıkarmaktır...ama asıl suçlunun kim olduğunu herkes biliyor yine bize kahrolmak düşüyor.
distopya
-
dün sabah, puslu ve ağaçlık bir yolun kenarındaki kaldırımda yürüyen maskeli insanlara bakarken şöyle dedim:
tam bir distopyaya döndü dünya.
insanlar birbirinden kaçıyor, herkes maske takmak zorunda, görünmeyen ve ölümcül olabilen, davranışı kestirilemez bir virüsün yarattığı giyotin tepemizde, insanlar işlerinden ve aşlarından oldu, milyonlarca insan hastalandı, milyonu aşkın insan öldü, haftasonları sokaklar boş, sinemalar, tiyatrolar kapalı, konser diye bir şey yok artık, herkes birbirine kuşkulu gözlerle bakıyor acaba enfekte mi diye düşünerek, iktidarlar bunu kontrol etmek niyetiyle ya da bazen başka niyetlerle yasaklar ve sınırlamalar getiriyorlar hayata...
son 10 yılda distopyalara dair filmlerin ve romanların ne kadar popüler olduğunu düşünün şimdi. zombili, doğal felaketli, politik yıkımlı distopyalar... insanlar çılgınlar gibi distopya izliyordu son yıllarda. zombiler dünyayı ele geçirmiş, birbirine bulaştırıyor, birtakım insan da bu dünyada zombi olmadan ve asıl önemlisi diğer insanlara yem olmadan yaşamaya çalışıyor. veyahut dünyada kıtlık var, insanlar birbirine düşman olmuş, birbirini ezerek hayatta kalmaya çalışıyor. veya dünya düzenini kontrol eden gruplar var ve insanları korkuları kullanarak kendi isteklerine göre hareket ettirecek şekilde manipüle ediyor...
jung'un böyle bir teorisi vardır. dünyada olacak büyük hadiselerin öncesinde insanların kolektif bilinçdışları ile bu olacak olaya işaret ettiklerini söyler. olacak olay, insanların bilinçdışında var olur önce, sonraysa gerçeğe dönüşür. bir çeşit kolektif, farkında bile olunmayan durugörü.
kimbilir, belki de son yıllarda distopyalara gösterdiğimiz bu büyük ilgi, bu yaşadığımız distopyanın bir habercisiydi...
ahlam albashir
-
13 milyondan fazla at hırsızı var deniliyor. bunun gibi kaç tane tetikte bekleyen var siz hesap edin. %1 deseniz kaç kişi yapar. siz üşenirsiniz şimdi hesaplamaya ben söyleyeyim 130 bin yapar.
patlama sorumlusu olduğu söylenen kişidir. dolaylı olarak akp ve ona oy verenler ve sığınmacı & kaçak sevdalıları da sorumludur. hiç boşuna "vah vah tüh tüh" demeyin. bu işlerin vebali hepinizin elinde.
(bkz: zafer partisi)
sezen aksu şarkılarında geçen acımasız sözler
castro'ya dedim ki silahla devrim olmaz
-
(bkz: fidel bastı kahkahayı)
yok o öyle değildi lan.