hesabın var mı? giriş yap

  • kaybolan kadınlar için aklımızda tecavüz edilip, bir köşeye öldürülüp atılması dışında başka bir şeyin gelemiyor olması bilinçli bir tutumun örneğidir. kadın cinayetleri politiktir, görmezden gelmeyin!

  • haberi okursak iki yılda %3+3+3+3 zammın toplamından bahsediyor. iki yıl az olmuş. şöyle on yıllık zammı toplayıp "yüzde 60 zam müjdesi" diye de haber yapabilirdiniz.

    çomarın aptallığını hafife almayın, inanır.

    ayrıca neden iki yıllık teklif verilmiş anlamadım. galiba önümüzdeki iki yıl enflasyon yüksek olacak. %20'yi rahat aşar. %12.5 zam ile vazelin alırsınız bol bol. her sene istikrarla büyüyen kazığa yer açmak lazım.

    edit: toplu sozlesmeler iki yillik yapildigi icin boyleymis. bilgilendiren yazarlara tesekkurler. memurluk ya da maasla alakam olmadigi icin bilgim yoktu o konuda. fakat iki yillik enflasyonun sahte tuik rakamlariyla bile %12'yi asacagi da bir gercek.

  • doğru karardır, adamlar yeterince ülkemizde bedavadan her yeri gezip görüyorlar zaten. yurt dışında gördüğümüz fiyatlandırma uygulamasını yabancılara da yapmamız gerekiyor.

  • beyinsizsiniz arkadaş, hakikaten beyinsizsiniz.
    pamir'in 13 milyon nüfuslu istanbul'da kaybolduğu, babasının aktif twitter kullanıcısı olarak takipcisi çok olan bir dolu insana twit atarak durumdan haberdar ettiği, bunun için de hayvani nüfuslu istanbul'dan toplam 300 kişinin kalkıp aramalara katılması sonucu, tuhaf insanlarin konuyu köpürtmesi ve toplumsal bi mesele haline gelip fikir belirtmenin yeri haline gelmesinin göz ardı edilip, 300.000 nüfuslu bir ilde polise başvurularak 2 saat sonra biri tarafından kaçırıldığı öğrenilen 9 yaşındaki bir çocuğun haberinin gazete ve televizyona yansıdıktan sonra twitter'da da fotoğraflarının dolaşmasıyla karşılaştırabiliyorsunuz. evet arkadaşım çocuk kars'ta yaşıyor haliyle oranın efradı çocuğu arıyor, senin kalkıp üzerine konuşman da o çocuğun bulunmasına sebep olmuyor. çocuk kaybolduktan 2 saat sonra bir adamla uzaklaştığını gösteren kayıtlar zaten olayı bir adli mesele haline getirmiş ve inceleme başlatılmış. bunun üzerine kars sokaklarında el duyuruları dağıtılmış halk aramış, yani insanların tepkileri pamir olayından farklı değil. tek fark pamiri arayanlar istanbul'da, twitter mwitter kullandıkları için de sen olayı görüp abuk subuk ötebiliyorsun, ama 9 yaşındaki mert'i kars'taki insanlar twitter'dan değil sokakta aradığı için bundan yeni haberdar oluyorsun. ama yine de ben bu haberi twitter'ı açar açmaz görüyorum.
    ne pamir ne de mert sizin mide bulandırıcı mantığınıza meze yapılmamalı, geçtiğimiz günlerde berkin-burakcan ikiliği yaratanların yine bir ikilikten medet umması... ne diyeyim, cidden hastalıklı bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. bokunuzda boğulursunuz umarım.

  • arabadan anlamayan erkektir. herkesin böyle bir uzmanlığı olmak zorunda mı amonyum karbonat? sen annenle ev eşyası bakmaya gitsen "bak bak daha ev eşyası bakamıyor" mu diyeceğiz?

    ağır zırva.

  • doğadan elde edilen veya muhasebe kayıtları gibi rakamlar içeren verilerin incelenmesinde, hata, hile tesbitinde kullanılan fenomen matematik yasasıdır.
    örnek: görsel
    grafikten anlaşılmayacağı üzere, bu yasa şunu der:
    her nereden toplanırsa toplansın, rakam içeren bilgi yığınında, tutar, para, büyüklük, uzunluk, hava sıcaklığı gibi değerlerin hepsinde, ilk rakamlarını ayırıp sayın.
    bir (1)’le başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 30.10’u kadardır.
    iki (2) ile başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 17.6’sı kadardır.
    üç (3) ile başlayan sayıların adedi toplam sayı adedinin yüzde 12.5’u kadardır.
    böyle azalan oranda 9’a kadar olan sayıların oranı toplam %100’ü verir.
    yani her veri seti bu oranlara uyar. doğada bilmediğimiz düzenler, gezegenler vs.
    peki ne yapalım?
    eğer size bir sürü rakam verilmişse böyle bir test yaparak rakamların uyduruk olup olmadığını anlayabilirsiniz. eğer 9’la başlayan sayılar yüzde 30 oranında mevcutsa, burada büyük sorunlar var demektir.
    eğer sayıştay’da denetçiyseniz ve gerçek zararlar (türkiye’de olmaz ama) ortaya çıkmasın diye sizin denetim yapmanızı ve sonuçları halka açıklamanızı devletin en yüksek yetkilileri engelliyorsa, vakit geçirmek için muhasebe rakamlarına bu yasayı uygulayarak eğlenebilirsiniz.
    iyi eğlenceler.

  • mutluluk sebebidir.

    neredeyse otuz yaşıma geldim hala engel olamıyorum bu duyguya. yav yoksulluk anılarımı taşıyan nöronlar arasındaki sinir bağı ne kadar kalınsa artık söküp atamıyorum içimden. çok şükür şimdi istediğim zaman kola içebilecek durumdayım ama yine de kapı girişinde bir eliyle ayakkabılarını çıkarırken diğer elindeki 2.5 litre kolayı uzatan misafiri görünce öpesim geliyor. adam işte bu be! adam adam! diye bağırasım geliyor gardaşım.

  • türkçeye kabaca çevirisi zehir olan ingilizce kelime.

    ancak durun bir dakika zehir poison değil miydi yahu.

    biraz araştırınca şu sonuca ulaştım. poison, zehir kelimesinin genel karşılığı zehirli olan her şey için kullanılabilir.

    ancak venom, ecnebilerin bazı özel zehirler için ürettiği ayrı bir kelime. yani bu da zehir anlamına geliyor ancak öyle her zehir venom olmuyor belli başlı spesifik zehirler venom sınıfına giriyor.

    peki nedir bu spesifik zehirler?söyleniyor ki özellikle bir hayvanın savunma değil de saldırı mekanizması olarak kullandığı ve iğne, diş, diken vb. bir silah ile düşmanın vücuduna yara açıp direk kanına karıştırdığı genellikle protein bazlı (ama öyle olmak zorunda değil) zehirlere venom denir.
    örnek olarak yılan, akrep, arı zehri verebiliriz.

    bunun haricindeki tüm zehirler ise poison oluyor. kimyasal zehirlerin tümü poison mesela. ya da zehirli sarmaşık, at kestanesi, zehirli kurbağa da hep poisonous oluyor, çünkü bu arkadaşlar seni sokup da zehirleme yetisine sahip değil ancak sen mallık yapıp bunlara dokunursan, yersen, içersen zehirleniyorsun.

    ekstra bilgi: bir de venom olarak geçen protein bazlı zehirlerin bazılarının (örnek yılan zehri) kan dolaşımına karışmadığı sürece zehirlemeyeceği teorisi var. misal yılan zehrini içtiniz, ağzınızda midenizde herhangi bir yara bere yok ise bu zehir kana karışamayıp mide asidinde parçalanarak sizi zehirlemeden sindirilebiliyormuş. şu filmlerdeki klişe yılanın soktuğu yeri kesip ağızla zehir emcükleme sahnesi de bu teoriye dayanıyor.

    ancak ilk yardım derslerinde bu hareket kesinlikle yapılmamalı diye anlatılır. çünkü ağızda özellikle dişlerde ne kadar sağlıklı olursanız olun çürük ve mikron düzeyinde kanama olmadığına dair garanti veremezsiniz. verseniz dahi her sakallı dedeniz olmadığı gibi her zehir de protein bazlı değildir, bu nedenle bu sahne aklınızda film klişesi olarak kalsın.

    ekşi gereksiz bilgiler sundu.

  • komutana maeve binchynin yalnız kadınlar sokağı* kitabını okurken yakalanan askerin yaşadıkları:

    - asker!
    - emredin komutanım!
    - napiyosun oğlum?
    - kitap okuyodum komutanım.
    - ne kitabı lan?
    - roman komutanım.
    - adı yok mu bu romanın?
    - yalnız kadınlar sokağı komutanım.
    burada komutan biraz durup düşünüyor ve sonra daha sakin bir ses tonuyla:
    - nerdeymiş bu sokak lan?
    - onu bulmak için okuyorum komutanım.