hesabın var mı? giriş yap

  • eğer gerçekten ayrıldığınız için pişmansan, eğer gerçekten onu özlediysen, eğer gerçekten ondan başkasını düşünemez olduysan, eğer gerçekten doğru kişi olduğunu hissediyorsan hiç düşünme, sonuna kadar şansını dene.

    pizza bile sonradan ısıtılınca birşeye benzemez diyecekler. çöpe döktüğün yemeği yer misin diye soracaklar. yapma çocuğum yapma evladım diyecekler. bokun içinde tohum arama diyecekler. tembellik korkaklık diyecekler. soğuk bulgur pilavı diyecekler. bokun üstüne şeker dökülmez diyecekler. ısırılmış gofreti tekrar yemek diyecekler. olumsuz yorumlara kulaklarını tıka.

    çok beğendiğin ama yarısında uyuyakaldığın bir filmi tamamlamak gibi düşün. bir uçak kaçırdığını ama cebinde kalan son parayla aynı yere giden bir sonraki uçağa bilet aldığını düşün. bisikletten düştüğünü, kanayan dizine rağmen tekrar binip eve kadar gittiğini düşün. çıkmış omzunla bir futbol maçını tamamladığını düşün. onunla eskisi gibi mutlu olabileceğini düşün. çocuklarınızın neye benzeyeceğini düşün.

    vizesinden 10 aldığın dersi geçebilmek için çok çalışman gerekir. tekrardan mutlu olabilmek deyince aklına bunu getir ve daha çok çabala. o çabalamasın bırak sadece sen çabala. hocan saçma sapan notunu
    kırsın. sen gerçekten çalıştıysan, çabaladıysan karşılığı gelecektir sabırlı ol.

    gerçekten istediğini nasıl anlayacağına gelince, kaç saat uyuyorsan 24 ten çıkar. ne eksik ne fazla, bir an bile aklından çıkmıyorsa tamamdır. allah mesut etsin.

    aylar sonra gelen edit: başlık hortlayınca entry dikkat çekmiş. soranlar var, en azından şansımı denemedim demiyorum. içim rahat. kendisine de yeni sevgilisiyle mutluluklar dileyelim. kaybeden o oldu.*

  • kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.

  • 5 yıl önce bizzat mehmet şimşek'e söylemiştim. daha şimdi mi akılları başlarına geldi. hehe.
    https://twitter.com/…slek/status/104788887444008960

    11 yıldır casino sektöründeyim. 2005'te kıbrıs'ta başladım. kurpiyerliğe girince önüm açıldı, hayatım değişti. hatta bir dönem istanbul'da büyük illegal kumarhanelerde işletmecilik bile yaptım. şu an 11 casinosu olan bir grubun satış pazarlama müdürlerinden biriyim. istanbul'da yaşamayı sevdiğim için istanbul'da holding ofisindeyim uzun zamandır, haftasonları ve yogun dönemlerde gidiyorum kıbrıs'a casinolara, o da eğer çok müşterim varsa...

    diyeceğim şu ki bu sektördeki dünya çok farklı. türkiye'den her haftasonu kıbrıs'a, bulgaristan'a, gürcistan'a, karadağ'a, belarus'a, las vegas'a giden binlerce kişi var. bunların en az oynayanı 5.000 usd kumar oynamakta (yoksa kumarhane misafir olarak kabul etmez) bir gecede yüzbinlerce dolar verenler de var tabi. sadece benim kendi portföyümün son 1 yıldaki net kaybı 2 milyon doların üstünde. bu şekilde ülkeden bir yılda çıkan milyarlarca dolar haricinde; türklerden daha büyük miktarlarda kumar oynayan arapların, iranlıların ve yeni zengin ırak kürtlerinin kıbrıs'a daha fazlasını kazandırdığını söyleyebilirim.

    1998'de türkiye'de kumarhaneler kapatıldığında 50.000 kişi işsiz kalmıştı. şu an türkiye'de casinolar açıldığında sağlayacağı istihdam ve döviz girişinin ülkeyi ne derece ihya edeceğini tahmin bile edemezsiniz.

    ekşi sözlükte pek çok arkadaşa yardımcı da olmuştum bizim sektörümüze girmeleri için. ülkemizde güzelim üniversite mezunları 2bin lira maaşa iş bulamazken casinolarda en kötü garson 3bin lira maaş alıyor. ortada böyle bir fırsat varken değerlendirilmeli.

    ayrıca buraya gelip de ''kumar süründürür'' diyen çok bilmişlere şunu söylemek isterim. sizin o bildiğiniz süründüren kumar şu an türkiye'de her köşede dar gelirlilerin 300-500 lirayla oynayacağı tombala , zar , çanak varvar gibi pis kumarlar var. bunları oynayanlar kazanma ihtimali olan paraya ihtiyacı olan dar gelirliler. buralarda insanlar borçlandırılıyor. zorla tahsilat yapılıyor.

    casino kumarı belli sistemleri olan, dar gelirlilerin istenmediği, kimsenin borçlandırılmadığı, kimseye zorla tahsilat yapılmadığı yerler. ve buralara gelen kişiler buradan para kazanıp kendini rahatlatma derdinde değil. bunlar zaten kaybedeceğini bile bile eğlenmeye geliyor. kendisini etkilemeyecek miktarda parayla oynuyor. adam milyon dolarları var. ticari zekasıyla senin gibi binlerce işçi çalıştırıyor. bu adam senden benden daha iyi akıl eder kumarda batmamayı merak etme. 11 yılda hiç görmedim kıbrısta kumar yüzünden batan.
    batan 3-5 salak olursa da batsın amk, bu sektörle öbür yandan 200-300bin kişi ekmek yiyecek.

    debe editi: debe editinin de, yapanın da , teklif edenin de... bıktırdınız ya...

  • basit bir önlem ile onlenebilecekken son 20 yılda binden fazla kişinin kamyonların altında öldüğünü biliyor muydunuz? hem de
    ezilip sıkışarak. kafa kemiklerinin hepsi kırılmış. başı gövdesinden ayrılmış,
    yüzü tanınmaz hale gelmiş,
    göğüs kafesi komple ezilmiş,
    karnınından başlayıp boynuna kadar uzanan derin bir yarık oluşmuş olarak.

    google

    “otomobil tırın altına girdi”
    arama araçları son 1 yıl
    haberler
    şeklinde arama yaparsanız 100 lerce haber çıkar. neredeyse her gün gazetelerde okuruz. belki de bu yüzden alışkanlık olup bu haberleri görmüyoruz.

    ahmet saber abdullah yönetimindeki 54 ma 245 plakalı otomobil tır’a çarparak, aracın dorsesi altına girdi.

    samsun'da korkunç kaza! araç hurdaya döndü. tekkeköy ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

    tem otoyolu derince mevkinde meydana gelen trafik kazasında tıra arkadan çarpan otomobilde bulunan 2 kişi ağır yaralandı. yaralılardan biri tüm çabalara rağmen kurtarılamadı

    sarıoğlan ilçesine bağlı sultanhanı mevkiinde h.a. yönetimindeki 38 dl 637 plakalı hyundai marka otomobil, 33 fa 948 plakalı i.ö.'nün sürücüsü olduğu tıra arkadan çarptı. 3 kişi öldü

    kocaeli'nin kartepe ilçesinde sürücüsünün trafik ışıklarında bekleyen araçları geç fark ettiği otomobil, dorseli tıra arkadan çarptı. tırın altında sıkışan sürücü, hayatını kaybetti.

    bu haberler çok tanıdık değil mi?

    peki bunlar kader mi?

    bu kazalarda bu insanlar neden ölüyor?
    hava yastığı emniyet kemeri başta olmak üzere bütün koruma tedbirleri neden işe yaramıyor?
    sebep basit;
    çünkü bu kazalar araç içi koruma tedbirlerinin hiçbirinin işe yaramayacağı biçimde oluyor.
    tıra ya da kamyona bir araç arkadan çarparsa araç tır dorsesi ile asfalt arasına sıkışıyor. ön koltukta kaç kişi varsa ölüyor. aracın hızına göre arka koltukta oturanlarda ölüyor.

    araç markası volvo olmuş, egea olmuş önemli değil.
    bir kamyona arkadan carparsanız feci şekilde ölürsünüz

    ezilip sıkışarak.
    muhtemelen başınız gövdenizden ayrılır.
    kafanız araç bagajının içinden bulunur.
    ezilmiş olarak.
    kafa kemiklerinizin hepsi kırılmıştır
    yüzünüz tanınmaz hale gelmiştir.
    göğüs kafesiniz komple ezilir.
    karnınızdan başlayıp boynunuza kadar uzanan derin bir yarık vardır.

    aynen böyle
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu ölüm türkiye yollarında kaçınılmaz bir sondur. muhtemelen değil kesinlikle ölürsünüz
    arkadan çarptığınız için de kamyon sürücüsü anlamlı bir ceza almaz.

    fakat bu bir fizik kanunu değil. bu ölümler mecburi değil

    ülkemizdeki bir denetim eksikliği

    aslında çözüm çok basit

    kamyon dorsesine tampon takılmasının kağıt üzerinde değil gerçekten zorunlu olması ve bunun kontrol edilmesi.
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    görsel

    bu resimde olduğu gibi hidrolik olarak indirilip kaldırılabilen ya da sabit olan tamponlar
    olursa yine kaza olur, yine ölüm olabilir. ama en azından araçlar tır ile asvalt arasına sıkışmaz. hava yastığı, emniyet kemeri gibi koruma önlemleri işlerini yapabilme şansı olur.

    zor değil, çok pahalı da değil.
    ama yok.
    yolda araç kullanırken bakın. kamyonlara ve tırlara bakın.
    bir çoğunda yok.
    onları görünce beş başlı köpek balığı görmüş kadar korkun. onlar köpek balıklarından çok daha tehlikeli.
    algıda seçicilik ile bakarsanız ne kadar çok olduklarını göreceksiniz.
    sarı sitede şuan satılan kamyon ilanlarından bir kaçı
    https://www.sahibinden.com/…hatasiz-895529487/detay

    https://www.sahibinden.com/…pro-522-852663697/detay

    https://www.sahibinden.com/…-kamyon-883284694/detay

    https://www.arabam.com/…-126-bin-km-adetli/17095463

    tırlar yurt dışına da yük taşıdıkları için onlarda olmama oranı biraz daha düşük ama kamyonların büyük çoğunluğunda yok. hele sarı müteahhit kamyonlarında olanı bulamazsınız.
    çünkü bu kamyonlar araziye çıkıyor, baraj inşaatına katılıyor, yol yapımında kullanılıyor. bu tamponlar böyle durumlarda yere sürtüyor.
    hidrolik olanları ise kısmen daha masraflı. denetleyen de olmayınca kamyonlar sadece araç muayenesi sırasında takıp çıkışta direkt söküyor.

    bu kamyon tır terörüne bir son vermek lazım.
    istanbulda yaşayanlar için önerim yolda trafik kilitlendiği sırada sağınıza solunuza bakın. beş başlı köpek balığı görürseniz hemen plakasını da içerecek şekilde fotoğrafını çekin. kısa bir video olursa daha iyi. emniyetin trafik ihbar whatsapp hatları var.
    numaraları illere göre değişiyor.

    sma hastaları için benim de desteklediğim bir sürü kampanya yapıyoruz. iyi ve güzel. keşke daha fazla şey yapabilsek
    oysa bunun yanında her yıl yüzlerce insanımız basit bir önlemle hayatta kalabilir. çok zor ve ulaşılmaz bir şey değil isteğimiz
    sadece tampon."

    yolda beş başlı köpek balığı görürseniz çekin fotoğrafını gönderin.
    bu tür konular bir bilinç ve alışkanlık olayıdır.
    6 ay boyunca bu konuya dikkat edebilsek, 200 kişi yolda giderken kamyon fotoğrafları gönderse
    kamyoncular bir biri ile iyi haberleşir. cezalar peşi sıra gelirse hepsi tampon takar. bu iş bir rutine girerse sonradan da hep devam eder.

    bir iyilik yapın ve beş başlı köpek balığı görünce ihbar edin.
    göndereceğiniz bir fotoğraf ile kim bilir kaç kişinin hayatını kurtaracaksınız.
    aman be ! demeyin!
    bagajda ezilmiş kafası bulunan kişi bir yakınız da olabilir.

    siz hiç bedenden ayrı duran bir kafa görmemişsinizdir. ben doktorum gördüm.
    umarım siz hiç kimlik tespiti için böyle bir şeyi görmek zorunda kalmazsınız.

    üstelik şundan emin olun! kimlik tespiti için girdiğiniz morg dan kimliği tespit edemeden çıkacaksınız.

    whatsapp şikayet hattı ile ilgili sorunlar olabiliyormuş

    egm mobil (emniyet genel müdürlüğü mobil) diye bir uygulama var. oradan şikayet daha kolay ve etkili.

    https://play.google.com/…etails?id=tr.gov.egm.mobil

    görsel

    görsel
    görsel

  • cin tarihine kendini altın harflerle yazdırmış, cin rönesansını başlatan, en devrimci cin markası ve 2021 yılı itibarı ile gordon’s cinin ardından dünyada en çok satan 2. cin markası. bombay sapphire favori cininiz olmayabilir, hatta hiç bombay sapphire içmemiş olabilirsiniz. ancak bugün cin içiyorsanız bunda bombay’in etkisi çok büyüktür. apple dokunmatik telefon ile ne yaptı ise bombay sapphire de cin üretimi konusunda benzer bir devrim yarattı desek abartmış olmayız.

    bombay sapphire’in piyasaya sürüldüğü 1987’de dünya içki piyasası votkanın hükmettiği bir alandı. cin sadece bazı ekstra gelenekçi, orta yaş üzeri insanlar tarafından tüketilen eski moda bir içki haline gelmişti. hele ki votka ve meyve suları ile hazırlanmış tatlı içeceklere alışkın genç nesil tarafından hiç içilmiyor ve yoğun çam reçinesini andıran kokusu sayesinde pek hoş karşılanmıyordu. cine takılan lakaplardan biri ‘distile edilmiş çam ağacı’ idi o sıralar. 50 yıldır literatüre tek bir adet bile cin ile hazırlanmış kokteylin katılmadığı, cin şişelerinin tozlu bar raflarında yıllandığı ve belki de tarih boyunca cinin yaşadığı en büyük karanlık dönemden bahsediyoruz.

    tabii böyle bir piyasada cin gibi gözden düşmüş bir ürün ile başarılı olmak pek de ulaşılabilir bir hedef değildi. sadece kaliteli bir ürün yaratmak yetmeyecekti. bombay sapphire’in mücadele etmeye değil fethetmeye ihtiyacı vardı. onlar da başarılı olmak isteyen tüm markalar için ders niteliğinde bir strateji ile tam olarak bunu başardılar.

    önce absolut markasını ikonlaştıran michel roux ile çalışarak dikkat çekici bir marka ve şişe tasarımı yarattılar. alışılmadık safir mavisi şişe tasarımı her görenin dikkatini çekiyordu. ürettikleri cinin de benzersiz olması gerekiyordu. bu sebeple carter head imbiklerde cin üretiminde kullanılan tüm ürünleri alkolün buharı ile infüze ederek daha zarif ve botaniğin doğasına zarar vermeyen bir teknik kullandılar. bu distilasyon metodunu sebzeleri haşlamak yerine buharda pişirme tekniğine benzetebiliriz. ayrıca bombay sapphire cinlerini zahmetli ve masraflı bir teknik olan one-shot tekniği ile üretir. bu teknikte cin distilasyon imbiğinden çıktığı gibi sadece istenen alkol seviyesine inene kadar su eklenip o haliyle şişelenir. diğer büyük markalar genelde multi-shot teknik kullandıklarından çok yoğun bir ‘konsantre cin’ üretip bunu alkol ve su ile karıştırırlar.

    bombay çam reçinesi kokusu ile özdeşleştirilen cinlere farklı bir aroma boyutu getirip narenciye ferahlığı sunan bir cin yaratıyor ve o güne kadar hiçbir cin markasının yapmadığı ‘tarifinde kullanılan tüm içerikleri’ (ardıç, orris, badem, kişniş, limon kabuğu, kebabe, meyan kökü, melek otu kökü, çin tarçını, cennet biberi) şişenin üzerinde şeffaf bir şekilde paylaşma cesaretini gösteriyorlar.görsel

    bu kadar dikkat çekici yenilik ve dahice marka yaratma ve pazarlama stratejilerinden sonra insanların gözleri tekrardan cine dönmeye başlıyor. bu esnada londralı efsane barmen dick bradsell bombay sapphire ile hazırladığı harika kokteyllerle bu içkinin ne kadar zarif ve sofistike olduğunu hem bar çalışanlarına hem de müşterilerine öğretiyor.

    başlangıçta ingiltere’de bir çok markaya fason cin üretimi yapan g&j distillery’de üretilen bombay sapphire 1997’de bacardi tarafından satın alınıyor. marka büyüdükçe sonradan kendine ait bir damıtımevi yapılmasına karar veriliyor. asıl çılgın proje burada başlıyor. yeni kurulacak damıtımevi için 1000 yıllık tarihi bir kağıt fabrikası restore ediliyor. laverstoke mill adındaki bu merkez 1968’e kadar ingiliz banknotlarının basımında kullanılan kağıtların üretildiği geniş bir kompleks. bombay sapphire her şeyde olduğu gibi üretim tesisiyle de devrim yaratmaktan geri kalmıyor. bin yıllık bir tesisi tamamen modern, yaratıcı ve çevreci bir mimari anlayışla yeniden tasarlıyorlar. ziyaretçilere açık olan bu tesis aynı zamanda bir müze, kokteyl eğitim merkezi ve bombay ile yapılan kokteyllerin sunulduğu bir bara sahip. bombay sapphire’in yapımında kullanılan 10 bitkinin de sera ortamında yetiştiği bir sergi salonunu da tesiste ziyaretçilere sunulmuş. doğa içindeki bu tesiste kullanılan enerjinin nerdeyse yarısı geri dönüştürülüyor. seraların ısıtılmasında da kullanılan enerji buradan karşılanıyor. ayrıca içinden bir nehrin aktığı bu tesis akan sudan da kendisine temiz enerji sağlıyor. böylesine devasa ve ince düşünülmüş projenin arkasında beefeater’ın eski üretim tesis müdürü olan nik fordham bulunuyor. zaten bombay sapphire ile çalışmak istemesinin de en önemli sebebi kafasındaki bu kendine has tesisi kurmasına izin vermeleriymiş. merak eden olursa bombay sapphire’ın üretildiği tesisin 2 dakikalık bir tanıtım videosuna buradan ulaşabilir. laverstoke mill

    son olarak da bombay sapphire ve biraz daha havalı kızkardeşi star of bombay hakkında hazırladığım genel tat profillerini aşağıda görebilirsiniz.
    görsel
    görsel

    cin dünyasında bombay sapphire'in açtığı yolda 2000 yılında bir devrimci cin daha geliyor. bu devrimin adı hendrick's gin oluyor. böylece içki dünyasında herkesin gözü cin piyasasına dönüyor. cin artık 21.yy'ın içkisi olma yolunda kararlı bir şekilde yoluna devam edecekti. ancak bu başka bir entrynin konusu.

  • - sinyal vermiş kadın sürücü. kadın sürücülerin arabalarında dikiz aynası olmadığından sinyali vermişse bırakıcaksın ne istiyorsa onu yapsın.

    - iki şeridin ortasından giden ağzı açık dede. ağız aralığı ile şerit tutturamama arasında direkt bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz?

    - makas berkcan. lüks aracında makas atan berkcan'lar genelde birden önünüze kırabileceğinden ekstra dikkatli olmak gerekiyor.

    - yaya görünce hızlanan tipler. carmageddon kafasıyla sürücü mü olunur?