hesabın var mı? giriş yap

  • pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..

  • sabah, dersin sonunda öğrencilerle popüler kültürle karışık edebiyat/ tarih muhabbeti yaparken aklıma geldi bu konu. onlara anlattım, size de anlatayım.

    ikinci abdülhamid ve sherlock holmes isimlerini yan yana görmek tuhaf ve güzel bir duygu yaşatıyor insana. sanki iki farklı dünyadan iki farklı varlık bir araya gelmiş gibi. aslında öyle de sayılır.
    osmanlı devleti eski dünyaya aittir her yönüyle lâkin uzaklarda yeni bir dünya kurulmaktadır. bu yeni dünyanın en güçlü imparatorluklarından biri olan büyük britanya'da ise hem devlet hem de halk kadim tarihlerini modernleştirebilmişlerdir.

    işte bu modernleşen toplumda iskoçya doğumlu arthur conan doyle adında bir yazar, 1887 yılında yayımladığı kızıl dosya adlı hikâye ile sherlock holmes karakterini dünyaya tanıtır.

    mâlumunuz, polisiye olaylar zincirinin ana karakteridir holmes ve çok zeki bir dedektiftir. bir de yardımcısı ve en iyi dostu dr. watson bulunur.
    bir anda inanılmaz bir ilgi görür sherlock holmes hikâyeleri.

    bu tarafa gelecek olursak... kendi şehzadeliği döneminde padişah olan amcası sultan abdülaziz ile birlikte bir osmanlı padişahının tarihimizde ilk ve tek kez gerçekleştirdiği avrupa seyahatinde bulunuyor abdülhamid. gelişen dünyayı görüyor, opera ile tanışıyor. kadınların da sahne aldığı tiyatro
    oyunlarını izliyor hatta bunu padişah olunca istanbul'a da taşıyor.
    amcası abdülaziz'in tahttan indirilip öldürüldüğüne şahit olan, ağabeyi beşinci murad'ın hâl edilişine şahit olan ikinci abdülhamid bu sebeplerle müthiş bir polis/istihbarat teşkilatı kuruyor.
    öyle ki kendisi aynı zamanda polisiye hikâyeleri okumayı da çok seviyor.
    yıldız sarayı'ndaki on bin kitaplık kütüphanesinde üç bin civarı polisiye eser varmış.
    işte bu dönemde sherlock holmes hikâyelerinden haberdar oluyor.
    nasıl haberdar oluyor derseniz, şöyle ki;

    bir mütercim o ay ingiliz gazetesinde sultan abdülhamid ile ilgili yayımlanan bir makaleyi çevirirken gazetededeki polisiye hikâyeyi, sherlock holmes'u da görüyor ve padişahın hoşuna gider diyerek onu da çeviriyor. gerçekten de ikinci abdülhamid, o günden sonra sherlock holmes müptelası oluyor.
    yeni hikâyeleri, kitapları çıkar çıkmaz türkçe'ye çevirtiyor ve kütüphanesine ekliyor.

    daha sonra ise sherlock holmes karakterinin yaratıcısı sir arthur ve eşini istanbul'a davet ediyor. yazara mecidiye nişanı, eşine de şefkat nişanı vermiştir ikinci abdülhamid.

    1911 yılında ise ermeni yazar yervant odyan, " abdülhamid ve sherlock holmes " adlı bir roman yazarak bu iki ismi bir araya getiriyor. kitapta sultan abdülhamid, üç hafiyenin ölümü üzerine olayı aydınlatması için sherlock holmes'tan yardım istiyor ve holmes, istanbul sokaklarında ve osmanlı sarayında iz sürüyor.

    işte yeni dünya ile eski dünya arasında pek bilinmeyen köprülerden biri de budur.

  • "ulan ak dangalaklar, madem hirsiza oy verecektiniz cem uzan'in ne eksigi vardi. adam en azindan amerika'yi carpip ulkeye yatirim yapti. hem de rte'den daha karizma." ahp gazetesi.

  • açılın beyler ve bayanlar; rus yazarlarını okurken geçirdiğiniz delilik nöbetlerine ve nereden çıktı bu 120 +kişi serzenişlerinize cevap olmaya geldim. rusların isimlendirme sistemini öğreniyoruz:

    örneğimiz: avdotya romanovna raskolnikova.

    1. rusçada istisnasız her kişinin 3 ismi vardır: isim + babanın ismi + soyad.
    örneğimizde avdotya kızın ismi, roman babasının ismi, raskolnikova ise soyadı oluyor.

    2. bu isimlendirme biçimi ise erkek ve kıza göre değişiklik gösterir:
    erkek ise, babanın ismi -oviç ile biter.
    kızlarda ise -ovna olarak biter:

    avdotya + roman(ovna)
    radyan roman(oviç)

    3. yine soyadlarda da erkek ve kıza göre ufak bir fark vardır, kız soyadları sonuna -a alır. erkek soyadları almaz.

    avdotya romanovna raskolnikova
    rodion romanoviç raskolnikov

    bu ikisi kardeşler bildiğiniz gibi.

    -------------------------------------------
    4. peki rus film ve edebi eserlerinde neden sürekli iki isim görürüz?
    avdotya romanovna şunu yaptı, radyan romanoviç bunu yaptı vs gibisinden.

    çünkü ruslarda bizdeki gibi - bey, -hanım kullanılmaz.

    bunlara denk düşen gaspadin ve gaspaja var ama kullanılan yere göre şöyle oluyor: konuştuğunuz kişi rus ise ve sizden yaşça büyükse veya yeni tanıştırılmışsınız aranızda bir konuşma geçiyor ise veya aranızda belirli bir saygı mesafesi var ise, bu kişiye "avdotya hanım" yerine geçen "avdotya romanovna" şeklinde seslenirsiniz. türkçede sanki saygı göstermeniz gerek ama siz bu kişiye ismiyle sesleniyormuşsunuz gibi bir hava oluyor ama öyle değil. dediğim şekilde kullanılır ve abartmadan ama mümkün olduğunca konuşurken bu isim dile getirilir.

    - avdotya romanovna, geçen gün bir makale okudum, bu konuda size bilgi vermek isterim.

    gibi.

    ------------------------------------------------

    5. şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.

    siz bu insana avdotya romanovna şeklinde hitap ediyorsunuz, fakat rusçada kişinin yakınları, kendisine asla formal ismiyle hitap etmez. o ismin mutlaka kısaltılmış ya da sevimlileştirilmiş bir versiyonu vardır.

    elena: lenoçka
    maria: maşa
    anna: aniçka
    daria: daşa
    natalya: nataşa
    ivan: vanya
    dimitry: dima

    gibi. ve fakat bazı isimlerin bu hali, ismin kendisine benzemeyebilir:

    alexander: saşa
    avdotya: dunya

    gibi.

    bu hadisenin kötü tarafı ise, bu şekildeki isimlerin tek versiyonu yoktur, ismi mariya olan birine arkadaşı: maşa, annesi marunya, kardeşi maruşka diye seslenebilir.

    ---------------------------------------------------------

    dolayısıyla, avdotya romanovna raskolnikova'nın maceralarını okurken:
    avdotya romanovna raskolnikova
    avdotya romanovna
    dunya
    dunechka

    aynı kişidir.

    bir rus kitabında ortalama 50 karakter olduğunu düşünürsek, işte bu edebiyatı takip etmek isteyip delirenlere yol gösterecek olan kılavuz budur.

    sonuç: not alınız)

  • surtsey adasına bu gün giriş yasaktır. bilimadamları tarafından ada göç eden canlı populasyonlarının yeni bir kara parçasını ne şekilde kolonize ettiklerini görmek amacıyla kullanılmaktadır. dışarıdan insan eliyle hiçbir şekilde tohum getirilmesine izin verilmemektedir. deniz, rüzgar ve hayvanlar (genellikle kuşlar) yoluyla ulaşan bitkilerin ve buraya yerleşen hayvanların sıralaması, büyüme şekilleri ve hızları belirlenmektedir. adadaki insan yapısı tek şeyler zirve noktasında bir fener inşaatı için atılan temel (adanın bilimsel incelemeler için kapatılmasının ardından inşaat iptal edilmiştir) ve incelemelerde bulunan bilimadamlarının kalması için bir güneş paneli ve yataklarla donatılmış bulunan prefabrik bir kulübedir. unesco 2008 yılında adayı bilimsel öneminden ötürü dünya mirası listesine dahil etmiştir.

  • biraz önce trafo patladi burada..
    kocaman trafo.. bulundugumuz bolgede ki elektirikler komple kesildi..
    tedas geldi..
    baktilar trafo icin icin yaniyor..
    itfaye cagirdilar..
    itfaye geldi.. yanan trafoyu sondurduler..
    esnaf adamsin.. merak ediyorsun..
    - ne zaman gelecek elektirik?
    + en az 3-4 saat surer dedi gorevliler..
    bunu duyan..
    daha birkac saat oncesi hazirlik yapan bar, disco, turku bar, eglence mekanlari hepsi kapatti. kocaman harfler ile yazdilar..
    ''sehitlerimiz icin bugun kapaliyiz''
    elektirik olsaydi kapanmayacakti.. biz yasadik bunlari.. kimse mekanini kapatmak zorunda degil ama.. amasi var iste.
    adamin cani yaniyor.. bu iki yuzluluge..
    sonra;
    konvoy gecti.. dugun var sandim..
    motorsiklete binmisler, arabalara binmisler.. kornalar calarak, dortluleri yakarak teroru mu lanetliyorlar di?
    yoksa kutlamami vardi..
    turistlerinde kafasi karisti... kendilerine ulkucu isareti yapan cocuklara.. rock isareti yaparak ''hell yeah'' diyerek destek verdiler..
    sonuna kadar acilmis mehter marslari dinlerken kafa salliyorlardi..
    biz neden bu kadar iki yuzlu bir millet olduk?
    kandan bu kadar nemalanmayi kimden ogrendik?

    evine gitmek icin gun sayan gencecik cocuklari,
    kor kursunlara atanlarin.. ne zaman oyuncagi olduk?..

    bizi affetmeyin..
    ote dunya varsa.. yapisin yakamiza bize hesap sorun..

    - bizi kara topraklara gomdunuz diye? yakamiza yapisin.. bizi affetmeyin..