hesabın var mı? giriş yap

  • artık her şeyin pahalı olmasına alıştık ama normal sütlere göre gerçekten pahalı. zaten piyasada laktozsuz süt üreten, bilindik pınar ve sek var. ikisini de denedim. açıkçası ikisi de iyiydi.

    peki laktozsuz süt nedir ve de neden normal süte göre tatlıdır ?

    laktoz aslında sütte doğal olarak bulunan şekerdir. laktozsuz sütte, süt şekeri (laktoz) basit bileşenlerine; yani glikoz ve galaktoza ayrışmış hale geliyor. laktozun parçalanması ile açığa çıkan glikoz ve galaktozun tatlılık derecesi laktoza kıyasla yaklaşık olarak 4 kat daha fazladır. laktozsuz sütün sade sütten daha tatlı algılanmasının sebebi budur. ek olarak laktozsuz süt, sade yarım yağlı sütle aynı besin değerlerine sahiptir.

  • belki de sandığımız kadar titizlikle izlemiyordur.

    geçen gün google, telefonuma tuhaf bir bildirim yolladı:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"
    haftasonu oradaydınız, değerlendirin puan verin vs.

    bir an anlam veremediğim için, bilgi hırsızlığı gibi şeyler aklıma geldi, kredi kartımı kaybettim de o pansiyonda mı kullanıldı diye düşündüm, panikledim. haftasonu, yıllardır bazen haftada bazen on beş günde bir, bir-iki günlüğüne gidip geldiğim b şehri lokasyonundaki evde idim. hede apart pansiyon neresi, hiçbir fikrim yoktu. durumu anlamak için açıp baktım, neresiymiş burası diye. baktım, o benim senelerdir gidip geldiğim evin yakınında bir yermiş hede apart. (öyle çok yakınında da değil) ben yakınında durdum diye bana böyle bir bildirim yollamış durduk yerde.

    düşünün. farz edelim ki ben evli bir insanım ve eşime haftasonu arkadaşıma gideceğimi söylüyor ve bir iki günlük veya bir kaç saatlik, evden ayrılıyorum. döndükten bir kaç gün sonra telefonumun ekranına bildirim düşüyor:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"

    veya farz edelim, ergen-genç yaşlarda bir kızım. böyle konularda zaten titiz olan babamdan, arkadaşımda kalmak için zar zor izin alıyorum. kalıyorum, dönüyorum. bir kaç gün sonra yemek masasında telefon ekranıma bildirim geliyor:
    "hede apart pansiyon nasıldı?"

    kişilere göre değişmekle birlikte, yaşanabilecek krizlerin büyüklüğünü hayal edebiliyor musunuz? kıskanç eş kavgalarını, paranoyak anne-baba tepkilerini düşünebiliyor musunuz? bir insan bu tip teknolojik buglardan dolayı çok ciddi sorunlar yaşayabilir, cidden zan altında kalabilir. sağlıklı düşünebilen ve mevzuya hakim birine durumu izah edersiniz belki ama ya zaten şüphe etmek için bahane arayan birine? teknolojiden anlamayıp, anlamadığını da anlamayan birine? ciddi bir sorun bu, çok ciddi hem de.

    google sık sık gitmediğim, sadece önünden yakınından geçtiğim yerlerle ilgili yorum/değerlendirme istiyordu, önemsemiyordum fakat bu son durum canımı sıktı. buraya da özellikle yazmak istedim ki, benzer durumlar yaşayan insanlar için referans olsun. bazı bildirimleri de hepten kapatmak en doğrusu sanırım.

    ekleme: tam tahmin ettiğim gibi bu durumun mağdurları çokmuş. google maps uygulama ayarlarından lokasyon geçmişini ya da sadece bildirimleri kapatabilirsiniz, bilgilendiren arkadaşlara teşekkürler.

  • şöyle görüntülere hazır olun.

    aranızdan yalaka ve kaypak olmayanların ''neden bu afgan polislerinin hepsi türban takıyor'' sorusunu sorduğunu biliyorum. özgür irade olsa gerek, yersek.

    afganistan'da bir zamanlar taliban varken burka denen şeyin giyilmesi zorunlu idi. şimdi soruyorum, dünya'da buna benzer pek çok örnek varken, türkiye'deki gelişmeler bazı kesimlerce nasıl hafife alınabiliyor? kendilerini kandırdıkları gibi bizi de kandırdıklarını mı sanıyorlar? yoksa kendilerini de mi kandırmıyorlar, zaten istedikleri bu mu? kaypak oldukları için mi böyleler?

    tabi bir de ''türkiye'de türban zorunlu değil ki, sadece önündeki yasaklar kaldırılıyor'' diyecek olan sözde hümanist soysuz köpekler var. kendi de çok iyi biliyor aslında, insanların baskı ve zorlamalarla kapatıldığından, küçücük çocukların kapatılmasına ve okula bu şekilde gitmesine göz yumulduğundan, bir ülkenin böyle yavaş yavaş sinsice dönüştürüldüğünden haberdar.

    kadınlara hayvan muamelesi yapan ve buradaki yalaka, kaypak ve soysuz köpeklerin gıpta ile baktığı ülkeler, mesela malezya'da 2009 yılında dini ne olursa olsun tüm kadın polislere türban takma zorunluluğu getirilmiş. bana aynı şeyin 2019 veya 2029 yılında ülkemde de olmayacağının garantisini kim veriyor?

    dindar nesil yetiştirmek adına yasalara aykırı olduğu için merdiven altı yurtlar açıp çocuklara denetimsiz ortamda rahatça tecavüz edilebilecek ortamlar yaratan ensar vakfı'nın böyle reklamlar vermesi sizleri bir gram dahi endişelendirmiyor mu?

    cevap verebilecek olan varsa, beklerim.

  • baştan aşağı kezbanlık ve rezillik kokan video.

    bu kadın ile birlikte olacağına git dağ ile taş ile ilişki yaşa. git ağaç falan dik.

  • ben hayatini sag eliyle idame ettiren insanlardanim. yasamim sag elimle sekillendi; universiteye yetenek sinaviyla girdim, yillarca resim cizdim, minyatur yaptim, su anki isimde de ellerimle calisiyorum.
    sonra bir gun sag kolumun uyusmaya basladigini hissettim. yaklasik on gun icinde dokunduklarimin ne oldugunu anlayamamaya, bir ay icinde birakin yazi yazmayi kalem bile tutamamaya basladim. kolumu bir turlu hedefledigim noktaya isabet ettiremem de cabasi. kolum bana bagli ama benden bagimsiz, gorev tanimini tamamen sasirmis bir uzva dondu.
    bu sure zarfinda gunluk hayat cok zorlasti benim icin. tirnaklarimi anneme kestirdim, yemege disari ciktigimda bicak tutamadigim icin sadece catalla yenecek yemekler sectim. basimi kasimak isterken suursuz kolumu duvara carptim bazen de parmaklarimi gozume soktum. mouse ve kalvye kullanamadim,isimi yapamadim. kisacasi cok basit gorunen gunluk aktiviteleri kesinlikle dogru duzgun yerine getiremedim.
    simdi, uyusmanin basladigi geceden tam 3 ay sonra hala yazi yazamiyorum ama en azindan kalem tutabiliyorum, bardagi devirmeden su icebiliyorum, elimi attigim seye ilk hamlede ulasabiliyorum. hepsinden onemlisi sol elimle akici bir sekilde yazi yazip, otuz yillik kamyon soforleri gibi manevra yapabiliyorum. ne sagimi ne solumu yuzde yuz kullanamiyorum belki ama ikisini de aktif ve ise yarar sekilde kullanabildigim icin saglikli insanlardan bir sifir ondeyim.
    ms boyle bir sey iste. o benim ayak uydurmam gereken hayat arkadasim; beni hayata baglayan, beni depresyona sokan, yasamima anlam katan, icinden butun anlamlari teker teker alan, gece yarisi beni korkudan aglatan, sabahina dunyaya meydan okutan....

  • bu kazadan dolayı scooter’ın yasaklanmasını istemekle internette saçma içerikler var yasaklansın demek aynı şeydir. scooter olmadan da gerçekleşebilecek kazadır. yürürken de bariyerin altından geçebilir ilgili kişi eğer bariyerin altından geçmek istiyorsa.