hesabın var mı? giriş yap

  • 20 yıl kadar önceydi. internet falan yok, bizim dünyadan haberimiz yok. amerika'da iyi koşullarda yaşayan işi nedeni ile dünya'yı gezen bir arkadaşımız vardı. bir gün bir sohbette türkiye'de sitelerin olmamasının çok güzel bir şey olduğundan falan bahsetti. anlamadık biz ne demek istediğini.

    şöyle açıkladı, toplumda fakirlik arttıkça site yaşamı çoğalıyor. sen insanlar seni görmesin, görüp de kıskanmasın, kıskanıp da sana zarar vermesin diye yüksek duvarların arkasına saklanmak kendini diğerlerinden soyutlamak zorunda kalıyorsun. o parayı son derece legal ya da illegal bir şekilde kazanmış olabilirsin. bu önemli değil önemli olan birileri açlık sınırındayken senin yaşamının onlara batma ihtimali. hindistan, güney afrika gibi örnekler verdi yanlış hatırlamıyorsam. sonra gelişmiş ülkelerden örnekler verdi. ne kadar az site olduğunu insanların cadde binalarında yaşadığını anlattı. bu yüzden de türkiye'nin gelişmiş ülkelere benzediğini bunun da daha kaliteli bir yaşam olduğunu anlattı.

    biz tabi o zaman henüz burnumuzun ucunu görmemiştik. geldiğimiz noktada dedikleri çok daha anlamlı geliyor. her gün yükselen siteler ülkedeki gelirler arasındaki uçurumun göstergelerinden biri aslında. sen ekmeğini hakkınla da kazansan, yoksulluğun artması onlarla arana duvar örmek zorunda bırakıyor.

    ne kadar yoksulluk o kadar duvar.

  • kirli sepetinden cikarabildiği şeyleri* * * taa arka odadan salona getirip, "bak senin için avlandım" tavrıyla ayağımın dibine bırakması.

    sweatshirt gibi büyük parçaları da 1-2 metre kadar zorla sürükleyip, yorulunca ağlama benzeri tuhaf bir miyavlamayla beni ayağına çağırması. yanına gidene kadar avaz avaz miyavlaması.

    kör olduğu için, ağzına aldığı parçanın büyüklüğünü kestiremeyip, yatak örtüsü, pike gibi kocaman şeyleri de taşımaya yeltenmesi. ki bu girişim, ancak yataktan yere inebilmekle sonlanıyor haliyle. olsun, o yine de ağzında pikenin ucunu bırakmadan beni çağırıyor. gidiyorum, bana sunduğu avını alıp, başını okşuyorum, gururlanıyoruz ailecek.

  • yalnız tutuklayan kadın polis de türbanlı. bildiğin mesaj veriyorlar. şeriat böyle böyle geliyor.

    arap yalaya yalaya arapları geçtik.

  • kısaca diyor ki ;

    eğer dolar almak isteyenler ile dolar bozdurmak isteyenler çok olursa elimizde dolar veya tl yok diye geri çevirmek olmaz. ben size bir miktar dolar ve tl vereyim. piyasa işlem hacmi yüksek olur da yine yetişmezse elinizdeki miktar rahat olun ben size daha veririm.

    bunu yapma sebebine gelince ;

    eğer bankaların ellerinde vatandaşa veya yatırımcı kişilere verecek dolar veya tl olmazsa bugün git yarın gel mi diyecek, hayır. banka diyecek, eyy diğer bankalar bende tl yok veya dolar yok. bana borç verir misiniz ? onlarda diyecek veririz ama sen ne vereceksin. faiz vereceğim diyecek. borç verecek banka bu sefer olmaz diyecek normal faizle vermem bu parayı normal faizden daha fazla faiz öde ki alasın parayı. bu sefer paraya sıkışan öbür banka gelecek diyecek ki " kim ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum. " böylelikle faizler uçup gidecek.

    kısaca mb 2001 krizinde gecelik borç verme faizlerinin %7500'ler seviyesine çıkması gibi bir durumu önlemek istiyor. o zamanlar sabit kur rejimi olduğu için merkez bankası sürekli rezerv bozdurarak doları sabitliyordu. elinde para yoktu ve bugün yapılanı yapamadı. ancak bugün bu hamleyi yapabiliyor ancak bu duruma ne kadar dayanabilir orası muamma.

  • istiklal caddesinde vakkoramanın yanında bulunan müzik markette çalışan arkadaşa gidip kendi isim ve soyadınızı söyleyin ve "acaba albümü çıktı mı bu kişinin..?" diyin..ama sakın gülmeyin..kasetçi abinin size vericeği cevap süper olucaktır..
    mesela bir örnek ;
    arkadaşın adı reha can idi girdik çıktı mı dedik
    abi- çıkmadı ama çok satıyoruz..
    (bkz: nası yaa)

  • işsizim, hem de ağır. 10 bin 15 bin alanlar var bi saniye. lan kazı kazanda kazanmayı hayal edebildigim en yüksek meblag 10 bin benim. allahinizi severseniz ciddi misiniz lan? ben aylık 2 bin alanlara zengin gözüyle bakıyor, ve hedef olarak ancak 2 bin lira kazanmayı koyuyodum önüme, bin lirasini giderlere versem bin lirasi oh mis, hatta iyi bi cocuk olursam araba bile alabilirdim. ama siz 10-15 diyince.. lan ya.. dil bilmek çok önemli tabi. neyse memurluk da güzel tatili fln var, garanti iş.. dimi lan :(

  • doğru.
    sadece 6 yaşındaki kız çocuğu değil.
    farklı yaşlardaki nice erkek ve kız çocuklar, kadınlar mesele.

    ve biz, neye taptığınıza bakmadan diyoruz ki
    çocuklardan kadınlardan elinizi, gözünüzü çekin artık!