ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
“kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum.”
- oğuz atay
dexter
-
8 yıl aradan sonra geri dönen evimizin seri katili.
çocukluk yıllarımda arkadaşlarım pokemon izlerken ben supernatural ve dexter izlerdim. bu yapımlar hiç şüphesiz psikolojik gelişimime büyük oranda etki etti. küçük yaşta bu tür hikayelere ve karakterlere daha sıkı bağlanıyorsunuz.
malum finali hiçbirimiz hak etmedik. ne seyirciler, ne oyuncular ne de karakterler. showtime'ın surprise motherfucker tweetini gördüğümden beri bekleyişimi micheal abimizin nadide grubu olan princess goes to the butterfly museum dinleyerek sürdürüyorum. heyecanla bekliyoruz efendim.
o tebessüm... o kaş kaldırış... o hınzır ifade... çok özlemişiz.
"a lonely whisper in your ear
saying the things you don't want to hear
with a breath, you hear him say
on this night, you will die this way
you will die this way"
die this way
bakkala girince bakkalın televizyonuna kilitlenmek
-
bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.
siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
öğrencilik zamanları… izmir'de bir otobüse binersin, otobüste fazla insan yoktur. kentkartı basarsın ve "bakiyeniz yetersiz" diye acı bir ses duyarsın. otobüsten inip de yükleyecek paran yoktur aslında cebinde yada birinden isteyecek yüz de yoktur belki de... ama gitmen gereken bir yer vardır sonuçta. sonra şoför öğrenci olduğunu ve bir şeylerin ters gittiğini üç saniye içinde anlar. "-tamam, tamam geç hadi" der. geçer ve yerine oturursun. ama bu olaydan sonra şimdi bile bakiyesi yetersiz birini görünce o gün aklıma gelir uzatırım kentkartımı insanlara, para falanda almam.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
iki yaşındayken annemle beraber yaşadığımız olaydır.
gerçekten doğaüstüdür.
o zamanlar babamın mesleği nedeniyle aydın'daymışız. bayram yaklaşıyormuş ama babam izin alamamış. mecburen annemle beni önceden memlekete yollayıp bayramın ikinci günü arkamızdan gelmek durumunda kalmış. hikaye tam da burada başlıyor. annemle otobüste gece yolculuğu yaparken iki yaşında bir bebek olan ben "anne çiş" demişim. dağların arasındayız. dinlenme tesisine daha çok varmış. muavin de anneme "indir şu kenara yaptırıver abla" demiş.
annem beni indirmiş, işlem tamamlanmış.
tam o sırada.....
şoför otobüsü çalıştırmış. bizi almadan yanımızdan basmış gitmiş. annem arkalarından koşturmuş ama nafile...
bavullar arabada. çanta yok. cüzdan yok. ve o zamanlar cep telefonu da yok....
kuş uçmaz kervan geçmez bir yolda gecenin kör karalığında 27 yaşında bir kadın ve elinde bir bebek.annem ağlamaya başlamış. burada çocuğumla ölücem demiş.
tam o sırada....
yoldan aniden bir araba çıkagelmiş. zınk diye annemin önünde durmuş. içinde upuzun sakallı iki tane adam. annem korkudan bayılmak üzere artık kaçıcakmış. adamlar "bacım biz polisiz gel" demiş. annem telsizleri falan da görünce arabaya binmiş. saate bakmış saat tam "ikiyi dört geçiyor".
neyse polis otobüsü çevirmiş yolda annemi geri bindirmiş. şoföre ceza kesmiş. annem sabah memlekete ulaşmış. bu olayı üzülmesinler diye kimseye anlatmamış...
taa ki babannem "kızım gece içime bi korku girdi saat ikiyi dört geçe kalktım sana dua ettim" diyene kadar.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler toprak genişletme planımı açıklıyorum.
1. çok basit beyler italya ile hazırlık maçı ayarlıyoruz. ve otobüs kaldırıp 20.000 taraftar gidiyoruz maça. italya ile adam gibi maçımızı yaptıktan sonra dönüşte san marinoya uğrayıp orayı alıyoruz. 30 bin nüfusları var 15 bini karı kız çoluk çocuk yaşlı zaten 2 saatte alırız ülkeyi ve sonra yağmalıyoruz. üstünüde cebimizden tamamlayıp yunanistanı alıyoruz. sıkı pazarlık yaparsak para üstü ile romanyaya karılara bile gideriz.
not: direk san marino ile maç ayarlayamayız adamların stadı 7 bin kişilik beyler.
1981-1986 arası doğan efsanevi nesil
-
türkiyede yaşayanları hayatlarının en güzel çağlarını akp denen şeyle beraber geçirmişlerdir.
en büyüğü bu illet başladığında 21 yaşındaydı. şuan 33
en küçüğü 16 yaşındaydı, şuan ise 28
bu yüzden gelmiş geçmiş tüm nesiller içinde en şanssızları diyebilirim.
cumhurbaşkanımızın koltuk takımı
garanti protestosunda 40 milyon tl çıkış olması
-
şu dakika itibariyle 40 milyon + 250 tl lik bir çıkış olmuştur.
edit: yanlış anlaşılmış, ben 40 milyonu çektim.
binali yıldırım'ın aydınlandığı an
-
a haber'de olsaydı bu durum;
spiker: efendim davutoğlu'nu cumhurbaşkanı aldı makamından.
binali yıldırım: olur mu öyle şey akp kongre kararı aldı ben seçildim.
spiker: doğru söylüyorsunuz efendim.
aslında o kadar cevap veremeyecekleri konu var ki ama soru soracak organlı insanlar lazım.
95. oscar ödül töreni
-
kazananları belli olan tören. everything everywhere all at once 7; bence yılın en iyisi all quiet on the western front 4 ödül alırken , the banshees of ınisherin, tár ve elvis ise törenden eli boş döndü. törenin kırmızı halı fotografları için şuraya ve buraya göz atabilirsiniz.
> film everything everywhere all at once | daniel kwan, daniel scheinert, jonathan wang
> yönetmen daniel kwan & daniel scheinert | everything everywhere all at once
> erkek oyuncu brendan fraser | the whale
> kadın oyuncu michelle yeoh | everything everywhere all at once
> yardımcı erkek oyuncu ke huy quan | everything everywhere all at once
> yardımcı kadın oyuncu jamie lee curtis | everything everywhere all at once
> özgün senaryo everything everywhere all at once | daniel kwan, daniel scheinert
> uyarlama senaryo women talking | sarah polley
> kurgu everything everywhere all at once | paul rogers
> görüntü yönetimi all quiet on the western front | james friend
> prodüksiyon tasarımı all quiet on the western front | christian m. goldbeck, ernestine hipper
> kostüm tasarımı black panther wakanda forever | ruth carter
> özgün müzik all quiet on the western front | volker bertelmann
> özgün şarkı “naatu naatu”, rrr | m.m. keeravaani, chandrabose
> makyaj & saç tasarımı the whale | adrien morot, judy chin, annemarie bradley
> ses top gun maverick | mark weingarten, james h. mather, al nelson, chris burdon, mark taylor
> görsel efekt avatar the way of water | joe letteri, richard baneham, eric saindon, daniel barrett
> uluslararası film all quiet on the western front
> animasyon guillermo del toro’s pinocchio
> belgesel navalny
> kısa film an ırish goodbye | tom berkeley, ross white
> kısa animasyon the boy the mole the fox and the horse | charlie mackesy, matthew freud
> kısa belgesel the elephant whisperers | kartiki gonsalves, guneet monga
*
*
bir daha alırsam beni siksinler dedirten ürünler
-
(bkz: ürünler bahane) *