hesabın var mı? giriş yap

  • bok yoluna ölmüşlerdir. umarım kamyonet sürücüsüne ölenlerin bariz salaklığından dolayı ceza verilmez. otobanda asfalt üzerine yatıp selfie çekilmek ne demek amk.

  • eğer kendileri ön ayak olacaksa sonuna kadar desteklediğim öneri.

    vize işlerini falan ayarlasınlar, masrafları karşılasınlar, gidilecek ülkeyle de anlaşıp iş miş ayarlasınlar kimse kalmaz burada yeminle.

    huzur içinde yaşarsınız sonra burada.

    edit: beyler haberi okumadan yazmışım. lakin cümleyi o kadar normal karşıladım ki kontrol etmeye bile gerek görmedim. zira bu ülkede bunlar artık çok sıradanlaştı. o yüzden tepkim normal bence.

  • maşuka'dan geliyor:

    kız istemede kızın babası 'verdim gitti' diyor sorun olmuyor. kız 'verdim gitti' diyince ortalık karışıyor.

  • koltuğa yayılıp pc'de de oynayabilirsiniz. bunun için sadece wireless bir gamepad yeterlidir. ayrıca pc'yi de tv'ye bağlayabiliyorsunuz, hatta steam'in stream özelliği ile pc ve tv'niz farklı odalarda bulunmasına rağmen tv üzerinden pc ile oyun oynayabiliyorsunuz.

    hani bilmiyorsunuz, bari atmayın.

  • isvicre'nin en buyuk sehirlerinden biridir.
    sadece 36 saat kaldığım kent, o yuzden gezip gorduklerimi kısaca anlatayım.
    dunyanın en zengin sehirlerinden biri olmasına ragmen, paranın gorgusuzluk getirmedigi mutevazi gorunuslu bir sehir. 350 bin kadar nufusu olması nedeniyle trafigi yok ve tabi ki herkes cok saygılı.

    gidecek olanlara tavsiyelerim:
    - kullanılan dil almanca ama neredeyse herkes almanca, fransızca, ingilizce ve italyanca biliyor yani anlaşamama sorununuz yok.
    - ulasım için kesinlikle tramvay kullanın, bizim istanbul metrosu gibi ama her sokaga giren tramvayları var. ve sloganları " ein ticket für alles" yani her ulasım aracına tek biletle binebiliyorsunuz. tek bilet 4.10 franc, tum gun kullanım bileti 8.20 franc. ve bileti kontrol eden hiç kimse yok ...
    - tramvay duraklarında bilet satan yerlerden bilet ve zurih tanıtım kitapcıklarından edinin, cok kapsamlı ve her konuda yardım ediyor kitapcıklar.
    - noel zamanı gitmeme ragmen, tum avrupayı saran noal pazarı cılgınlıgını goremedim, sokakta sıcak sarap içemedim; içim buruk.
    - gezilecek yerler: buyuk magazaların bulundugu bahnhofstrasse, avrupanın en buyuk saatinin bulundugu st peter kirche, sehrin büyük meydani paradeplatz (genelde bellevue olarak da anılıyor), 853 yılında kurulan ve asil kadınların yaşadığı manastır olan fraumünster (vitraylar çok ilgi çekici), grossmünster (mutlaka üşenilmeden basamakları tırmanıp kuleden zürih izlenilmeli, kuleye cıkmanın ucreti 3 euro), niederdorf (barlar sokagı) ve her yerde ilanını gordugum bir hayvanat bahcesi var ama ben gidemedim
    -adım başı banka goreceksiniz ozellikle credit swiss
    - oturup sıcak çikolata içmek için: bellevue meydandaki spüngli , dukkanı 1830larda acmıslar, tadı sıvı lindt içmek gibi, cennet gibi bişi :)
    bu arada sehrin bir cok yerinde spüngli'nin pastane cinsi satıs magazaları var ama bahsettigim yerdeki magazanın ust katı geleneksel herkesin bulustugu spüngli cafe imiş. ben gittigimde cok kalabalıktı, teyzeler falan gun gibi oturmus dedikodu ediyorlardı.
    - odeon cafe, zamanında einstein ve james joyce zaman geçirirmiş burda, havasından bari bulaşssın diye ugramak lazım
    -yemek için geleneksel bir yer sectim: zeughauskeller. biralar ve schnitzel leziz
    - otel olarak cok kısa surede karar vermem gerekti ve booking.com'dan hotel olimpia sectim. 4 kişilik bir ev kiralamısız resmen farketmeden, 720 franc 2 gece 4 kişi odedik, 2 yatak oda , 1 mutfak, 1 banyolu catı katında yasadık :) ama bunun yerine merkeze daha yakın löwen civarındaki otelleri tercih etmenizi tavsiye ederim
    - bol bol cikolata satın alın ama ekonomik olmasını isterseniz bunun için adım bası goreceginiz coop ve migrosları tercih edin. lindtler free shop'tan yuzde elli daha indirimli marketlerde.
    - keyifli sakin bir kent, gol kenarında yürümek gerek
    - victorinox cakılarından almayı unutmayın (en ucuzu merkez istasyonun altındaki alısveriş merkezinde bulabilirsiniz)
    - cok büyük bir havaalanı var, kapılara gitmek için havaalanı içinde ufak bir metro var , ist ataturk havaalanı da yapsa keşke dedim.

    son olarak cok pahalı bir sehir, mango ve zara'da aynı mal istanbul, strasbourg ve stuttgart'da 10 euro degerinde iken zurih'te 20 cfr idi, insanın eli gitmiyor almaya.

  • hem bilgişlem teknolojileri hem iktisat altyapısı olan biri olarak halen daha üretilen parayı temellendiremediğim, karşılığını kafamda oturtamadığım ödeme sistemi.

    bu paranın karşılığını birinin bana tane tane anlatmasını umut ediyorum.

    nasıl oluyor x birinin yazdığı bir algoritma ile ekran kartlarının aşırı derecede elektrik tüketerek yaptığı işlemler bir maddi meta oluyor? burada bu paranın karşılığı sadece elektrik ve ekran kartlarına harcanan para olabilir ki bunun da bir dönüşü yok sadece kart üretici firmaları zenginleştiriyor ve elektrik tüketimini arttırıyor eser oranda.

    bugün abd başta olmak üzere pek çok ülkenin bastığı paranın maddesel bir karşılığı bulunmuyor gözükse de karşılığı o ülkelerin ekonomisidir, kendisidir. bitcoin ve türevlerinin karşılığı ne?

    ya bu modern zamanların en büyük saadet zinciri ve en son giren mallara ciddi şekilde patlayacak ya da ben malım ve böyle bir fırsatı değerlendirmiyorum.

    bilemiyorum, çözemiyorum.

    edit: adam lidyalılar demiş. onların parasının bir karşılığı vardı, paranın kendisi altın idi, gümüş idi, bakır idi.

    zedit: bir de araştırırsan görürsüncüler var, ben araştırdım kardeşim mantıklı bir karşılık göremedim, sen gördü isen anlat da bilelim. aslında kendi de bir halt anlamamış ama anlamış gibi yapıyor. anlayan çıkar takır takır anlatır. daha anlatabilen birine rast gelmedim.

    düdüt: arkadaş yazmışız oraya bir iktisat tabanımız var diye adam gelmiş kağıt para teorisini bilmeden kağıt paraların da karşılığı yok diye bik bik ahkam kesiyor. yazmışız oraya it teknolojilerinden anlıyoruz diye bir diğeri gelmiş saçma sapan örneklerle bu işin teknolojisini anlatıyor. bi durun artık.