hesabın var mı? giriş yap

  • (intro : $imdi aktaracağım diyalog yüzde bin gerçektir.)

    - iyi günler,esentepeye rica edicektim.
    - tabi.
    ...
    - bilader hayrola ayağını nasıl kırdın ?
    - ya sorma usta talihsizlik diyeyim,antrenmanda oldu.
    - ne antremanı koç ? topçu musun ?
    - yok abi kung-fu antrenmanında oldu.
    - sende tam thai-boxçu tipi var,böyle uzun ince olurlar hep.
    - ya ?
    - bak ben de yıllar önce thai-boxçuydum,tayvana gittim ben kaçak i$çi olarak. orda sen türksün dediler,üzerime geldiler.aynı anda yirmi tane adamı dövdüm.ingiliz dövdüm orda.sonra patron i$ten çıkardı yurda döndüm.
    - diyosun ?

  • ihtimal dahilinde değildir çünkü: banu alkan ın ölçüsü değil koordinatları vardır ve google earth ile görülebilen tek insandır.

  • girçikliri ziminli iğirinip vitininin diğirini iğrinicik çiçik.

    ulan 17 senedir baştasınız.
    o çocuk sperm olarak bile yoktu siz ülkeyi bacak omuza alırken.
    daha ne zamanından bahsediyorsunuz utanmaz herifler?!
    bir defolun gidin de ülke oksijen alsın.
    rica ediyorum.

    tanım: gençliği heba olan biri olarak hak verdiğim çocuktur.

  • cok ilginc bir dogum ve kesif hikayesine sahip olan parcacik.

    dogumu: atomda yasayan(!), proton adi verilen elemanlarimiz yavas hareket ederken (ipneler... hani hareket etmiyorlardi?) sahip olduklari elektrik guclerinin (+) itmesi sonucu birbirlerine degdirmeden gecerler. fakat gittikleri hiz arttikca, bu degdirmeden gecme mesafesi de azalir. yeteri kadar yuksek sicakliklarda (yani hizda) protonlar bu elektrik itmesinin uzerinden gelip birbirlerine carpabilirler. bu carpismadan geriye bir adet positron, bir adet yandan yemis cekirdek, bol miktarda enerji (gamma abi), yine bol miktarda subatomic partikul, ve bir adet de sirin neutrino kalir. iste bu notrino, mevzubahis neutrino'nun turkcesidir. yalnizca fuzyon reaksiyonlarinda ortaya cikarlar.

  • yurtseverlermiş. 2500 liraya kitap satın alan adamlar yurtsever oldu bizler de işgal güçleri. açıklamalara tiplere hareketlere bi bak lan. belli, en iyi bu ikisi kırışacak parayı.

  • "ulen adam topu atiyor, vurursa vuruyor karsisindaki vuramazsa da vuramiyor işte büyütmenin alemi ne" diyenler vardir muhtemelen. öyle degil işte.. beyzbol'un güzelligi olayin neredeyse tamamen aticida olmasi.. yani simdi ben cikarim o sahaya, haspel kader topa vururum, kollarim da kasli masli alirim topu atarim avuta.. hop kolbasti oynaya oynaya kosarim alirim sayimi.. gercekten yapabilirim bunu.. işte bunu yaptirmamak tamamen aticinin elinde..

    öyle taktikler vardir ki "vursun ama dandik vursun" der mesela atici.. zira dandik vurdurmak da hikayedir.. ya vurdurmayacaksin, ya da dandik vuracaksin.. baktin karsinda atani vuran bir adam var, oyunun sonuna da gelmissin, attigin kolun bir şekilde "abi bu kadar benden" demiş hop o zaman diğer kolunla atabilirsin.. sergen misali bir solak olabilirsin, sagini hic kullanmiyor olabilirsin ama bu da bir taktik.. ama tabi iki noktaya dikkat etmek gerek.. birincisi aticinin vurma alani icindeki bolume topu atabilmek, ikincisi.... aslinda bir tane dikkat edilmesi gereken sey varmis.. işte o arkadaki hakemin gorevi tamamen bu.. aticinin vurabilecegi alani belirliyor.. bakiyor arkadan "vurabilirdin kocum vurmadin topa" diyor.. bilmem anlatabiliyor muyum.. aleni olarak bir ölçüt olmadigindan da en cok hakem munakasasinin yasandigi sporlardan birisi bu.. futbolla eş koşarsak kalenin direkleri olmamasi gibi bir durum.. direkler olmasaydi "adamin gol dedi" den öteye ilerleyemezdik sanirim.