hesabın var mı? giriş yap

  • daha bilgisayar öncesi zamanlarda icat edilmiş ve pozisyonu sebebiyle otoriteye sahip kişilerin işinize burunlarını sokmalarını önlemek için geliştirilmiş bir teknik bu.

    joe adında bir tasarımcı keşfetmiş bunu, müşteriler yapılan tasarımda kendilerinin de payının olduğunu hissetmek için grafikere illa ki şunu değiştirelim, bunu büyütelim gibi taleplerde bulunuyormuş.

    joe abimiz bakmış bu böyle olmayacak, reklam tasarımını müşteriye sunarken kendi kıllı kolunu da afişin bir tarafına koymaya başlamış. tabi müşteri kıllı kolu fark eder etmez bu kol burada ne arıyor, bu böyle olmaz diyormuş, joe da özür dileyip çok haklısınız efendim, sizin de gözünüzden hiç bir şey kaçmıyor, bir önceki hayatınızda sanatçıydınız herhalde ayağı çekip sözlerini "o kıllı kolu çıkarıp baskıya geçelim o zaman" ile bitiriyormuş. müşteri bu sayede kendisini işin başında hissediyormuş ve projeye katkısını sağladığı için başka bir şeye karışmıyormuş.

    işte bu yüzden bu tekniğin adı kıllı kol tekniği olarak biliniyor.

    siz tabi kendinizi kıllı kol ile kısıtlanmış hissetmeyin, kendi durumunuza göre uyarlayınız.

  • sodayı alkollü içecek sanmak, saklanıp aileden gizli gizli içip içip yerlerde yuvarlanmak, kahkaha krizlerine girmek.

  • "bir evdeki yeterince içbükey her yüzey, yeterince uzun bir süre sonunda kültablası olmaya mahkumdur" --mengus, 28.03.2005, 02:28, sigarasını hard disk'in anti static plastik kutusuna silkerken.

  • cogu turkun vazgecilmezidir, yurtdisinda bir nebze olsun islak mendille giderilse de, siz, siz olun islak mendil alirken uzerinde ne yazdigina bakin, yoksa benim gibi aksam eve varana kadar kicinizda mentol ferahligini hissedersiniz.

  • hmm çoktan seçmeli sınav sorusu.

    tipe önem veririm. boy pos kaş gözü geç, el önemlidir. güzel el müzel el diye şeyler çıkarmışlar, onlar tırı vırı. el önemlidir, maharetli mi misal. çalışmış el mi. ne yapmış? topraktan anlamış mı? hayır. peki taş taşımış mı? çekmece tamir etmiş mi? kablo mu bağlamış, çiçek mi sulamış, ağaç yontmuş, rahmaninof çalmış, kare kare havuç doğramış?? bi at çizmeyi mi denemiş yahut kire pisliğe bulanıp buji değiştirmiş? tip tip el var. güzel eller... yoksa pıtı pıtı akıllı telefon ekranından twit atıp durmuş anca ama yok uzun parmaklıymış, yok kemikliymiş zart zurtmuş. geç, dandik el o.

    paraya da önem veririm. hiç iflas etmiş mi misal. burnu dibine kadar boka batmış mı, aç karna bi tost alıp yiyecek meteliği bile olmadan dolaşmış mı.. tekrar geri çıkabilmiş mi bundan? nasıl çıkmış? beş parasız ve çok paralıyken karakteri değişmiş mi? tapınmış/ tapınıyor mu paraya, onu kendisini daha önemli, üstün ya da daha değersiz yapan bi varlık olarak mı görüyor? bakışı ne paraya, kendini konumlayışı ne?

    zekaya da bakarım. görebilmek zeka. hele en üst seviyesi kendini görebilmek. yoksa isterse 3'le 5'i parmaklarıyla toplasın, isterse 6 nobel dizsin, bana gelişi bir.

    noldu bak, hepbiri çıktı... kadınlar azı beğenmez işte, böyle bunlar.

    çok pis çarpık, çizik çuzuk bi binary mercekle bakıyorsunuz şu mevzulara. kötüsü, zaman dışında kimse de size gösteremez o merceği. kaybettireceği onca yıla cidden yazık.

  • iki hafta önce maaşlı gezegen koruyucusu ilanı yayımlayan nasa'nın kendisine aşağıdaki mektubu gönderen 9 yaşındaki jack davis'e gönderdiği yine aşağıdaki cevaptır.

    --- spoiler ---

    sevgili nasa, adım jack davis ve gezegen koruma memuru pozisyonu için başvurmak istiyorum. dokuz yaşında olabilirim ama bu işe çok uygun olduğumu düşünüyorum. bunun bir nedeni kız kardeşimin bana uzaylı demesi. ayrıca izleyebildiğim bütün uzay ve uzaylı filmlerini seyrettim. marvel'ın s.h.i.e.l.d ajanları dizisini de izledim ve siyah giyen adamlar filmini de seyretmek istiyorum. bilgisayar oyunlarında çok iyiyim. daha gencim ve bu yüzden de bir uzaylı gibi düşünmeyi öğrenebilirim. saygılarımla,
    jack davis
    galaksi koruyucusu
    dördüncü sınıf
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    sevgili jack, duyduğuma göre 'galaksi koruyucususun' ve nasa'nın gezegen koruyuculuğu pozisyonuyla ilgileniyormuşsun. bu harika! gezegen koruyuculuğu görevimiz oldukça havalı ve çok da önemli. dünya'yı ay'dan, asteroidlerden veya mars'tan getirdiğimiz numunelerdeki mikroplardan korumakla ilgili bir iş. aynı zamanda güneş sistemi'mizi sorumlu bir şekilde keşfetmeye devam ederken, gezegenleri ve uyduları bizim mikroplarımızdan korumak da görev tanımının bir parçası. her zaman bize yardımcı olabilecek geleceğin bilim insanlarına ve mühendislerine kapımız açık. o yüzden umarım çok çalışır ve okulda başarılı olursun. ileride bir gün seni burada, nasa'da görmek ümidiyle! saygılarımla,
    dr. james l. green
    gezegen bilimi müdürlüğü direktörü
    --- spoiler ---

    kaynak