hesabın var mı? giriş yap

  • sene sanırım 2004. 19 mayıs çalışmaları için bizim okul nöbetçi. müdür ve başta beden eğitimi hocamız olmak üzere bütün hocalarımız durumu gurur meselesi haline getirmiş. 'bu 19 mayıs'ta farkımızı ortaya koyacağız, bütün ili kendimize hayran bırakacağız' nidalarıyla 1,5 ay önceden dersler askıya alındı her allahın günü stattayız. aksi gibi o sene hava leş gibi. ayılanlar bayılanlar... müdür kararlı ama stadın yanında ambulans bekletiyor yine de vazgeçmiyor. artık millet başının çaresine bakmaya başladı stattan kaçıp kaçıp okula sığınıyor.
    müdür yine şahane cuma konuşmalarından birini yaparken;
    'arkadaşlar sizi gerçekten anlamıyorum. önce okulda tutmaya çalışıyorduk dışarı kaçıyordunuz. şimdi dışarda tutmaya çalışıyoruz okula kaçıyorsunuz. hayır okula niye kaçıyorsunuz lan madem stattan kurtuldun başka yere gitsene okula kaçan öğrenci mi olur ?'

  • az konuşmanın ve asosyalliğin,, birşeyi yapmadan veya söylemeden önce bir kez daha düşünüp,, aslında o şeyi yapmanın veya söylemenin gereksizliğine karar vermeleri olduğunu düşünüyorum..

  • türkiye tarihinde bir takım ilk kez final four'a çıkarken o takımın en kilit isimlerindendi genç hidayet. nba'de ilk yıllarında dip köşede bekleyp önüne top düşerse alıp atan bir oyuncudan 1-2 senede çok önemli bir rol adamına dönüştü. o efsanevi sacramento kadrosunun en kilit yedek oyuncusuydu. sonra gittiği orlando'da ise tam bir yıldıza dönüştü, takım nba finaline çıkarken, takımın howard ile birlikte en büyük taşıyıcısıydı ve oradan toronto'ya bir süper yıldız olarak gitti. ha o kontrattan sonra kariyeri her geçen yıl kötüye gitti, toronto'da isteneni veremedi, takımdan şutlandı, doping olayları falan derken benchten gelen görev adamına dönüştü.

    mehmet okur ise tofaş'ın fırtına gibi estiği yıllarda takımın en büyük ışığıydı, detroit'te önemli işler yaptı ama takım şampiyon olurken mehmet'in rolü çok azdı, takımın 8.-9. adamı konumundaydı. all-star olurken de o sene 5-6 oyuncunun birden sakatlanıp katılamaması, mehmet'in de tam bunlar olurken kariyerinin en olağanüstü maçlarını arka arkaya oynaması all-star seçilmesinde etkendi. utah'ta ise zirve oyununu oynadı, takımın yıldızlarındandı. hidayet'e göre daha kısa ve daha zirve yıllarında oynamış olması istatistiklerinin hidayet'ten daha üstün olmasını sağlıyor ama hidayet çok yönlülük olarak mehmet'den daha tercih edilebilir bir oyuncudur.

    yani kariyer olarak hidayet, mehmet'ten çok daha üst düzey bir oyuncu oldu ve aldığı roller hep daha büyük oldu. buna rağmen abd'de mehmet, her zaman hidayet'ten daha fazla saygı duyulan ve sevilen bir oyuncu oldu. zaten mehmet'in hala nba'de görev alıyor olmasının da sebebi bu.

  • soyadı ''ak'' olan bir arkadaşımın çocuğu için tayyar ismini önermiştim.

    tayyar ak olacaktı ne güzel, dalyar ak gibi.
    nesini sevmediyse...

  • masaya vurçak tabii napçak.

    deutsche welle foncusu nevşin yine açmış ağzını. suriyeliler suriye'ye gidecek nevşin, almanya'ya değil. bu kadar heyecan yapma.

  • dünyanın (şimdilik) devlet hizmetinde en üst rütbeye yükselmiş atı.

    incitatus caligula'nın sevgisini ve güvenini kazanmak için çoğu politikacının aksine gerçekten büyük çaba sarfetmiş, çalışmış didinmiş bir attır.

    imparator olduktan ve defne yapraklarıyla çelenklendikten sonra caligula, imparatorluk yıllarına spektaküler bir açılış yapmak için togasının kollarını sıvar. bir görüşe göre pers kralı xerxesin çanakkale boğazı'nı at sırtında geçmesine nazire olsun diye, diğer bir söylenceye göre ise imparator tiberius'un kahini thrasyllus'un kendisiyle ilgili "bu adamın imparator olma ihtimali baiae körfezini atla geçme ihtimali kadar" şeklindeki kehanetini boşa çıkarmak için baiae körfezinde gemileri birbirine bağlatıp baiae'deki yazlık sarayından iki mil ötedeki puteoli limanına kadar uzanan bir köprü yaptırır. üzerinde büyük iskender'in zırhı bulunduğu halde incitatus'a atlayan imparator körfezi sağ salim geçer.

    caligula'nın hizmetinde uzun yıllar başarıyla çalışan incitatus için yükselmenin önü açılmıştır artık. imparator tarafından senatör olarak atanmasının yanında konsüllük için düşünülür. diğer kıskanç konsüller tarafından bu göreve getirilmesi son anda engellenen incitatus tüm tepkilere rağmen senatörlük görevini başarıyla sürdürür.

    öte yandan imparator, atının ruhen incitilmesini kabullenemez. böylece kendisini rahip yapar, 18 köle ve cariyeyle tam teşekküllü bir ev, som mermerden bir ahır, altın bir yalak ve pırlantalarla, zümrütlerle süslü bir yular yaptırıp atına hediye eder. penelope adlı bir güzelle de (at) başını bağlar.
    incitatus rahiplik görevini imparator caligulanın öldürülmesine ve kendisinin de kesilip sucuk yaptırılmasına kadar sürdürür. görev bilinci, sağduyusu ve ("tezcanlı" anlamındaki adına uygun olarak) hızlı gittiğinde bokunun seyrek düşmesiyle tüm roma halkının gönlünde "apayrı" bir yere oturur.
    (bkz: atını seven kovboy)

    postscriptum: satirik üslubuma bakmayın, ey bu ülkenin toprağında kalleş kurşunlara hedef olup düşmüş aydınlar, sizin göz göre göre ölmenize incitatus bile izin vermezdi.

  • hikayeye göre bi savaş esnasında, savaş pilotlarından birinin uçaanda atıcak mermi,bomba falan kalmıyo aşaada da düşman cephaneliği var, naapsam da şunu havaya uçursam diye düşünürken ,yakıyo zipposunu, cephaneliğin üstünden geçerken camdan aşaa atıyo... patlamıyo cepanelik tabi haha