hesabın var mı? giriş yap

  • geçen hafta krize girmişti lutfen insanları kınamayin adam çocuk esirgeme kurumunda sevgisiz büyümüş ve bir kadına aşırı bağlanmış hayatının merkezine kadını koymuş. sadece bu adam değil hayatınızın merkezine kimseyi koymayın sevgisiz de olsaniz sonu hüsran....

    eşit: konuyla ilgili başlığa baktım adam hakkında gavat yazmışlar ölmeden önce. cirkinsiniz, kötüsünüz. ruh hali normal olan bir insan zaten bunları kabul etmezdi.

  • birkaç gündür twitter'da kendi çapında olay yaratan annedir. kendisi ve destekçileri bildiğin terör estiriyor. vay efendim çocuğunu nasıl almazlarmış, nereye şikayet edebilirmiş, bu ayrımcılıkmış, çocuğu kapıya mı bıraksınmış, bunu normal karşılayanlar geri kalmışlık göstergesiymiş vs vs vs .

    ilgili tweet: https://twitter.com/…oay/status/1426845289172934667
    (düzeltme: hesabını kilitlemiş. şuradan ne yazdığı görülebilir: https://www.instagram.com/p/csrbz0rmtsq/)

    eskiden de böyleydi ama yeni nesil anne babaların bir kısmı gerçekten çıldırmış. dünya sizin ve çocuğunuzun etrafınızda dönmüyor arkadaşlar. yüzlerce restoran varken, bir tanesi çocuk almıyoruz dedi diye zorla kısırlaştırma kanunu çıkarılmış gibi delirmek niye? oraya gitmeyiverin, bu kadar basit.

    bu arada o kadar gürültü patırtı içinde restoranın adını yerini yazmamışlar en büyük kayıp bu.

    not: çıldırmak tabirine takılanlar olmuş. çıldırmak için illa saçını başını yolup birine saldırmasına gerek yok. bu ve arkasından gelen ısrarlı tweetleri atmak da bir çıldırmışlık örneği. bir kısmını sildi sanıyorum ama, "kudurun", "geri kalmışsınız" vs şeklinde fikrini desteklemeyenlere sallayıp duruyor kendisi.

  • olayla ilgili duyduğum en realist yorum;

    "eşin korkuyorsa eşinden ayrıl amk beşiktaş'tan niye ayrılıyon?"

    ahdhfjsnfjgnddgagfjf

  • az once mutfaga gittigimde tezgahta duran kesilmis kasarlari gorunce 10 dakika once yedigim tostun aslinda sade tost oldugunu bir simsek cakmasiyla anlamis olmam..olsun yagli sicak ekmek de guzel..

  • recep tayyip erdogan universitesi tarih bolumu ogretim gorevlisi yrd.doc.dr. oktay yavuz'un yaptigi arastirma sonucu ortaya cikan inanilmaz benzerlik. turk milletinin gelmis gecmis en buyuk iki lideri arasindaki bu benzerliklere sasmamak gerekir aslinda:

    erdogan'in belediye baskani seçildiği yıl 1994.
    kanuni'nin bas sehzade seçildiği yıl 1494

    erdogan'in boyu 1.86
    kanuni'nin de boyu 1.86

    erdogan'in kilosu 84
    kanuni'nin de kilosu 84

    erdogan'in kan grubu ab rh-
    kanuni'nin kan grubu da ab rh-

    erdogan'in basbakan olduğu yıl 2003.
    kanuni'nin padisah olduğu yıl 1503.

    erdogan'in sag kolunun adi suleyman (suleyman soylu)
    kanuni'nin sag kolunun adi erdogan idi. (merkepli erdogan pasa)

    kanuni'den once padisah olan yavuz'un doğum yılı 1448'di.
    erdogan'dan once basbakan olan abdullah gul'un doğum yılı 1948.

    kanuni de ata binmekten hoslanmazdi.
    kanuni'nin de biyiklari tirtila benziyordu
    her iki liderin de basurdan muzdarip oldugu biliniyor.
    kanuninin de sesi hastalaninca arap baciya benziyordu.
    kanuni'nin de ogullarindan biri super zekaliydi.

    ve son olarak...

    erdogan'in en sevdigi saray dolmabahce
    kanuni'nin en sevdigi yemek dolma!

  • evet bi efsanevi nesilde daha beraberiz. pazardan annesine zorla aldırdığı civcivi maksimum 1 ayda pert etmiş nesilin ta kendisi işte bu. ben en az 10 tane aldırmıştım mesela hepsi de hakkın rahmetine kavuştu ergenlik dönemlerini atlatamadan. neden böyle oldu bilmiyorum.

  • güzellik kavramı göreceli olmakla beraber, genetik miras güzel olmaya yetmez. başka şartlar da gerekir. (genellemeler bütün kötülüklerin annesidir)

    maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ne göre insan ihtiyaçları temel ihtiyaçlar ve üst düzey ihtiyaçlar olarak ikiye ayrılır.
    temel ihtiyaçlar;
    1. temel ihtiyaçlar (yeme, içme, şu)
    2. güvenlik ihtiyaçları (barınma, tehlikeden korunma)
    3. ait olma, sevme, sevilme ihtiyacı (kız arkadaş, bir gruba girme, statü kazanma)
    4. saygı, saygınlık ihtiyacı (başarılı olmak, isim yapmak)

    üst düzey ihtiyaçlar;
    5. bilme, anlama ihtiyacı (dünya turuna çıkma)
    6. estetik ihtiyacı (sanatsal ve kişisel tatmin)
    7. kendini gerçekleştirme ihtiyacı (emekli olup, kendi domatesini yetiştirmek)

    amerikalı psikolog abimiz abraham harold maslow'a göre insan ihtiyaçları seviye seviye ilerler. yani bir insan açken telefon modelini, güvenlik sorunu varken tiyatroyu, geçim sıkıntısı varken dış güzelliğini düşünmez. ülkemiz yıllarca terör sorunu, darbeler, işsizlik, enflasyon, daha özelde aile baskısı, evlen baskısı, erkek şiddeti gibi sorunlarla uğraştı durdu. insanlar spora, sanata, kendilerine vakit ayıramadılar. çünkü daha önemli sorunları vardı; para kazanmak, dedikodu çıkmasın diye evlenmek, töre cinayetine kurban gitmemek için evlenmek, çocuk yapmak vs.

    kimse kız çocuklarına da erkek çocuklarına da fikirlerini sormadı. evlendirdiler, ya istedikleri işte çalıştırdılar ya çalıştırmadılar. ses çıkaranı dövdüler. mutsuz nesiller yarattıklar. mutsuz, geçim sıkıntısı çeken insanın nasıl göründüğü, nasıl koktuğu, vücut hatları, saçı, makyajı, dişi, game of thrones umrunda olmuyor maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre.(istisnalar vardır tâbi)

    mutlu, refah seviyesi yüksek insanlar mutlu nesil yetiştiriler, mutlu nesiller kendilerine bakarlar, spor yaparlar, hobi edinirler. hem fiziksel hem ruhsal olarak yetişir giderler...

    önce fakir bir ailede dünyaya gelmiş ünlülerin 15-20 yaş arası hallerine bakın sonra da 30 yaş civarı hallerine bakın. para, mutluluk, imkan ve istek olunca insan kendini hem fiziksel hem ruhsal olarak değiştirip, geliştirebiliyor.

    başka ülkelerden örnek vermek gerekirse hindistan'da bir bollywood'un kadın yıldızlarına bakın bir de sokaktaki kadınlara bakın. bollywood yıldızları dünya çapında güzellikleriyle göz kamaştırırken sokaktaki kadının yüzünden acı, korku eksik olmaz. çünkü 15-16 yaşında zorla evlendirilmiştir, şiddet görmüştür, tacize uğramıştır, değil okumak için kitap tuvaleti bile zor bulmuştur.

    son olarak 1-2 ülke dışında spor ve sanatta başarılı, söz sahibi ülkelerin hepsinin refah seviyesinin yüksek olduğuna hepiniz dikkat etmişsinizdir. işsizlik, iç savaş, siyasi-ekonomik krizler, salgın hastalıklar, kıtlıklar varken sanat ve spor ilgi görmez.

    edit; ekleme.