hesabın var mı? giriş yap

  • taksi durdurup durdurup; ''abi orası kısa mesafe'', ''köprüyü geçemem, uzak'' laflarına maruz kalan dayım ile, durdurduğu başka bir taksici arasında geçen diyalog:

    dayım: (kapıyı açar) nereye gitmek istersin?
    taksici: !? anlamadım abi:/
    dayım: nereye gitmek istersin dedim? taksi durduruyorum yarım saattir, yok o mesafe kısa, yok o uzun deyip duruyorlar. sana en uygun nereyse orayı söyle de, ben de oradan giderim artık bir şekilde.

  • doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.

  • iskoçya ve irlanda'dan amerika'ya giden göçmenler bu geleneği abd'ye taşımış. ticarileşmesi 1900'lerde başlamış, kartpostallar ve çeşitli dekorasyonlar ortaya çıkmış. 1930'larda cadılar bayramı kostümleri dükkanlarda görülmeye başlamış ve o "ünlü şeker mi bilmece mi (trick or treat)" sorusu da 1950'lerde yaygınlaşmış. bu kuzey avrupa geleneği günümüzde abd'nin kesin bir süper güç olması ve kültür emperyalizmini de elinde tutmasının bir sonucu olarak çeşitli kültürlere yayılmaya devam ediyor. samhain festivalini de avrupa'da kutlamaya devam edenler mevcut.

    kültür etkileşimi garip şey azizim.

  • muhendis yeni bisikletiyle fizikci arkadasinin yanina gider.
    fizikci: bu bisikleti nerden buldun?
    muhendis: dun bir parkta oturuyordum, bir kiz geldi yanima bu bisikletle. bisikletten inip ustunde ne varsa cikardi, karsimda cirilciplak durup, "istedigini al" dedi. ben de bisikleti alip ayrildim.
    fizikci: dogru secim yapmissin, elbiseleri sana uymayabilirdi.

  • son zamanlarda iyice sayısı artan, ve bundan daha da cesaret alıp yaptıkları şeyin yanlışlığını fark etmeyen kadındır. tanımadığı kadınlara ısrarla ve küstahça mesaj atan erkekleri tasvip etmiyorum. yaptıkları kesinlikle yanlış. ancak selam yazan, ya da bir şekilde sohbet açmaya çalışan her erkeği de kendi sosyal medya hesabından fotoğraf, isim-soyisim sansürlemeden ifşa eden kadınların yaptıkları daha da büyük bir suç bence. tanımadığın insanlardan mesaj almak istemiyorsan, mesaj alma özelliğini kapatırsın bu kadar basit. bu durumu resmen kendine bir meşgale haline getirmiş, her 3-4 saatte bir ifşa paylaşan kadınlar bile var.

    varan 1

    varan 2

    paylaşırken mesaj atanların isim ve fotoğraflarını ben sansürledim. hanımefendinin paylaşımında sansür yoktu onu da belirtmek istedim. insanı profeminist olup kadın haklarını savunmaktan caydıracaksınız bu gidişle.

    edit: kendisini 'yaptığınız şey çok yanlış.' diye uyardığımda da uzun bir mesajla bana çemkirdi. sanırım gerçekten bazı sorunları var, allah şifa versin.

    mission complet’edit’:
    bu paylaşımları yapan hanımefendi çok pişman olduğunu söyleyip, ifşa ettiği beyefendilerden özür diledi. sonra da hesabı dondurup bu diyarları terk etti. sözlüğün gücünü de bu olay ile birlikte tekrar görmüş olduk. hepinize teşekkür ederim, iyi ki varsınız. bunu yapan ya da yapmayı düşünenlere de iyi bir ders oldu sanırım.

  • herkes bir şeyler yazmış ancak bir allahın kulu da biraz araştırıp da doğru bilgi vereyim dememiş. gerçekten enteresan bir hal aldı buralar.

    yılbaşı için kestiğiniz bir ağacın karbon ayak izi sonrasında ağacı ne yaptığınıza göre değişir. carbon trust'a göre 2 metre boyunda bir çam/yılbaşı ağacı için konuşursak. işiniz bittiğinde bu ağacı odun parçalayıcı ile parçalar veya kesip odun olarak kullanırsanız 3.5 kg karbondioksit salınımına sebep olacaktır.

    işiniz bitince ağacı çürümek üzere çöp sahasına atarsanız oluşacak karbon salınımı ise 16 kg olacaktır.

    2 metre yüksekliğinde yapay (plastik) bir çam ağacının ise 40 kilogram karbon izi bulunur. satın aldığınız plastik ağacın kesip daha sonra odun olarak kullanacağınız gerçek bir ağaçtan daha az zararlı olması için en az 12 yıl boyunca kullanmanız gerekir.

    yılbaşı için kesilen ağaçların bu iş için özellikle yetiştirildiğini de hesaba katarsanız doğanın ağaç örtüsüne de bir zararınız dokunmayacaktır ki kesilen her ağaç için yerine yenisi de dikilmektedir.

    yılbaşı ağacı edinmenin en zararsız yöntemi ise daha sonra toprağa dikebileceğiniz saksı içerisindeki ağaçları almaktır. işiniz bittiğinde uygun bir yere diktiğinizde doğaya faydanız bile dokunabilir.

    yılbaşı ağacı üzerinden siyasi eleştiri yapmak isteyen kimseye ekmek çıkmaz bu konudan. zaten ülkemizde de ağaç kesip süslemek şeklinde bir uygulama da bulunmamaktadır.