hesabın var mı? giriş yap

  • takı merasimi esnasında damadın, kendisini tebrik eden arkadaşına; "sağ ol kardeşim! daha iyisi senin olsun." demesi.

    üstelik bunu kameraların tüm netliğiyle kaydetmiş olması ve kız tarafı, erkek tarafı hep beraber düğün kasetini izlerken gelinin babasının içinden geçirdiğini yanlışlıkla dile getirerek "araba almış sanki pezevenk! demesi.

    işte o an; damadın rezillik rekorunu, kayın pederin egale ettiği andır.

  • kedi insanoğluna layık olduğu muameleyi yapan hayvandır. istisnalar kaideyi bozmaz

  • parfüm deliliğinden parfüm manyaklığına evrildiğim sürede öğrendiğim en önemli şeylerden biri de edp (eau de parfüm) ve edt (eau de toilette) farkıydı. bir de bizim ülkede pek bahsi geçmeyen edc (eau de cologne) var. burada klasik kolonya değil, bir parfümün en seyrek formundan bahsediyorum.
    aslında bir parfümün 4 şeklinden söz edebiliriz yoğunluk açısından:
    saf parfümde (pure perfume) parfümün esansının konsantrasyonunun % 15-30 arası olacağını anlamalısınız. parfümün en güçlü formudur, ciltte uzun süre kalma özelliğine sahiptir ve "derinlik" dediğimiz özellik en yoğun bu formda görülür. cildin yağ , yani parfüm tutuculuğa etki eden en önemli kriterine bağlı olarak 6 + saat kalabilir, bu yüzdendir ki çok kuru ciltler parfümün kokusunu içeren bir losyonla nemlendirilirse çok daha kalıcı olur. kofre setlerindeki vücut losyonunun amacı budur, hatta bazıları tek başına parfüme gerek bırakmayacak kadar güçlü olabilirler.

    edp ise saf parfümün % 8-15 esans oranına sahip olanıdır. kalıcılığı hala yüksek olup 3- 5 saat arasıdır ama bu rakamlar sadece ortalama değerlerdir ve cilt tipinize göre bir güne kadar kalan parfümler olabilir, hatta palto, kaban, fular, atkı gibi sık yıkanmayan giysilere sıktı iseniz haftalarca çıkmayabilir.

    edt, edp' nin daha hafif formu olup % 4-8 arası parfüm konsantrasyonuna sahiptir ve kalıcılığı 2-4 saat arasındadır. burada çok önemli bir yanılgıya dikkat çekmek istiyorum, oranlar arasındaki rakamsal fark dışında dikkat etmeniz gereken çok daha önemli bir faktör daha var: çoğu (genel adıyla kullanıyorum) parfümün edt versiyonu edp'nin sadece parfüm esansı bakımından "seyreltilmiş" şekli değildir. içerikte de oynamalar vardır, örneğin çok çok sevdiğiniz bir shalimar parfümünüz var, bu parfüm son derce yoğun vanilya, tütsü ve deri kokusuna sahiptir, yani kış için uygun gibi görünmektedir. çok sevdiğiniz parfümünüzü yazın kullanmak ama etrafa boğucu bir hava da yaymak istemiyorsunuz diyelim bu nasıl yapılabilir? parfümün edt ya da varsa edc şeklini kullanarak, bu ise içerikteki ağır esansların çıkarılması ama yerine kokunun karakteristiğini bozmayan daha hafif öğeler konulması ile elde edilir. yine shalimar örneğini verirsem, edp baş döndürücü, afrodizyak etkili iken edt' si daha hafif, neşeli ve kolay taşınır karakterdedir. edp shalimar oryantal- baharatlı sınıfında iken edt' si sadece oryantal olarak sınıflandırılır, edp içinde üst, orta, alt notalar olarak 18 değişik koku var iken edt içindeki sayı 7 olup parfümün karakteristiğini kaybettirmeyen daha hafif ve ancak dikkatli burunların algılayabileceği farkı yaratır. edp hayvansı- tütsülü- vanilyalı bir bomba iken edt daha çiçeksi ve uysaldır.

    güçlülük bakımından her ne kadar edp avantajlı gibi görünse de edt parfümleriyle fazla iddialı "kokmak" istemeyenlerce tercih edilebilir.
    kendimden örnek verecek olursam burberry brit benim ve kızımın her zaman edt' sini tercih ettiğimiz bir koku, brit edp aşırı "gürültülü" ve boğucu iken edt çok daha sofistike ve klas kokuyor. ve yine içerikleri aynı değil, ikincisinin daha" taze" havası farklı içerik eklenme-çıkarılması ile sağlanıyor.

    edc' ye gelince % 3-5 arası parfüm konsantrasyonuna sahiptir ve 2 saat kalıcılığa sahiptir. yine burada da bir istisnadan bahsetmek istiyorum, oryantal sınıfındaki bazı parfümlerin edc' leri veya bundan bağımsız olarak kendileri sadece edc olanlar edp kalıcılığına yakın güçte olabilirler. bu yazıyı yazacak havaya girmek için ( evet, mod değiştirme amaçlı kullanırım parfümleri) sürdüğüm tabu edc olmasına karşın bir kalıcılık bombası, sahip olduğum bir çok edp kadar hatta daha güçlü. yani "en seyrek şekli, dur boca edeyim" demeyin, her parfümde işlemeyebilir.

    hepinize misk,amber, tütsü kokulu geceler dilerim....
    edit: imla

  • döner ocağı karşısında eldiven takmak mümkün değil, erir. zaten yasal olarak da eldiven zorunluluğu yok (hatta takılmamalı) .

    sadece valiyi umursamayan bir çalışan var ortada, valinin hazımsızlığı dönercinin kendisine diğerleri gibi yaltaklanmaması.

    bu minnoş valilerin hepsini devran dönünce izlemeyi dört gözle bekliyorum.

  • 58 yaşına geldiğinde hala ailesi rahat yaşasın diye çırpınmasıyla beni her gün kahredendir. böyle bir adamın oğlu olduğum için kendimden utanıyorum. yanlış anlaşılmasın babamdan falan değil kendimden utanıyorum. bir ona bakıyorum bir aynaya ve yazıklar olsun demeden edemiyorum kendime. çocuklaşıp bir mucize olsa da cebine çok para girse ve hayatının sonuna kadar rahat yaşasa diye düşünmediğim tek bir günü hatırlamıyorum. alsın annemi de gitsin bir yerde kafasını dinlesin. ne beni ne de başka kimseyi düşünmeden rahatça yaşasın istiyorum ama olmuyor. lanet olsun ki olmuyor. olmuyor çünkü emekliysen hayvan muamelesi gördüğün bir ülkede yaşıyorsun ve son nefesini verene kadar da sadece insan gibi yaşamak için çalışmak zorundasın.

    nefret ediyorum bu ülkeden.

  • türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu olan gazi mustafa kemal atatürk'ün 85. ölüm yıl dönümünde emniyet şeridinde saygı duruşunda durduğum için türk polisi tarafından bana düzenlenmiş cezadır.görsel

    bu sabah trafikte olduğumdan dolayı herhangi bir kazaya neden olmamak amacıyla aracımı 09.04’te e-5 yenibosna-merter istikametinde yenibosna mevkiinde en sağ şeride çekip saygı duruşunda bulundum. trafikte yer alan tüm araçlar araçlarını durdurarak saygı duruşunda bulundular. durduğum yerin 50 metre ilerisinde ise 1 polis aracı ve 3 memur olduğunu fark ettim. ilk olarak saygı duruşu sırasında bir trafik kazası meydana gelmesi durumunda hızlıca müdahale etmek için polislerin hazır beklediğini düşündüm. ilk yanlış düşüncem bu oldu.

    polis memuru beni durdurup evrakları isteyince rutin kontrol yapıyorlar diye düşündüm. ikinci yanlış düşüncem de bu oldu. bana trafik cezası yazacaklarını söyleyince itiraz edip, siz türk polisi değil misiniz saygı duruşunda durduğum için bana nasıl ceza yazarsınız dediğimde, saygı duruşu için mi durdun dedi (bu sabah 09.05’te aracımı sağa çekip, dörtlümü yakıp, aracımdan inip, arabanın yanında 1 dakika boyunca ayakta istanbul’un temiz havasını ciğerlerime çektiğimi düşündü galiba). evet dedim saygı duruşu için aracımı çektim. tamam o zaman ceza yazmıyorum dedi. ben de ehliyet ve ruhsatımı yoluma devam ettim. (yolda keşke polis aracının ve memurların videonu çekseydim diye düşündüm, çekmediğime şu an çok pişmanım.)

    bu akşam e-devletten ceza sorgulaması yaptığımda tarafıma 47/1-c maddesi kapsamında 436 tl ceza düzenlediğini gördüm. şimdiye kadar yediğim trafik cezaları (hız limitini aşma) arasında bu cezanın yeri çok başka. ben bu cezayı yemekten gurur duyarım. lakin bu cezayı, bana kesenlerin yanına bırakmaya hiç niyetim yok. öncelikle cezaya itiraz edeceğim, sonrasında ise bana ceza yazan memur hakkında (tutanaktan belli oluyordur diye düşünüyorum) dava açacağım.

    edit 1: güzel mesajlarınız için teşekkür ederim arkadaşlar. dava süreci ile ilgili gelişmeleri ayrıca burada paylaşacağım.