hesabın var mı? giriş yap

  • biraz önce trafo patladi burada..
    kocaman trafo.. bulundugumuz bolgede ki elektirikler komple kesildi..
    tedas geldi..
    baktilar trafo icin icin yaniyor..
    itfaye cagirdilar..
    itfaye geldi.. yanan trafoyu sondurduler..
    esnaf adamsin.. merak ediyorsun..
    - ne zaman gelecek elektirik?
    + en az 3-4 saat surer dedi gorevliler..
    bunu duyan..
    daha birkac saat oncesi hazirlik yapan bar, disco, turku bar, eglence mekanlari hepsi kapatti. kocaman harfler ile yazdilar..
    ''sehitlerimiz icin bugun kapaliyiz''
    elektirik olsaydi kapanmayacakti.. biz yasadik bunlari.. kimse mekanini kapatmak zorunda degil ama.. amasi var iste.
    adamin cani yaniyor.. bu iki yuzluluge..
    sonra;
    konvoy gecti.. dugun var sandim..
    motorsiklete binmisler, arabalara binmisler.. kornalar calarak, dortluleri yakarak teroru mu lanetliyorlar di?
    yoksa kutlamami vardi..
    turistlerinde kafasi karisti... kendilerine ulkucu isareti yapan cocuklara.. rock isareti yaparak ''hell yeah'' diyerek destek verdiler..
    sonuna kadar acilmis mehter marslari dinlerken kafa salliyorlardi..
    biz neden bu kadar iki yuzlu bir millet olduk?
    kandan bu kadar nemalanmayi kimden ogrendik?

    evine gitmek icin gun sayan gencecik cocuklari,
    kor kursunlara atanlarin.. ne zaman oyuncagi olduk?..

    bizi affetmeyin..
    ote dunya varsa.. yapisin yakamiza bize hesap sorun..

    - bizi kara topraklara gomdunuz diye? yakamiza yapisin.. bizi affetmeyin..

  • erkin koray'ın davulda nihat örerel, bas gitarda rauf ülgün kadrosuyla çıktığı bir konser. böyle bir konserin kaydının gün ışığına çıkışı çok tesadüfidir. 1998 senesinde bir süreliğine yeni zelanda'dan türkiye'ye gelen nihat örerel, o dönemler gökhan aya'nın açık radyo'da hazırladığı mercek programına konuk olur ve programda 70'li yıllarda çaldığı konserlerde nasıl çaldığını akşam dinlemek için konserleri kasede kaydettiğinden bahsedip, o günden günümüze elinde adeta altın değerinde bir arşiv niteliğinde tesadüfi olarak kalmış olan bir kasedi gökhan aya'ya programında çalması için sunar. ilk defa bu programda bu konserden bir mesafeler yorumu çalınır ve koray'ın bu özgün bestesinin o dönemler oldukça uzun gitar soloları ve doğaçlamalar eşliğinde uzunca çalındığı anlaşılır. bu konserde çalınmış diğer şarkılar goca dünya, karlı dağlar, sır, aşkımız bitecek, sana bir şeyler olmuş ve çiçek dağı'dır. 1974 tarihli elektronik türküler albümünden iki parça çalındığını bildiğimiz bu konser, bu albümün turnesi niteliğindedir. bu konserde dikkat çeken bir diğer bir özellik, koray'ın plaklarındaki düzenlemelere nazaran şarkıların oldukça sert elektro gitar tonlamalarıyla çalınmış olmasıdır. o dönemler sahnede fazla konuşmamasıyla (şu anki haline oldukça tezat oluşturacak biçimde!) dikkat çeken koray'ın konserin açılış parçası goca dünya'yı çaldıktan sonra seyircilerle olan diyaloğu aynen şu şekilde olmuştur:
    bugün, çok az ve öz olarak buradayız. bugünün en iyi konserini yapmakta kararlıyız. rüzgar gibi gelip geçeceğiz. alkış yok, hiçbir şey yok; müziğimiz non stop devam ediyor, teşekkürler... (der demez karlı dağlar başlamaktadır.)
    burada erkin koray'ın bahsettiği müziğin non stop devam etmesi, koray'ın bu sözlerinden sonra konserdeki bütün şarkıların hiçbir şekilde ara vermeden inanılmaz bir performansla ard arda çalınmış olmasıyla alakalıdır. bu konser günümüzde nasıl olduğu bilinmemekle beraber bir dönem piyasaya sızıp korsan olarak elden ele dolaşmıştır.

  • "su yanmaz..sondurur..cunku mesela dusmanimin dusmani dostum..yanici yanici da sondurucu olur..o yuzden iste"

    (niels bohr,1894)

    edit: oksijen yakiciymis. sanirim bohr bu konuda biraz sallamis.

    edit2: zaten bohr 1894 yilinda 9 yasindaymis..devam edin siz.

  • papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:
    ''gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı? ''
    zangoçta derin bir sessizlik... papaz iyice köpürür...!!!
    ''sana soruyorum be adam! duymuyor musun beni?
    'hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
    "olacak şey mi! iki adım öteden beni duymuyorsun..''
    zangoç bıyık altından güler:
    '' isterseniz yer değiştirelim anlarsınız...''
    yer değiştirirler. bu kez zangoç seslenir:
    ''kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?"
    papaz (mırıldanarak):
    ''hakikaten yahu! buradan hiç bir şey duyulmuyor''

  • - vay, chicago'ya gidecek bilete o kadar para verebiliyorsun demek.

    - uluslararası bir firmada mı çalışıyorsun, maaşın çok mu yüksek?

    - uçakta içkiler beleş mi?

    - abd vizesini sorunsuz almışsın demek ki.

    - ailen çok mu zengin? okumaya mı gezmeye mi?

    - aktarmasız uçuyorsun demek, çok havalısın.

    - uçakta internet mi var yoksa?

    - ne kadar havalısın amerikaya gidiyorsun, süper cool.

    mutlu musun yazar kardeşim?

    mutlu olunca söyle başlığını kapatalım.