hesabın var mı? giriş yap

  • içimde bi yerlerde, çok derinlerde gizli kalmış ruh hastası, manyak, psikopat bir ruh halini uyanmaya zorlayan şarkılar barındıran fiona apple albümü. kendisi albümü “bunalımdan özgürlüğe adım atma albümü” olarak tanımlıyormuş, dolayısıyla çoğumuzun başucu albümü olmaya çok müsait bu aralar. çoğumuzun demek hatalı bir kullanım olabilir aslında çünkü herkese hitap edecek bir albüm olmadığı çok açık. zaten albümün öyle bir çabası olmadığı da çok açık. özellikle albüme birkaç kere dinleme şansı vermenizi öneririm. ilk dinlemede alamadığınız tadı dinledikçe alıp, bazı şarkıların hastası olma ihtimaliniz çok yüksek.

    metacritic puanının 100 olduğunu da eklemeliyim, bununla ilgili kısa bir yazıyı da şuraya bırakıp, favori şarkımı bulmaya gidiyorum zira karar veremedim hala. *

  • fatih altaylı : ismini vermeyelim tübitak'tan bir profesör.

    celal hoca :bizim mehmet o yavv

  • köpeğimiz asla tut getir oyununu öğrenemedi. attığımız şeyi yakalıyor ama bize getirmiyor. tam tersine alıp kaçıyor bizim onu kovalamamızı istiyor. "getir!" diyorsun getirmiyor. "gel!" diyorsun attığın topu bırakıp geliyor. biz de "herhalde aptal biraz ondan" diye düşünüyorduk.

    aptal olduğunu düşünmemizin bir diğer sebebi de topunu sürekli tv sehpasının altına kaçırması. sürekli salonda tv sehpasının orada oynuyor ve illa ki bir noktada top sehpanın altına kaçıyor. sonra başlıyor ağlamaya. biz de mecburen her seferinde işimizi bırakıp gidip topu çıkarıp ona geri veriyoruz. ama üzülüyoruz tabi bir yandan "ne kadar aptal köpeğimiz var şunun sehpa altına kaçacağını öğrenemedi" diye.

    bugün fark ettim ki köpek bizle tut getir oynuyo lan. o topu atıyo biz getiriyoruz. bunu da bir tek top sehpa altına kaçtığında yaptığımızdan bilerek hep orada oynuyor. biraz oynar gibi yapıp topu ittiriveriyo sehpa altına. sonra iki üç ağlama sonrası biz getiriyoruz. resmen bizim ona öğretemediğimiz şeyi o bize öğretti. sadece tut getir de öğretmedi bir şey nasıl öğretilir konusunda iyi de bir ders verdi şerefsiz köpek.

    şimdi kendimi baya aptal hissediyorum. adi köpek.

  • savaşa evet barışa hayır
    alkış

    barışa evet savaşa hayır
    alkış

    suriye'ye giriyoruz
    alkış

    suriye'den çıkıyoruz
    alkış

    dostum putin
    alkış

    hain putin
    alkış

    dostum trump
    alkış

    hain trump
    alkış

    s400 alıyoruz
    alkış

    patriot alıyoruz
    alkış

    israil dostumuz
    alkış

    israil düşmanımız
    alkış

    ateşkes isteyen haindir
    alkış

    ateşkese laf eden haindir
    alkış

    bop eşbaşkanıyım
    alkış

    bop eşbaşkanı olduğum iftiradır
    alkış

    şehitler tepesi boş kalmayacak
    alkış

    bay kemal şehit gelsin istiyor
    alkış

    efendim şu öyledir böyledir
    alkış

    ben hiçbir zaman şu öyledir böyledir demedim
    alkış

    alkışlar akp..

  • bak en önemlisi şu. mesela şimdi lise öğrencisisin, harçlığın var. evde yemek istemezsen çıkar dışarda pizza , döner falan takılırsın. yani en kötü eve gider akşamdan kalmış olan, annenin yaptığı yemeği yersin, hatta çoğu zaman buna burun bile kıvırırsın. fakirliğin gözü kör olsun gibi tuhaf tuhaf triplere bile girersin.

    hah işte üniversiteye gidince o annenin yaptığı yemeği çok özleyeceksin. o dışarda yediğin yemeğin ne kadar sağlıksız olduğunu, doyamadığını, doysan da 1 saat sonra yine acıktığını, sağlıksız beslenmeden kaynaklı ani kilo değişimlerini göreceksin. onun için unutma ki anne yemeği dünyanın en güzel şeyidir. bunu da üniversitede farketme diye ben sana şimdiden söylüyorum.