hesabın var mı? giriş yap

  • "insan artık yeni insanlar tanımaktan ve kendini onlara tanıtmaktan yorulduğunu hissettiği zaman yalnızlığı sevmeye başlıyor"

  • benim kaynımın kayınpederi bu. aydın abi.

    dükkana raf yapılacak, ne yaptı ne etti marangozu saf dışı bırakıp sabah ezanıyla dükkanın önüne, elinde alet çantası, su terazisiyle damladı. raflar sik gibi oldu.

    çanakkale'den yazlık alacağız, aydın abi ekspertiz kesildi başımıza. 2 yıl oldu hala bir yazlık alamadık.

    rakı sofrasındayız, aydın abi hancı. rakıya buz atılmaması gerektiğini anlatıyor. rakı şalgamla içilmez, onunla içilmez, bununla içilmez. arsenikle içebilir miyiz aydın abi?

    balık yiyeceğiz, aydın abi atlıyor hemen, yılların balık pişiricisi.

    bir arkadaşımız araba alacak, nereden duyum aldıysa aydın abi ışık hızıyla araba pazarında ortaya çıkıyor. çocuk vw isterken bunun gazıyla fiat albea aldı. ağlıyo şimdi köşelere çömelip.

    aydın abi çıkan omzu yerine oturtur, et terbiye eder, mangal yakar, mangalı söndürür, avize monte eder, mobilya cilalar, balkonda yasemin yetiştirir, gül budar, ütü yapar, mantının yapımını bilir, şarap eksperidir, boğa güreşcisidir, astronottur, tuvaldeki kadındır. hiç susmaz, herşeyi bilir, ölümüne tartışır.

    yaşıtları hacıya gidiyor. keşke bu da gitse biraz.

  • sabah akşam kafasını yetişkinlik zırvaları ile s.kmişler çocuğun. bilmiş bilmiş konuşunca da haliyle insanda şaşkınlık yaratıp dikkat çekiyor. çocuğun ne tür bir hayat tecrübesi var da "çocuk şöyle olur, böyle olur" konuşuyor. ezber ve taklit yeteneğini saymazsak söylediklerinin zeka ile de pek ilgisi yok. anneyi hunharca yediğine göre ya baba ya da diğer aile büyükleri cephe oluşması için çocuğu doldurmuş. kıyasla yol alan anne de hatalı. aslan yürek falan yok dümdüz aile içi çatışma.

  • facebook'taki zaman tüneli zımbırtısı için eskiden paylaştıklarımı temizliyordum. en geriye gittim. bir de ne göreyim! siteyi yeni yeni öğrenmeye çalıştığım zamanlarda hoşlandığım kızın adını arama kutusuna değil de durum paylaşma yerine yazmış ve paylaşmışım. bu paylaşım yaklaşık 2 senedir orada öylece duruyordu. büyük utançlar içindeyim sözlük. o zamanlar kızın bana karşı olan davranışlarındaki değişimin sebebini yeni anladım.

  • bu zamana kadar en az 50 araç bakmış, bu araçların içinden yalnız 3-4 tanesini beğenmiş ve 2 tanesini satın almış, henüz işin başında ancak hemen hemen tüm çakallıkları görmüş biri olarak naçizane birkaç kelam etmek isterim.

    malum, en ucuz ekspertiz ücreti şu an 500 lira civarında. 10 tane arabaya baksanız 5000 lira eder. haliyle bu parayı havaya vermek canınızı sıkabilir. o sebepten, bildiklerimi ve uyguladığım kontrolleri sizlerle paylaşacağım.

    öncelikle olayın en başından başlayalım. x miktar paranız var ve araç almak istiyorsunuz, bu sebeple araç ilanlarına bakmaya başladınız. sarı site olsun, kırmızı siteler olsun, facebook pazarı olsun tüm ilanlara bakmalısınız.

    ilan bakma aşamasında dikkat etmeniz gerekenler:

    1) araçların bulunduğunuz şehirde yahut bulunduğunuz şehre yakın, çevresi geniş olan insanlar için ise arabalardan gerçekten anlayan dostlarınızın ikamet ettiği şehirlerde olmasına özen gösterin. aşağıda yazacağım maddeler doğrultusunda en beğendiğinizden başlayarak bir liste çıkarın, “bakmaya değecek araçlar listesi”.

    2) hiçbir araca görmeden kapora göndermeyin. kesinlikle yapmayın bunu.

    3) alacağınız aracın piyasasını bilin. kaç para civarında gittiğini aklınızda tutun. örneğin 150-170 bin bandında satılan bir model için ilana 120 bin yazıldıysa o arabadan şüphelenin. aciliyeti ne kadar olursa olsun, kimse sağlam malı yok paraya satmaz. bedava peynir, fare kapanında olur.

    4) öncelikle modelli bir araç alacaksanız, karşı taraftan bir ekspertiz raporu talep edebilirsiniz. ekspertiz rapor tarihinin çok eski olmamasına dikkat edin.

    (ara madde 1: gaziantep, kahramanmaraş, adana, şanlıurfa, hatay, konya gibi şehirlerden araç alacaksanız ekspertiz raporunun güvenilir yerler tarafından çıkarıldığına bakmalısınız. bu iller dökük araçların toplanma merkezleridir. 2 arabadan 1 araba çıkarırlar, eklerler, size hatasız diye satmak isteyebilirler.)

    5) ekspertiz raporunda yazılan notlara muhakkak bakın. öncelik sırasına göre şaseler, direkler (a, b, c sütunu da denir), podyelerde hasar veya işlem var mı dikkat edin. motorda yağ yakma, üfleme, suya yağ ya da yağa su karışma var mı onlara bakın. tabii notlarda yazıldıysa.

    6) ekspertiz raporu aklınıza yattıysa 5664’ten aracın hasar kaydını sorgulayın. alacağınız arabada ağır ya da yüksek hasar kaydı olması, değerini düşürecektir.

    7) araç hasar kaydını sorguladınız ve sonuç olumlu, sıra ptt’den km sorgulamaya geldi. aracın plakasını girerek km sorgusu yapın. km sorgu verileri, aracın muayene yapılan tarihlerdeki km rakamlarını gösterir. eğer bu rakamlarda, yıl ilerlemesine rağmen düşüş var ise, arabadan uzak durun.

    8) ekspertiz raporunu istediniz, hasar ve km sorgusu yaptınız, her şey tamam. ilan sahibini arayın ve araca bakacağınız zamanı netleştirin.

    aracın başına geldiniz, yapmanız gereken iş kaporta kontrolü.

    (ara madde 2: arabanın muayene zamanını, ruhsattaki sahibinin kim olduğunu, ruhsattaki yakıt türü ile araç yakıt türünü, ruhsattaki şase no ile araç şase nosunun tutup tutmadığını kontrol edin)

    9) araca muhakkak gündüz bakın.

    10) araç kaportasında çürük, boyasında kabarma ya da çatlama var mı bir bakın. boyada kabarma/kusma varsa altta bir çürük olduğunu, çatlama varsa da o bölgenin macunlu olduğunu anlarsınız.

    11) araca uzaktan baktığınızda kordonları, çizgileri birbirini yakalıyor mu dikkat edin. çamurlukta başlayan çizgi, kapılardan geçerek arabanın kıç kısmına kadar dümdüz ilerlemelidir. eğer çizginin/kordonun seyahat istikameti doğrultusunda derinliğinde yahut çıkıntısında ya da düzlüğünde bir abukluk varsa, abukluğun bulunduğu yerde/parçada işlem vardır.

    12) aracın boyasında dalgalanmalar var mı dikkat edin. araç etrafında gezerek gezdiğiniz kısımlarda öbekler halinde boyada dalgalanma ya da boya yansımasında karıncalanma görürseniz o gördüğünüz kısımda işlem mevcuttur.

    13) aracın kaportasında işaret ve orta parmaklarınızın tırnakları ile tıktıkıtıktıkıtıktıkı diye ritim tutturmak suretiyle eski kaporta/boya ustalarının boyaölçer icadından önce yaptığı gibi macun kontrolü yapabilirsiniz. eğer bu tıktıkıtıktıkı sesleri bir bölgede, diğer yerlerden daha farklı geliyorsa kıllanın. *

    14) aracın dış kaportasına baktınız. beğendiniz. şimdi sıra çamurluklara ve diğer hareketli parçalara bakmaya geldi. bu hareketli parçalar (kapılar, bagaj kapağı ve kaput) ve çamurlukları tutan vidalar bulunur. vidaların üstünde anahtar izi var mı bir bakın. eğer var ise, o parça sökülmüştür ya da değiştirilmiştir.

    15) baktığınız parçaların boyalarında alttan farklı bir renk çıkmış mı siz yine de bir kontrol edin. eğer çıkmışsa o parça değiştirilmiştir. * eğer bu farklı boya rengi tüm parçalarda mevcutsa, araç rengi değiştirilmiştir. tabii değişen araç renginden şüphelenmeniz gerekiyor, belki araç change (yani mevcut araca bir başka aracın şase numarasının kopyalanması) yapılmıştır. eğer ardışık parçalarda aynı renkler çıkıyorsa, araç ekleme olabilir. kapı fitillerini açıp punto izlerine bakın. puntolar birbiri ile eş mesafede aynı derinlikte mi, dikkat edin.

    (ara madde 3: kaporta dışı kontroller
    1- camlar orijinal marka mı, değil mi kontrol edin. sadece ön cam değişmişse kabul edilebilir, taş sıçramıştır, bir şeyler olmuştur. ancak kapılarda değişen camlar varsa, orada bir darbe almış olması olasıdır.

    2- farlar ve stop camları araç markasını taşıyor mu kontrol edin. çoğu marka, üstünde kendi markası yazılı far ve stop camı kullanır. önde veya arkada sağ ya da sol olarak tek taraflı değişen cam varsa o kısımda darbe olması olasıdır)

    (ara madde 4: taksi çıkması riski- baktığınız araç başka markalardan ucuz bir sedan (egea, linea, megane, symbol, taliant, c-elysee, 301 gibi) ise, taksi çıkması olma riski taşır. 10 yaşa kadar bir aracın döşemelerinin yenilenmesi çok normal karşılanmaz. döşemeler orijinal olmalı. direksiyon simidi, vites topuzu gibi yerler anormal derecede aşınmış kaymak gibi olmuş mu ona bakın. araç kaportasında köşe yerlere ve girinti-çıkıntılara dikkatlice bakın. ne kadar iyi boyanmış yahut sarı kaplama ne kadar dikkatli sökülmüş olursa olsun, böyle yerlerde sarı sarı kalıntılar bırakacaktır.)

    şimdi sıra motor kontrolünde.

    16) araç motoru yeterince soğuduysa, radyatör kapağını açın ve soğutma sıvısına bir bakın. sıvı üzerinde sarımtırak, mayonezimsi köpükler var mı, ya da sıvıya parmağınızı daldırdığınızda elinizde yağ kalıyor mu diye kontrol edin. eğer bunlardan biri var ise müjdeler olsun, araç suya yağ karıştırıyor, uzaklaşın.

    17) aracı çalıştırın, biraz ısınsın. ardından yağ çubuğunu çıkardıktan sonra gaz halatını çekmek suretiyle arabaya gaz verin. (gaz halatının nerede olduğunu bilmiyorsanız, yahut gaz halatı diye bir organın varlığını bile duymadıysanız* araç sahibinden içeriye oturmasını ve gaz vermesini isteyin.) eğer gaz verildiği esnada çubuktan egzoz dumanı gelirse, egzoz kokusu gelirse, çubuk kanalından yağ sıçratırsa uzak durun. motor, kartere egzoz gazı kaçırmaya başlamıştır. (not: bazı motorlarda çubuktan yağ sıçratma standarttır. mesela opel ecotec motorlarda bu normaldir. yine de istisnalar kaideyi bozmaz.)

    18) araç çalışır vaziyette ve rölantide iken yağ kapağını sökün çıkarmayın. yağ kapağı dişlerinden kurtulmuş vaziyette iken motor, yağ kapağına vakum yapıyor mu diye kontrol edin. sağlıklı çalışan bir motorun yağ kapağını fırlatmaması, kendine çekmesi gerekir. (ki bu kontrolü çoğu motor ustası bile yapmaz. benim gibi kıl alıcılar ve işini aşkla yapan ustalar yapar.)

    19) araç yine çalışır vaziyette, araç sahibi direksiyon başında iken siz de aracın arkasına geçiyorsunuz. araç sahibinden arabaya gez verip çekmesini isteyin. yüksek devir gaz verdikten sonra gazı kesince, egzozdan duman atıyor mu bir bakın. beyaz dumanla beraber yoğun şekilde su geliyorsa motor conta yakmış ve su sızdırıyor olabilir. mavi duman geliyorsa araç yağ yakıyordur, sorun piston sekmanlarında ve/veya blokta olabilir. kara duman geliyorsa araca yazılım atılmıştır*, ya da motorun tam hava alamamasında veya farklı başka bir sebepten kaynaklı zengin yakıt karışımı yakıyordur. beyaz, mavi ya da siyah, duman olmasın.

    motor kontrolünü de tamamladık. sıra sürüş testine geçti.

    21) sürüşünüz esnasında aracı kaldırmada (manuel araçlar için), yoğun titreme var ise, patinaj yapacak kadar fazla gaz vermenize rağmen araç patinaj yapmıyorsa, sürüş sırasında 3./4./5. viteslerde gaz vermenize rağmen hızlanmasında anormal bir yavaşlık yahut araç bağırmasına rağmen gitmiyorsa, müjde! baskı balata son demlerini yaşıyor.

    22) araç rölanti halde iken rölanti seviyesi bir düşüp bir yükseliyorsa bir sıkıntı vardır. egr valfinden tutun, gaz kelebeğine kadar bir sürü sebebi vardır ve sanayideki sanatkâr ustalarımız genelde bu sıkıntıyı tek seferde çözemezler. uğraşırsınız.

    23) motorda tekleme, gaz yememe falan varsa bu bir sorundur. bujiler, buji kabloları veya ateşleme bobini gibi ateşleme aygıtlarından biri yahut birkaçı arızalı olabilir.

    24) sürüş esnasında araba sağa sola çekiyor mu bir bakın. çekme var ise rot ayarı bozuk olabilir, aks kafası sorunlu olabilir, amortisörlerden biri patlak olabilir yahut tekerlerde asimetri olabilir. (tekerlerde asimetriyi kontrol etmek için araçtan inip, ön tekerler ile bu tekerlerin çamurlukları arasındaki mesafeyi arasına parmaklarınızı sokara ölçebilirsiniz. sağ ve sol tekerlerdeki çamurluk mesafesi birbirinden farklıysa, asimetri vardır.)

    25) eğer araç belli bir hızdan sonra titriyorsa balans ayarı bozuktur, lastiklerden biri arızalıdır ya da jantlardan biri yamuk olabilir.

    26) sağa, sola dönüşlerinizde amortisörlerden lokloklok diye ses geliyorsa, sesin geldiği amortisör patlaktır. amortisörler ön ya da arka şeklinde, sağ-sol takım olarak değişmelidir.

    27) aracı sürerken kasislerde, çukurlu tümsekli yollarda ön kısımdan tıkırtı benzeri sesler geliyorsa ön takımda sıkıntı vardır. biraz uğraştırabilir.

    bonus madde 1) araba karbüratörlü lpg’li ise hem lpg’de, hem de benzinde çalışıp çalışmadığını kontrol edin.

    bonus madde 2) lastikler yeni mi, kabak mı kontrol edin. şu an en ucuz takım lastik 5000 lira. yazık değil mi? *

    ***
    evet, kontrollerimizin sonuna geldik. boya ve kaporta kontrolümüzü elimizde boyaölçer olmadığını farz ederek yazdım, boyaölçeriniz varsa zaten kullanmayı da biliyorsunuzdur.
    ***
    bu yazdıklarımı 100.000 lira ila 120.000 lira bandındaki nispeten ucuz araçlar için (ne günlere geldik yarabbi!) uygulayabilirsiniz. yüksek meblağlardaki arabalar için muhakkak kendiniz bir ekspertize gidin.
    ***

    yeni aracınız şimdiden hayırlı uğurlu olsun, kazasız belasız sürünüz efenim.

    2 ay sonra gelen edit:
    100.000-120.000 lira bandındaki "ucuz" araçların artık 150.000 liraya kadar gideri var.
    en düşük ekspertiz ücreti de 500'den 850'ye çıkmış. 1000 deyin ağzınız yorulmasın.

    4 ay sonra gelen edit:
    o ucuz araçları şöyle 170.000 bandına kadar çıkarın. ekspertiz ücretine de 1500 deyin. :(

    6 ay sonra gelen edit:
    ucuz araçları 200.000’e kadar çıkarabilirsiniz arkadaşlar. maalesef…

  • insanları aptal yerine koymanın, kandırmanın yeni yolu. epey de popüler.

    eminim sizler de farkediyorsunuzdur bu gözü açık firmaları. her sektörde görmek mümkün ama ben bir kaç örnek vereyim.

    - 300'den 250 grama düşürülen ekmek.

    - 5'ten 4 buçuk kilograma düşürülen sıvı yağ.

    - önceden 200'ken şimdilerde 150 mililitre su eklenmesi gereken hazır içecek türevleri.*

    - paketin dibine bir avuç koyulan kuruyemiş türevleri.*

    - gramajı düşe düşe fındık boyutuna getirilmiş hazır kekler.*

    - 250'den 200 mililitreye düşürülen cam şişe içecekleri.*

    - gramajı azaltılmış kişisel bakım ürünleri.*

    bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. insanların dikkatsizliğinden faydalanıp hiç zam yapmamış gibi görünmek, sinsi hesaplar peşinde koşmak ne kadar etik bilemem ama o markalardan uzak duruyorum. gidip pahalı da olsa diğer markayı satın alıyorum. adam olsun da varsın zam yapsın.

    edit: birkaç ekleme daha yapmak istiyorum.

    - büyüğünün fiyatıyla satışa sunulan bir alt boy yumurtalar.

    - cips, bisküvi, çikolata türevleri.

    - 750'den 650 mililitreye kadar düşürülen şampuanlar.

    - makarna, dondurulmuş gıda türevleri.

    - adeti azaltılmış temizlik ürünleri.*

    - dondurmalar.

    evet ben de biliyorum bunlardan sağlıksız olanları, üzerinde gramajının yazdığını, bunun bir pazarlama stratejisi olduğunu. ama bu ürünlerin çoğu çocuklara hitap ediyor, kandırsınlar mı yani daha muhakeme yeteneği bile gelişmemiş yavrunu? sen ekmek yemiyorsun diye yiyenleri aldatsınlar mı? paketi bile değiştirmeyip daha da mı azaltsınlar ürünleri. akıl fikir diliyorum böyle düşünenlere.

  • pasif gelir, paranın sizin için çalışmasıdır. standart vatandaş için kira geliridir. biraz parası olan için faiz geliridir. eğer ana paraya dokunuyorsanız onu pasif gelir olarak saymayınız. pasif gelir yaşam standartınızı yükseltmelidir.

    bir arsanız varsa ve 10 yıl sonra çok değerleneceğini düşünüyorsanız, bu pasif gelir değildir, yatırımdır. çünkü sizin elinize cash para geçmez, ne ile geçineceksiniz? burada işte nakdin gücünü görürüz.

    pasif gelir sizin borçlarınızı öder, alacağınız bir sonraki ev/dükkan için kredi çekmenizi sağlar. bir yatırım yapmadığınızda cebinizdedir. ünlü borsa simsarı gordon gekko 'nun dediği gibi "para asla uyumaz".

  • kullanılan 80x120 euro palet 20 tl civarında, tekerlek takılmış, tahta araları sıklaştırılarak ve altı doldurularak modifiye edilmiş. zımpara ve cila da cabası. maliyeti 40-50 tl olmuştur. işçilik, lojistik, depolama hariç.

    10 lira maliyetli tişörtü 100 tl'ye satanlara göre bence fiyatı uygun. tarz duruyor.
    almam ama alana da avanak demem.

  • uysal ve efendi durduğuna aldanılmaması gereken bir hayvan olan atın tersinin ne kadar tehlikeli olduğunu bizlere gösteren olay.

    çizgi filmlerde karakterlerin fırlarken çıkardıkları ses çınladı kulağımda.