hesabın var mı? giriş yap

  • j. k. rowling'in 2008'den bu yana yayımladığı ilk çocuk kitabı.

    dün twitter'da yaptığı açıklamayla kitabı duyuran rowling, bu kurgunun harry potter romanlarını yazdığı sırada aklına geldiğini ve o zamanlar yazdığı ilk taslağı bir kutunun içinde çatıya kaldırdığını söyledi. o dönemde harry potter'ın ardından uzun bir süre yeni bir kitap yayımlamak istememiş.

    rowling, harry potter sonrasında beş yıl ara vermiş, 2012'de boş koltuk isimli yetişkin romanıyla geri dönmüştü. sonrasında da robert galbraith takma ismiyle dedektiflik romanları yayımlamaya başlamıştı ki bunlar da yetişkin romanlarıydı. the ickabog, rowling'in 2008 çıkışlı ozan beedle'ın hikayeleri'nden bu yana yayımladığı ilk masal kitabı. bu kitabın varlığını bugüne kadar sadece ailesi biliyormuş ve hikayeyi iki küçük çocuğu dışında kimseye okumamış. birkaç hafta önce hikayenin ilk taslağını çatıdan tekrar çıkarıp üzerinde çalışmaya başlamış.

    the ickabog bu haftadan itibaren şu siteden ücretsiz olarak yayımlanacak. her hafta bir ya da birkaç bölüm eklenecek. kitap 10 temmuz'da tamamlanmış olacak. kısa süre içerisinde çevirilerinin de yayımlanması bekleniyor. önümüzdeki kasım ayında ise kitap formatında piyasaya sürülecek ve elde edilen gelir covid-19 salgınından etkilenenlere yardım eden derneklere bağışlanacak. rowling'in bu hikayeyi bu şekilde haftalık ve ücretsiz olarak yayımlamasının nedeni de zaten karantina altındaki çocukları eğlendirebilmek, bu süreçte onlara heyecanla takip edip bekleyecekleri bir şey vermek.

    yaptığı duyuru esnasında rowling üç şeyin altını özellikle çizdi. ilki, bu hikaye harry potter'ı yazdığı dönemde ortaya çıksa bile hp evreni ile ilgili değil. ikincisi, bu bir peri masalı ve çocuklar için yazılmış. yani yetişkinler okuyacaksa bunu bilip okusunlar. basit bir dil ve kurgu var. üçüncüsü ise bu hikayeyi yazmaya başlayalı on yıldan çok oluyor. son kısmı şundan önemli: hikaye "gerçeklik" ve "gücü kötüye kullanma" ile ilgili. ilk iki bölüm adına konuşmak gerekirse, masal kendine "korkusuz" lakabı takan beceriksiz bir kralla başlıyor. rowling son yıllarda siyasi görüşlerini belirtmeye ve siyasileri açıkça eleştirmeye başladı. hatta donald trump'a o kadar muhalif oldu ki birçok harry potter fanı kitaplarını yaktı. rowling o yüzden bu hikayenin on yıl öncesine ait olduğunu özellikle söylüyor. yazılan hikayenin günümüz siyasileriyle ya da olaylarla hiçbir ilgisi yoktur demeye çalışıyor. buna rağmen hikayede işlenen temaların hiç eskimediğini ve her zaman, her yerde geçerliliklerini koruduğunu belirtmekten de geri kalmıyor.

    kitapla birlikte bir de yarışma başlattı. hikayeyi okuyan çocukların hayal güçlerini sonuna kadar kullanarak okuduklarını resmetmelerini rica etti. seçilen resimler kasım ayında yayımlanacak kitapta kullanılacak.

    her ne kadar çevirilerinin geleceği söylense de bunlar muhtemelen fransızca, almanca, ispanyolca gibi diller olacaktır ama açık şekilde intertene sunulan bir romanın çevirisinin sorun olacağını sanmıyorum. yakında bazı fanlar türkçeye çevirmeye başlar.

    not: konuyla ilgisiz olarak, rowling kitaplarını yakan fanlara kızmak yerine onlarla her seferinde alay ediyor. ilk kez kitaplarını yakmaya başladıklarında "paran hâlâ benim banka hesabımda duruyor" diyordu. geçen gün ise "ne zaman biri kitabımı yaksa banka hesabumdan o kitabın parası kayboluyor ve eğer kitap imzalıysa dişlerimden biri düşüyor" diyerek ona karşı çıkanları zerre umursamadığını bir kez daha göstermiş oldu.

  • fenerbahçe spor kulübünden yapılan açıklama:

    "başkanımız sayın aziz yıldırım, 27 mayıs 2015 çarşamba günü (yarın), hafta sonu yapılacak olan genel kurul ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyecektir.

    basın toplantısı, fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı’nda bulunan 1907 tribünü’nde saat 14:00’te başlayacaktır.

    basın mensuplarına duyururuz.

    fenerbahçe spor kulübü"

    http://www.fenerbahce.org/…etay.asp?contentid=45110

    --- spoiler ---

    -konuşursam yer yerinden oynar.
    -galatasaray şöyle yaptı.
    -biz şu haldeydik.
    -ben bir yıl hapis yattım.
    -fenerbahçenin başarısını istemeyen var.
    -silahlı saldırı oldu bu takım ne yapsın? (sahaya çıkmayacağız diyince sözünün arkasında durabilen bir yönetim olsun mesela)
    -otobüse meşale attılar.

    vsvsvs bir sürü hikaye duyacağımız açıklama.

    --- spoiler ---

    not: fener

  • asıl rezaleti son cümlesinde olan üzücü olay.

    "ben sonrasında 5 gün boyunca acile gittim. doktorlar her seferinde 'bir şey yok' dedi. durumu ağırlaştı. aydın'a sevk ettiler. o gün yoğun bakıma alındı. 12 saat sonra yaşamını kaybetti" diye konuştu.

    sorumlularının en ağır cezayı almasını diliyorum.

  • toplu taşıma aracında ön kapıya çok yakın bir amca, inmek için orta kapıya yanaşmaya çalışıyor.

    x: amca ön kapıdan inersin acele etme.
    amcadan cevap : ön kapı yasak. ben sadece devletin koyduğu kuralları çiğnerim. halkın koyduğu kuralları çiğnemem, çünkü onlar halkın iyiliği içindir.

  • atamızın -büyük ihtimal çoğu insanın ilk defa göreceği- görüntüleridir. bi görüntüde akıcı fransızcası dikkat çekiyor. bir diğerinde afet inan ile abd büyükelçisi joseph grew arasında adeta tercümanlık yapıyor.

    elçiyle fransızca konuşuyor.

    elçiye orman çiftliğini gezdiriyor

    afet inan'a abd kadını hakkındaki fikri soruluyor.

    youtube linkleri:

    link 1

    link 2

    link 3

    link 4

    edit: rica üzerine daha rahat izlenilebilirlik açısından youtube linkleri eklenmiştir.
    gitmeden bir şey daha söylemem lazım, görüntüleri daha önce izlemiş olanların 'büyük ihtimal çoğu insanın ilk defa göreceği görüntülerdir' ibareme takıldıklarını görüyorum. bence çok gereksiz bir tepki çünkü entryleri okuduğunuzda bu görüntüleri çoğu insanın ilk defa izlediğini ve izlerken çoğunun da -benim gibi- gözlerinin dolduğunu rahatlıkla görebiliyorsunuz.

    edit 2: türkçe sever bir yazar tarafından uyarılmam üzere bitişik olan 'birşey' ayrılmıştır. doğrusu 'bir şey' imiş.

  • 5s’ten bildiriyorum:
    -ios 11’le birlikte gelen bir hantallık vardı telefonda o tamamen gitmiş. bariz bir şekilde hızlandığını hissettim.
    -kamera açma hızından bahsedilmiş güncelleme öncesi o kesinlikle bende işe yaradı. gözle görülür hızlanma var.

    ios 11 sonrası ios 12 ile birlikte telefonun iyice performans düşüklüğü yaşayacağını düşünüyordum ancak şimdilik ilaç gibi geldiğini söylemek tim cook’ a boynumun borcudur.

    edit: 2-3 gün sonra şarj performansı ve son durum ile de ilgili değerlendirme eklenecektir. ayrıca bildirim gruplama zımbırtısı da kullanışlı hale getirmiş bildirim ekranını.

    4.gün editi: şarj konusunda pek bir farklılık göremedim ancak ilk günlerdeki hız açısından iyileşmiş performans devam etmekte.

  • hayvanın hayattan bezmişliği, çaresizliği suratından okunuyor aslanlığı bile kalmamış. arapların ne kadar boş, görgüsüz ve cahil bir toplum olduğunun kanıtı gibi video.

  • erkek çocuk ile aralarındaki farkı bir kız babası olunca anladım. tabii sağdan soldan duyuyorduk ama farkın bu derece ciddi olacağını hiç tahmin etmezdim. ikisini de tabii ki çok seviyorum o ayrı bir konu fakat kız çocuk gerçekten çok farklı. eve geldiğimde direkt boynuma atlaması, o işveler o cilveler tam bir küçük şeytan.

    geçenlerde fena hasta oldum. influenza, covid movid ne varsa toplanmış. yataktan kalkamıyorum o derece. fena da susadım ki erkek olana(9 yaş) seslendim, bir bardak su getirsin diye ama oyun oynuyorum bilgisayarda baba dedi bitsin getireceğim. hay senin oyununa diye iç geçirirken, bizim küçük şeytan(3 yaş) elinde bir bardak su yanıma geldi. diğer elinde de ıslak bir bez alnıma koymaya çalışıyor. geldi sarıldı, öptü falan. ulan bir iyi hissettim kendimi sormayın.

    annesine de bağırıyor oradan, babama ıhlamo(ıhlamur) yap diye:)) neyse ki bir kız çocuğumuz var da şu hastalığı bir şekilde atlattık. velhasıl kelam, kız babası olmak insana kendini gerçekten değerli hissettiriyor.

  • lübnanlı bir arkadaşım vardı üniversiteden. tömer okumak için istanbula ilk geldiği zamanlarda şöyle bir hadise yaşanıyor,
    üsküdar dolmuşunda herkes parasını uzatarak zeynep kamil, burhan felek gibi isimlerle ineceği yeri tarif ederek parasını uzatıyor. bizimki bu yer isimlerini bilmediğinden yolcuların kendi isimlerini söylediğini zannediyor, yani şöförün herkesi tanıdığını ve herkesin evini bildiğini düşünerek parasını uzatıyor ve şöföre "hüseyin nassar" diyor. şoför bön bön bakıyor tabi. neyseki yolcuların da yardımıyla bir şekilde anlaşıyorlar.