ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tipsiz bir erkeği yakışıklı gösterebilecek şeyler
-
efendilik, beyefendilik, zeka falan değildir.
piçliğin, fırlamalığın, şişkin egonun üzerine biraz para serpmektir.
ha, biz parayı da bulsak, bi türlü o piç adam olamadık. ince ruhluluğumuz ve düşünceliliğimiz, özgüvensizliğimizle üst üste binince, bok oldu ortalık. bazen "-mış" gibi yaptık. ama reçeteyle olacak iş değildi; tutmadık, tutulmadık; çok eğreti durdu. kimse fark etmediyse de, kendi kendimize fark ettik bu eğretiliği; içimize içimize utandık.
neyse, namussuz bi fırlama olmadığıma üzülecek değilim. sadece adaletsiz dünya, bu kadar fazla adaletsiz olmayaydı, iyiydi.
yaran diyaloglar
-
dede ve erkek kardeşle birlikte maç izlemekteyiz. dedemin kulakları ağır işitiyor, yaşından dolayı. kardeşimin de sesi pek gür çıkmaz.
dede: ahmet, en iyi futbolcu kim?
kardeş: dünyanın mı?
dede: bünyamin demek, hımm.
dedem sert adamdı, o yüzden kahkahalarımı içime attım. kardeşim de düzeltemedi, ayıp olmasın diye. dedem kendi çapında bir aydınlanma yaşıyordu zaten. o günden beri bünyamin benim için dünyanın en iyi futbolcusudur. her nerede top koşturuyor ve goller atıyorsa.
kayınpederiyle yatan kadın
-
üst gelir ve alt gelir tren yaparken gariban orta sınıfın şaşırıp kaldığı haber.
askerde yarbay dövmüş olmam
kızını koruyan babaya 12 yıl hapis verilmesi
-
helal olsun babaya,
kızının hayatı için ömründen 12 yıl değil 24 yıl verse ne olur...
ayrıca baba ceza infaz kanuna göre 7 yıl sonra serbest kalmış olacak,
ancak kalan ömrünü kızının hayatını kurtarmış olmanın huzuruyla yaşayacaktır.
inşallah üst mahkeme veya yargıtay bozar da buna bile gerek kalmaz. kanımca bozacaktır,
zira;
savcı kasten yaralamadan ceza istemiş,
hakim kasten öldürmeden vermiş,
hukuken ve vicdanen olması gereken nefsi müdafaa.
özlem yıldız'ın çok ciddi birlikteliği
-
para için tipsiz tipsiz adamlara yapışan agresif kaşlı hanımın über ilişkisi. eski kocası da tuvalet fırçasına benziyordu.
ümit özdağ'ın hatay'a girişinin yasaklanması
-
zafer partisi uyelerinin ve ümit özdağ'in sehre girisi hatay valisi tarafindan cikatilan şaka gibi bir talimatla hatay sinirinda jandarma tarafindan engelleniyor su anda. ümit özdag jandarma kontrol bölgesinden ayrilmayacagini, girmelerine izin verilene kadar bekleyeceklerini acikladi biraz önce. bu olay muz cumhuriyeti'nde bile olmayacak türden bir olay.
(bkz: tek parti rejimi)
hiçbir fikri olmayıp ekşi sözlük'te yazar olmak
-
benim lan bu.
tek amacım var burda zaman geçirmek. ne aydınlanmaya geldim ne aydınlatmaya.
okunuşu faullü yabancı kelimeler
-
burada yazilanlara gore degil de, birden fazla bilenden dinlenilse sanki daha iyi olacak bu kelimelerin telaffuzlari. neticede dogru olan tek bir ingilizce aksani yok.
misal, lieutenant. leftenınt da okunur, luğtenınt da.
fuchsia'yı okurken sondaki ses bazilarinda ı'dan a'ya kayabilir.
rebel isimken rebıl olur, fiilken ribel olur, rebel olur rıbel olur.
sword'daki v tamamen kaybolabilir de, hafif olarak soylenebilir de.
route ruut da olur raut da.
scissors'daki r ozellikle ingiliz aksanlarinda kaybolabilir, illa sizırs denilecek diye bir kaide yok.
schedule şecyuğl da olur şecığl da skecuğl da skecıl da.
indict genellikle indayt diye okunur, ama indaykt diye de okunabilir.
pneu'yla baslayan kelimeler nyü veya nü diye okunabilir.
twenty, tveni de olur tventi de.
magic, macig diye okunmaz, mecik diye okunur, bazılarında vurdu c'de olabilir.
unique yunik diye de okunur yuniik diye de, vurgu kayabilir yani.
determine, ditörmin olur genelde ditörmın değil.
macro, mekro okunur ama bazı aksanlarda e sesi a'ya kayabilir.
schizophrenia, skitsıfreniya da okunur skitsofreniya da.
economy'nin ilk e'sinin i olarak telaffuz edilmesi gerekirken ses e'ye de kayabilir.
economics'in vurgusu ikı_na_miks de olabilir, vurgusuz ikınomiks (a yerine a-o arasi bir sesle) de denilebilir.
daha fazlasi icin suraya bakiyorsunuz: http://forvo.com/
3 mayıs türkçülük günü
-
bu özel günde de atamızın bu anısını tekrar okuyalım istedim.
"orduya ilk katıldığım günlerde, bir arap binbaşısının 'kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın' diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim. onda gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. benim hayatta yegane fahrim, servetim, türklükten başka bir şey değildir."
kutlu olsun.
yaran fıkralar
-
kayseri'de yol çalismasi yapiliyomus. köylüler esegin birini salip geçtigi yerden yolu geçiriyolarmis. o sirada oradan geçmekte olan amerikali bir mühendis görmüs bunlari.
merak etmis; gitmis yanlarina.
-merhaba dayi nabiyonuz böyle? demis.
köylü -yol yapiyoz diye cevap vermis.
-"e bu essek ne" diye devam etmis mühendis.
köylü genel prosedürü söyle bir anlatmis. essegin yolun nerden geçecegine karar verdigini söylemis. bizim amerikali mühendis yerlere yatmis gülmekten, öyle sey mi olur diye. alayci bir tonla:
- "eee demis, essek bulamiyinca napiyonuz?"
köylü:
- "o zaman amerika'dan mühendis getirtiyoz."