ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sokak müzisyenlerine kahve ikram etmek
-
kış aylarında sokakta müzik yapan insanların hem ellerini hem de içini ısıtabilecek, onları motive edip işlerini keyifle yapmalarına katkı sağlayacak, bahşiş bırakmaktan daha anlamlı, güzel bir davranış.
kalabalık bir caddenin kaldırımlarında müzik yapıyorum. güneş yolu ısıtsa da kaldırımlar hep gölgede kalıyor. ben de soğuğa çözüm olarak parmak uçları kesik eldivenlerimi giyerek yapıyorum müziğimi. tabi bu önlemim kısa bir süreliğine soğuğu engelliyor.
bir dükkanın önünde yine bir gün müziğimi yaparken, dükkan sahibi yanıma gelip ''kolay gelsin'' dedi. teşekkür etme anlamında gülümseyip başımı salladım. adam geri içeri girip, yaklaşık 2 dakika sonra geri yanıma geldi. elindeki kupayı yanıma bırakıp ''için ısınsın, hava çok soğuk'' dedi ve geri dükkanına girdi.
hala güzel insanların olduğuna inandım.
şehit cenazesinde chp çelenginin parçalanması
-
21 yıldır iktidarda olup terör sorununu çözemeyen chp' ye gösterilmiş haklı bir tepki!
aleyna tilki'nin yeni klibinde iyice coşması
-
liseli kıyafetiyle okul çıkınşında motoruna bindiği adam 40+ yaşında, gittiği partideki ortalama yaş 30 civarı
amacınız ne lan sizin pedofiliyi iyice azdırmak mı? zira beyaz donuna azmadım aleynacığım.
zeynep özçelik
-
silopi' de yol kesip kimlik soran pkklı gruptan kaçmaya çalışırken molotofla yakılan kadın polis.
olayda bir bekçi ve bir polis de yaralanmış. zeynep polisin durumu ağır.
yazar notu: sizin yapacağınız açılımın içine edeyim.
ceo görünce age of empires köylüsü gibi konuşmak
-
şu ana kadar çalıştığım tüm şirketlerde gözlemlediğim bir olay. ceo imkansız bir şey istese bile sadece yaparım, hallederim diyebiliyorsun.
hastası olunan sözler
-
"aşka uçma kanatların yanar." (sadi şirazi)
"aşka uçmadıktan sonra kanatlar neye yarar!" (hz.mevlana)
"aşka vardıktan sonra kanadı kim arar?" (yunus emre)...
yaratılan en kusursuz hayvan
-
martıdır... uçuyorsun bi kere. yüzebiliyorsun hatta dalıyorsun. e yürürsün de istesen. paso balık yiyorsun ama diğer yiyeceklere de adaptesin. sevimlisin de herkes simidini paylaşıyor.
“maaşlı sigortalı bir iş mi; yoksa martılık mı?” deseler martı olmayı seçerim.
whatsapp'ta last seen'i kapatan insan
-
böyle saçma meraklari olmayan insandır; zira sen kapatinca karşı tarafı da görmuyorsun. bence harika.
kaldı ki bir sürü "aaa girmiş cevap yazmamis" modunda takılan arkadaşlar hala bunun "kişiye özel telefon" olduğunu unutup "her istediğimde ulaşabilirim telefonu" olduğunu sanıyorlar. lütfen bisktrp gidin, istediğime istediğim zaman cevap veririm.
dust bowl
-
1930'larda abd ile kanada'nın büyük ovalar (great plains) adı verilen geniş bozkır ve çayır topraklarında görülen uzun süreli kum fırtınaları dönemine verilen ad. "kirli otuzlar" da denilen bu iklimsel felaketin temel müsebbibi insan ve insann ekolojik cahilliği. sabanla toprağın üstündeki canlı kısmı havalandırarak daha yüzeyden sürerken, traktörlü tarıma geçerek toprağın kalbini yararcasına derinden sürme ve toprağın canlı kısmını öldürme, toprağı tutan bitki köklerini tahrip etme çölleşmeye yol açmış ve toprak kendisini tutacak bitkiden yoksun kalınca rüzgarla birlikte milyarlarca ton çamur ve kumla havaya kalkmış ve şehirlerin üzerine yağmış. kayıtlara göre 1936 nisan'ında oklahoma'dan teksas'a 300 milyon kum ve toz sürüklenmiş. tabi sadece kum ve toz değil, insanlar da sürüklenmiş ve 2,5 milyon insan great plainslerden kıyılara ve özellikle de kaliforniya'ya göç etmiş. suriye'den türkiye'ye göçenlerin sayısının mayıs 2018 itibariyle 3,5 milyon olduğunu düşünürsek dust bowl'un etkisi daha net anlaşılır.
bu arada dust bowl'un gazap üzümleri, suriyeliler için halen anlatılmayı bekliyor.