ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
üçüncü kalecinin birinci kaleciyi bıçaklaması
-
ikinci kalecinin formayı garantilemek için kurduğu bir komplo olabilir.
everest'e bırakılan çöplerden çıkan bim poşeti
-
"yarın gel başla!"
-yeni şafak-
tanım: ibretlik çalışma
türk zombi dizisine isim önerisi
-
(bkz: seni yerler)
yazarların takıntı boyutunda nefret ettiği ünlüler
-
(bkz: malum kişi)
taharet musluğunun orayı ıskalayıp pipiye gelmesi
-
imkansızdır. arada orası vardır.
orası: taşak.
how i met your mother
-
8.sezon 11-12 bölümleriyle zirve yapmış olan dizi.
----spoiler----
barney'in evlenme teklifine ben samsun'dan evet dedim. robin nasıl reddetsin lan :(
---spoiler----
not: erkeğim
24 nisan 2017 yaşar holding açıklaması
-
yaa selim kardeş çok rahat konuşuyordun
ekşi itiraf
-
aslında bütün dizileri izlemiyorum.
the happy prince
-
temiz ve naif bir öyküdür mutlu prens. oscar wilde, kendini feda etmenin erdemine vurgu yapmıştır bu öyküsünde. mükafatı hikayenin sonunda vermiştir ancak prens'in yaptığı bir menfaat ve çıkar değildir. onun ızdırabı çaresizlik karşısında kıvranan insanlara yardımdır. gördüğü sefalet onu içten içe kemirmektedir.
prens kendini somutlaştıran, eşyalaştıran her şeyi bırakmış, onlardan vazgeçmiştir.
"diriler hep altının onları mutlu edeceğini düşünürler."
çocuğunun vasat olduğunu fark eden ebeveyn
-
org - 100 lira
şövale+tuval+boya+fırça – 200 lira
flüt+trampet+mandolin+melodika – 150 lira
çocuk kitapları – 100 lira
kostümler – 200 lira
çocuğunun yeteneksizin allahı olduğunu fark etmek paha biçilemez…
hep bir yeteneğim olduğuna ve bunun ortaya çıkarılamadığına inandım. ailemin beni ehil ellere teslim etmediği için bu yeteneğimin güdük kaldığından ve zaman içinde yok olduğundan işkillendim hep. oysa bugün belki bir virtüözdüm, belki bir ressam ya da çok okunan bir yazardım. belki balettim kim bilir, ama olmadı işte malın teki olup çıktım.
istedim ki aynı şey çocuğumun başına gelmesin, doğumundan itibaren gözlem altında tutayım, yeteneklerini anında keşfedip geliştirilmesi yolunda adımlar atayım. bunun için yukarıda saydıklarımı ve daha fazlasını alıp yığdım eve. müzisyen mi olacak, resme mi ilgi duyacak, yazıyla mı iç içe olacak yoksa drama yeteneğini mi gösterecek bizlere diye bugüne kadar uğraştım.
kolay değil, 2 yaşında çıktığım bu yolda bugün 3. yılımıza girdik ve ben bisikletini ters çevirip, eliyle tekerleklerini çeviren ve bundan delicesine haz alan çocuğuma baktıkça…
vasat altı bile olabilir. oysa ben 7 yaşında ilk konçertosunu yazarsa ne yaparız diye uyku uyuyamıyordum lan, ödülüm bu mu olmalıydı? bisikletinin cıyaklayan kornasını eline alıp salonun ortasında bağırarak koşan bu çocuk benim mi allahım? ya cama oturup dışarı su sıkan bu çocuk?
o ebeveyn benim, org isteyen varsa söylesin...