hesabın var mı? giriş yap

  • kurban olasimin geldigi kopektir. tatliliga bak aklimi cildirdim. bizim evde 2 kedi var teki uzaktan izler muhtemelen digeri de anneme "terlik ise yaramaz al bunu" diye bicak falan getirir ulan.

  • cok iyi olmayin kirilirsiniz.

    cok comert olmayin batarsiniz kimse sizi dusunmez.

    cok duyarli olmayin kullanilirsiniz.

    cok acik sozlu olmayin yalniz kalirsiniz

    cok durust davranmayin aldatilirsiniz.

    cok gulmeyin ciddiye alinmazsiniz.

    buyukler size bir sey diyorsa ilerde mutlaka o olacaktir. aklinizin bir kosesine koyun.

    simdi yakmadan kendinizi usulca yasamaya bakin.

  • sektör:matbaa
    kağıt bile yurt dışından dolar ile getirildiğinden. kağıtçılar artık vadeli satış yapmıyorlar. naktin varsa kağıt alabiliyorsun.

  • baba bebeğini acile, para yuttuğu gerekçesi ile getirir.

    -kaç lira yuttu?
    +1 lira hocam
    -tamam şimdi filmlerini çektirelim bakarız.

    filmler çekilir doktor filmlere bakar.

    -burda 3 tane para gözüküyor hani 1 lira yutmuştu?
    +tamam işte hocam 2 tane 25 kuruş 1 tane 50 kuruş yuttu.
    -doğru, hata bende, soruyu yanlış sorduk, sen de haklısın...

  • afazi etimolojik olarak konuşma yitimi anlamına gelse de aslında yitirilen sadece konuşma değil, dilin kendisi. yani afazik kişide ifade ve kavrama tamamen veya kısmen kayboluyor.
    örneğin doğuştan sağır olup tüm hayatı boyunca işaret dili kullanmış bir insan afazik olduğunda işaret dilini kullanamaz/anlayamaz hale gelip, konuşan insanların afazisine benzeyen bir işaret afazisi geliştirebiliyor.

    afazi sık görülen bir durum. inmede, kafa travmalarında veya tümör kaynaklı beyin hasarlarından sonra her üç yüz kişiden birinde kalıcı afazi geliştiği tahmin ediliyor. ancak çoğu kişide kısmen iyileşme görülüyor. afazinin migren atağı veya epilepsi nöbeti sırasında ortaya çıkan sadece birkaç dakika süren geçici türleri de var.

    1960'larda afazi araştırmasının öncüsü sayılan hughlings jackson bu tür hastalarda önermeli konuşmanın bulunmadığını ve iç konuşmayı da yitirdikleri için kendi kendilerine de konuşmadıklarını öne sürüyor. diyor ki "afazikler soyut düşünemez ve bu açıdan bir köpeğe benzerler."
    19. yüzyılın başından beri kaydedilmiş afazik hikayelerine baktığınızda hughlings jackson'ın haklı olduğu örnekler görebiliyorsunuz. ancak tam tersi hikayeler de var. bazı hastalar hiç konuşamasalar, konuşmayı anlayamasalar bile mantıklı ve sistemli düşünmek, plan yapmak, hatırlamak, tahmin etmek gibi düşünsel işlevleri koruyabiliyorlar.

    afazi, bir insanın içsel yaşantısını da dış yaşantısı gibi bitiren nihai bir felaket olarak biliniyor ve hasta diğer insanlar tarafından "fiziksel ölümü bekleyenler" adı altında etiketleniyor. oysa iletişimin bir dolu yolu var ve yıllar içinde de olsa bunu öğrenip sosyal hayata katılabilen hasta hikayelerini okuduğunuzda insan beynine bir kere daha şaşırıyorsunuz.
    afazi hastaları ilk zamanlarda kendilerini yalıtılmış ve dışlanmış hissedebiliyorlar. hastalığın şokuyla hayattan vazgeçebiliyorlar. eğer çevreden de benzer bir tavır görürlerse kaybolup gitmeleri çok kolay oluyor. böyle durumlarda hasta yakınlarının dil gerektirmeyen etkinliklerle, küçük gezilerle hastayı heveslendirmesi ve onu yaşamaya geri çağırması gerekiyor.

  • hani bazı bilgiler insana mutluluk verir, " vay be! " dedirtir ya...
    işte öyle güzel bir bilgiye kavuştum ve dahi sizinle de paylaşacağım. ayrıca konuyla ilgili neredeyse tüm internet âleminde ve yayın organlarında yanlış bilinen konuları da düzelteceğim.

    agadez, afrika ülkesi olan nijer'in en büyük şehirlerinden biridir. nijer, yedi bölgeden oluşan bir ülkedir. işte bu bölgelerden biri de agadez bölgesidir. agadez şehri de bu eyaletin başkentidir.

    bu bölgede çoğunluğu oluşturan halkın adı " tuaregler "dir ve kendilerine türkler derler. müslümandırlar.
    agadez bölgesi'nin sultanı umaru ibrahim'dir. elbette saltanat sistemi hâkimdir yönetimde.

    şimdi rivayetlere göre biraz geriye gidelim. hatta çokça geriye gidelim:
    yıldırım bâyezid dönemlerine.

    agadez sultanının anlattığına göre ataları, kimin sultan olacağına karar veremeyince devrin en güçlü müslüman devleti olan osmanlı devleti'ne giderler sorunu çözmeleri için. devrin padişahı yıldırım bayezid, siyahî cariyelerinin birinden olan şehzade yunus'u gelenlerle birlikte afrika'ya gönderir ve oranın sultanı olarak oğlunu tayin eder.

    böyle bir şey imkânsızdır. yıldırım bâyezid'in yunus adında bir şehzadesi olmamıştır. isim benzerliği desek yusuf adlı bir oğlu olmuştur lâkin şehzade yusuf'un veba sebebiyle öldüğü kesindir.
    hadi yunus diye bir oğlu olsa bile şehzadeleri öyle afrika'ya vs. sultan olarak gönderme gibi bir durum osmanlı'da mümkün değil olamaz.

    " peki ama adamlar, kendileri anlatıyorlar bunu! " diyecek olursanız. afrika'dan bahsediyoruz. bırakın beş yüz yıl öncesine, yüz yıl öncesine bile kaynak olarak gösterilebilecek yazılı kaynaklar bulmanın neredeyse imkânsız olduğu topraklar buralar.

    lâkin bu, anlatılan her şeyin yalan olduğu anlamına gelmez. sadece dönemleri ve padişahları karıştırmaktadırlar.

    meselâ kendilerine istanbullu da derler. ataları istanbul'a gelmiştir çünkü padişah ile görüşmeye. işte bu sebeple de yıldırım bayezid hikâyesi doğru olamaz. istanbul'un fethinden sonraki padişahlardan biri olmalıdır görüştükleri.

    o zaman 1453'ü geçelim ve 1551'e gelelim. dönemin osmanlı padişahı kimdir?
    kanunî sultan süleyman!

    işte şimdi " devrin en güçlü müslüman devleti " tanımıyla tarih örtüştü.

    işte bu tarihte turgut reis'in trablusgarp'ı fethi gerçekleşmiş ve ispanyollar bölgeden uzaklaştırılmışlardır. tinbüktü paşalığı yani tuareglerin ataları da osmanlı imparatorluğu ile bu dönemde yakınlaşmıştır.
    işte burada " kurtarıcı " gözüyle bakılmaya başlanmıştır artık osmanlı'ya.
    günümüzde bu halkın osmanlı devleti dönemindeki osmanlı halkı gibi giyinmesinin sebebi de bu dönemde bu topraklara yapılan yiyecek - giyecek yardımları ve oraya gönderilen ailelerin osmanlı kültürünü buraya getirmelerinin sonucudur.

    daha yakın tarihlere gelip agadez halkının neden kendilerine türk ve osmanlı torunuyuz dediklerini incelemeye devam edelim.

    ikinci abdülhamid döneminde fransızlar bu bölgeyi işgal etmişler, müslümanlara zulmetmeye başlamışlardır.
    bunun üzerine agadez halkının o dönemki reisleri gizlice istanbul'a haber ulaşıtırıp kendilerine silah yardımı yapılmasını ister ve mâlumunuz bölgede tam bir istihbarat savaşı yaşanır o tarihlerde. osmanlı, ulaştırabildiği tüm silahları ulaştırır agadez halkına. fransa bunu önlemek için çokça çaba gösterir ve nihayetinde bölgeyi işgal eder.
    yine de halk, türklerin yardımlarını asla unutmaz.

    agadez'de bugün her cuma hutbesinde tüm osmanlı padişahlarının isimleri tek tek okunur.
    bölgede hilâl ve yıldız kutsal sayılan sembollerdendir.

    işte agadez halkı ve osmanlı arasındaki meselenin gerçeği budur.

    selam olsun.

  • bugün iltifat ettiğim bir kadının bana söylediği söz. normalde zaten çok iddialı birisi değilim ama bir insana direkt böyle denmez ki. üzüldüm ulan , gerçekten bir an çok kötü hissettim.

    edit : askıntı olmadım asla. cok kibarca çıkma teklifi ettiğim kadinin tepkisi bu oldu. senden etkileniyorum vs cinsinden şeyler demiştim sanırım. bir anda zaten cok şaşkına uğradım. ozguveni yerle bir ediyor böyle tepkiler. normalde umursamaz birisiyim ama insan tipsiz , asiri çirkin hissediyor.

    uzun zaman sonrasında gelen edit : arkadaşlar başlık arada hortluyor bi şeyler eklemek isterim. olay gerçek. troll ya da cool story diyen komplo teorisyenleri oluyor. inanmayanlar için keşke ekran görüntüsü alsaydım . bu sözler sarf edildi maalesef . daha öncesinde de degistirmemin mümkün olmadığı fiziksel bir kusurumdan dolayi bu şekilde incitici yorumlara maruz kalmıştım. profilimde biraz gezinirseniz insanlardaki sahtelikten bıkmış, biraz realist biraz da sert fikirlere sahip bir insan olduğumu göreceksiniz. ben insanlara bir günde küsmedim.

    çıkma teklifi kısmına takılanlar olmuş. olayı yaşadığım gün epey üzgündüm. kafam epey dağınıktı. bi şeyler içme teklifi demek istedim yani. yazmaz olaydım çıkma teklifi mi kaldı diyip duruyorsunuz :)