hesabın var mı? giriş yap

  • aslan ormandaki senelik iznini kullanacakmış. toplantı düzenlemiş, ormanın %90'ı da katılmış. hemen konuya girmiş aslan:

    "evet arkadaşlar biliyorsunuz yine benim yıllık iznim geldi, 15 gün kadar olmayacağım buralarda, bu süreçte benim yerime bakacak olan arkadaşınızı bu sene tavşan olarak belirledim, 15 günlüğüne ormanın kralı odur"

    bütün hayvanlar biraz şaşırmış ama kralın kararına itiraz etmeye cürret edememişler. neyse, aslan çıkmış tatiline, ormanda tavşan hegemonyası sürmeye başlamış. gidip maymuna pandik atmış, "hoop napıyorsun" demiş maymun, "ben kralım ne var?" diye hemen üste çıkmış tavşan. onun dışında kurtun sırtına çıkıp deh deh diye sürüyormuş, geyiğe pandik atıyormuş vs. bütün hayvanlar şikayetçiymiş ama kral olduğundan sesleri de çıkmıyormuş.

    tavşan bir gün dolaşırken bakmış ayı nehirde balık avlamaya çalışıyor. gitmiş hemen pandik atmış ayıya. ayı dönmüş bildiğimiz minnacık beyaz bir tavşan mal mal suratına sırıtıyor. bir koymuş tavşana elinin tersiyle, tavşan duvara yapışmış. ardından üstünden tozları falan silkelerken tavşan:

    "mına kodumun ayısı bir toplantıya da katıl be !!"

  • ege (5 yaş) anneannesinin evinin bahçesine tohum ekiyor.

    anneanne: al bakalım ege, bu mısırları toprağa yerleştir, büyüyünce ben ektim dersin.
    ege: vay canına hayatımda ilk defa bir şey ekiyorum!
    anneanne: afferin sana çok güzel ektin, şimdi de şu karpuz çekirdeklerini ek bakalım.
    ege: vay canına, hayatımda ilk defa ikinci bir şey ektim!

  • benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.

  • sık sık yaptığım eylem. aha lan bunun fiyatı iyiymiş deyip, yeni sekmede falan açıp, uzun süre açık bırakıyorum sekmeyi ama sonra kapatıyorum. arada bir şımarıp pahalı arabalara da bakıyorum. öyle işte.

    ekleme: araba aldım, hala bakıyorum.

  • meral akşener'in kuracağı yeni parti hakkında konuşan ümit özdağ'ın sözleri.

    alıntı:

    "– iktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?

    saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. sayın akşener, atatürk'ün mirası olan köşk'te kalacak. bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. devlette tasarruf ana ilke olacak. sonra üretim ekonomisi başlayacak."

    (bkz: hadi inşallah)

  • sporda çıtkırıldımlığa hiç dayanamam, hele takım sporlarında.

    allen iverson benim fiziğimde, hatta benimle aynı boyda olmasına karşın benden beş kilo da zayıf olan bir oyuncuydu. ama o dev siyahi pivotların, acımasızca sert dört numaraların arasına korkmadan drive eder, kimi zaman üstlerinden smaç bile vurduğu olurdu. hiç kimseden korkmazdı, kendisinden elli kilo daha ağır olan kas yığınlarından dirsek, omuz, kalça yemekten hiç çekinmezdi. zayıf takımının zaferi için canını dişine takardı, kaybetmeye tek başına direndiği kaç maçını seyrettim, hatırlamıyorum sayısını. bir maçta korkunç bir dirsek darbesi tam ağzının ortasında patlamıştı. gıkını çıkarmadan maça devam etti ve maçı bitirdi. maçtan sonra ambulansla acile kaldırılmıştı. maç boyu bir litreden fazla kan yutmuş olduğu açıklandı. halbuki kılını bile kıpırdatmamıştı.

    allen iverson, inanılmaz doğaüstü yetenekleri, minicik çelimsiz vücudunun devasa başarıları ve yenilgiye isyan eden hakiki winnerlığı bir yana, modern basketbol arenasının bir numaralı gladyatörüydü. bu büyük, yiğit sporcunun sadece bir yıl için de olsa şanlı beşiktaş formasını giymiş olmasından hep kıvanç duydum ve hep de duyacağım.

  • madden ilk 3:

    1- etiketine bakmadan alışveriş yapmak.
    2- upuzun tatiller.
    3- ben bugün işe gitmiyorum ulan diyebilmek ve kimsenin hesap soramaması.

    manen ilk 3:

    1- sağlıklı olmak (grip olunca bile çöküyor insan, ötesi yok...)
    2- huzurlu olmak (iç sıkıntısı kadar skimsonik bişey olamaz)
    3- aşık olmak.